Oyun İncelemeleri

Hunting Unlimited 2010

Son senelerde triloji furyası koptu gidiyor. Filmlerden, oyunlara kadar bunun
örneklerini görüyoruz. Ortaya güzel ve kaliteli yapımlar ortaya çıkıyor.
Birbirini takip eden bölümler, önceki yayınlananlardan daha iyi bir şekilde
yapılmaya çalışılır. Bazen devam projeleri ilkinin gölgesinde de kalabiliyor.
Ancak oyun dünyasında senelerdir devamları yapılan, fakat bir türlü gelişmeyen
bazı yapımlar var. Bunlardan biri de yıllar yılı hep yapılan, fakat aynı noktada
kalan Hunting Unlimited (HU). Son olarak Hunting Unlimited 2010 ile avcılık
sezonunu yeniden açıyoruz.

Nereye kadar?

HU 2010’a girdiğimizde yapımı oynamak için Challenges, Free Hunt ve Target Range
isimli başlıklara girmemiz yeterli. Challenges’ta toplamda 11 bölüm bulunuyor.
En başta sadece ilki açık, diğerleri kapalı olan bölümlerde on taneyi geçen
avcılık görevi var. Eğer görevleri başarıyla yaparsak puan kazanıyoruz ve
böylece kilitli olan bölümler sırayla açılıyor. Görevler üç tane ayı, iki tane
geyiği bilmem kaç metre uzaklıktan veya şu silahla avla vs… şeklinde. Bazı
görevlerde belli bir zaman kısıtlaması yer alıyor ve araç kullanma imkanımız da
var. Ava çıkmadan önce oyun bizlere belirli ekipmanlar sunuyor, ama istersek bu
ekipmanları görev başında da değiştirebiliriz.


“ATV ile ata çarparsanız, duvara çarpmış gibi oluyorsunuz. At ile uçağa çarpmaya kalkıştığınızda kendinizi uçak içinde buluyorsunuz.”


Free Hunt’ta ise herhangi bir bölge ve hava koşullarını seçip (Hava koşullarını
istersek değiştirebiliriz de), ava çıkıyoruz. Bu modda bizden direk olarak belli
bir hedef istenmiyor, sadece bölgede yaşayan hayvanlar gösteriliyor ve onları
avlıyoruz. Target Range’te uzakta yer alan hedef tahtalarına ateş edip, en
yüksek puanı toplamaya çalışıyoruz. Ne kadar uzaktan ve isabetli vurursak o
kadar puan kazanıyoruz. User Missions’tan diğer kullanıcıların hazırladığı
görevleri yapabilir, Tournaments üstünden ise turnuvalara katılabilirsiniz.Kuşluk vakti

Ava çıktığımızda ilk olarak grafikler dikkat çekici, çünkü berbat olan görsellik
seneler seneler öncesinden kalma. “Bu nedir?” diye kendi kendinize
sorabilirsiniz. Hayvanlar bazen burnunuzun dibinde, bazen de uzak yerlerde
bulunuyor. Bazı hayvanlar sizden kaçarken, bazıları ise kendi çevresinde saçma
bir şekilde nedense deliler gibi tur atıyor. Hedef alıp, ateş ettiğimiz zaman
kamera mermiye yaklaşıyor ve ağır çekim moda merminin hayvana girmesi
gösteriliyor. Bir hayvanı uzaktan veya tek vuruşta uzaktan öldürürsek daha çok
puan geliyor. Genel olarak kötü olan yapımda bazı ince güzel ayrıntılar da var.
Mesela ayağından yaralanan bir hayvan sekerek gidiyor, kanı yere akıyor ve iz
bırakıyor.


“Yapımın grafikleri o kadar etkileyici ki, özellikle su efektleri geometri dersi vermekte bir hayli başarılı.”


HU 2010’da yürümesi işkence, koşması ayrı bir dert. Genelde yavaş olan
karakterimize hızlı olması için bazı avlarda ATV ve bir tane de at sunulmuş.
ATV’nin manevrası bir garip, sağa sola çektiğinizde gereğinden fazla
dönebiliyor. Atla koşturduğunuz da garip bir şekilde ölme durumunuz var. Ölmek
demişken, karakteriniz normal bir insan, hayvanların tek vuruşunda veya suya
girdiğinde direkt öteki dünyayı boyluyor. Su deyip geçmeyin, oldukça tehlikeli.
Haritada su üstünden diğer yerlere geçilecek kısımlar tabelalar ile belirtilmiş
durumda. Eğer tabelaların olduğu yerlerden geçmezseniz ölüyorsunuz.

Sona gelirken…

Yapımcılar büyük ihtimal HU 2009 üstüne bir iki tane ekstra koyup, adını da 2010
olarak değiştirip, piyasaya sürmüş. Çünkü daha önce çıkan versiyonla neredeyse
aynı olan bir oyunla karşı karşıyayız. Aynı yapı haricinde birçok grafik
hatasıyla birlikte, kötü görsellik yapım üstüne tuz biber ekiyor. Sesler ise
biraz daha elle tutulur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu