Hyper Scape nedir?
Hyper Scape İnceleme: Battle Royale türünün aslında zirveye oynamasından sonra bu türün ne kadar değiştirilebileceğine dair farklı örnekler ile karşılaşmaya başladık. İşte Ubisoft imzasını taşıyan Hyper Scape oyunu da türü mümkün olduğunca farklılaştırmaya çalışmış ve kendine has dinamikler ile karşımıza çıkmış durumda. Peki ama nedir bu Hyper Scape? Daha da önemlisi diğer Battle Royale oyunlarından nesi farklı?
Hyper Scape İnceleme
Hyper Scape hikaye olarak yakın gelecekte, tam tarih vermek gerekirse 2054 yılında geçiyor. Bundan çok daha önce dünyanın anasını ağlatmayı başaran insanoğlu doğal olarak bazı tercihler yapmak zorunda kalıyor. Bu tercihler arasında teknolojik gelişimlerin yeri oldukça büyük. öyle ki teknolojinin dibine vurduğumuz ineklere bile sanal gerçeklik gözlüğü takarak daha çok verim almaya çalıştığımız yıllardayız. Doğal olarak özel şirketler artık dünyada büyük bir güç haline gelmişler.
İşte bu şirketlerden biri olan Prisma, bir nevi insanlara bu çivisi çıkmış dünyadan kaçma şansı veriyor ve Hyper Scape dünyasını oluşturuyorlar. Oynanışa da yedirilen Taç ele geçirmenin en büyük başarı olduğu bu dünya tabi ki güllük gülistanlık değil. Arka planda bazı işler döndüğü ve bazı kullanıcıların ortadan kaybolduğuna dair bilgileri daha ilk tanıtım videosunda öğreniyoruz. Kısacası Ubisoft oyunu bir hikaye temeli üzerine oturtmayı başarmış diyebilirim. Yeni sezonlar geldikçe hem bu hikaye detaylarını öğreneceğiz hem de hikayeye de bağlı olarak oyunda muhtemelen farklı ve dinamik değişikliklere imza atılacak.
Harita sistemi nasıl?
Hyper Scape temelinde diğer Battle Royale oyunlarına benziyor. 99 oyuncu haritaya yukarıdan atlıyoruz. Bu dünyada iki amacımız var. Ya en sona kalmak ya da oyunun sonuna doğru ortaya çıkan Tacı ele geçirmek. Tabi tacı ele geçirirseniz 45 saniye boyunca onu elinizde tutmanız da gerekiyor. Yaşayacağınız stresi siz düşünün. Her iki şekilde de oyundan birinci ayrılıyorsunuz. Oyunun temasına da bağlı olarak kapsül ile indiğimiz bu dünyanın öncelikle harita sisteminden bahsedelim. Çünkü oyundaki ilk değişiklik harita sistemi ile birlikte geliyor.
Battle Royale türünde farklı yükseklikler olsa da oyun alanı genelde yanlamasına ilerlediğiniz bir alana sahip. Hyper Scape‘te ise bu durum diklemesine ele alınmış. Tabi ki haritayı baştan başa yanlamasına dolaşmak mümkün ama oyunun teması Fransız Yamakasi filminde olduğu gibi daha çok yükseltiler, yani çatılarda dolaşmaktan geçiyor. İkili zıplama ve tırmanma yetenekleriniz sayesinde en yüksek binaların tepesi bile ulaşılabilir durumda. Bu harita sistemine alışmak başta oldukça zaman istiyor. Hem karakter özellikleri hem de harita sistemi oyunun da çok hızlı akmasına sebep olmuş diyebilirim. Yani bir yerde pusma ya da yavaş yavaş ilerleme gibi bir şansınız yok. Sürekli ilerlemek, belli bir alanda kalıyorsanız bile sürekli hareket etmek zorundasınız.
Harita sistemindeki bir diğer değişiklik sektörlerin yok olmasıyla karşımıza çıkıyor. Battle Royale türünde bildiğiniz gibi şimdiye kadar sis, alev gelmesi gibi farklı dinamikler ile haritanın yavaş yavaş küçüldüğüne şahit olmuştuk. Hyper Scape haritası ise farklı sektörlere ayrılmış. Bu sektörler belli bir süre sonra random olarak dijital dünyadan silinmeye başlıyorlar. Siz de bu süre zarfında sağlam kalan sektöre doğru hücum ediyorsunuz. harita sisteminin bana göre en büyük problemi ise çok benzer bir yapıda olması. Tabi ki daha yüksek gökdelenler, daha farklı yapılar mevcut ama genel hatları ile baktığımızda aynı mekanlar ile çok fazla karşılaşıyorsunuz.
Oyundaki belli noktalardan ya da dağılan sandıklardan silah bulmak mümkün. Oyunun temasına da bağlı olarak farklı silahalra yer verilmiş. hafif makinalı silahlardan bomba atarlara, keskin nişancı tüfeklerinden elektrik dalgası yayaın silahlara kadar farklı seçenekler var. Silahlarda ekstra eklenti takmak gibi bir derdiniz yok. Önemli olan nokta oyun alanını iyice kolaçan edip favori silahınızı bulmakta yatıyor. Silahlarınız dışında hack dinamiği oalrak geçen ama esasında karakterinize farklı özellikler kazandıran bir dinamiğe de yer verilmiş. Bu özellikleri de silahlarınız gibi oyun alanından topluyorsunuz ve toplamda iki tane taşıyabiliyorsunuz. Tabi yeni bir özellik bulduğunuzda elinizdek ile değiştirme şansınız var.
Özellik sisteminde geniş bir yelpazeye yer verilmiş. Sağlık doldurma, mayın bombası yerleştirme, kendinize kalkan verme gibi aslında klasik özellikler bulunuyor. Fakat bu özellikler dışında oldukça çılgın yeniliklere de yer verilmiş. Zorda kaldığınızda rakibiniz ile aranıza kocaman bir duvar örebiliyor, çok daha hızlı hareket edebiliyor, görünmez olabiliyor, hatta kocaman bir topa dönüşerek savaş alanından seke seke kaçabiliyorsunuz. Tüm bu özellikleri iyi kullanmak aslında oyunun en kilit noktalarından birisini oluşturmuş diyebilirim.
Oyun modları ve geri dönüş
Oyunda şu anda üç farklı mod bulunuyor. Oyuna solo olarak girebildiğiniz gibi üç kişilik takım halinde de girebiliyorsunuz. Yeni çıkan Faction War modunda ise toplamda 24 kişiden oluşan dört takım oyun alanına giriyor ve birbirleri ile kapışıyorlar. Bu kısım biraz daha Hyper Scape dinamiklerine sahip olan Team Deathmatch havasında ilerliyor diyebilirim.
Battle Royale oyunlarına takım olarak girdiğinizde ölme durumunda uzun süre beklemeniz gerekiyordu. Sonrasında çıkan oyunlarda buna farklı çözümler getirildiğini ve ölen oyuncunun aksiyondan kopmasının engellendiğini görmüştük. Apex Legends bu olayı Respawn kartları ile çözmüştü. Call of Duty Warzone‘da ise Gulag sistemi dışında topladığınız paralarla da takım arkadaşınızı tekrar çağırabiliyordunuz. İşte Hyper Scape oyunu da buna benzer bir sisteme gitmiş. Öldüğünüzde dijital hayaletiniz (Echo) ile oyun alanında dolaşmaya devam ediyorsunuz. Bu haldeyken silahların ya da düşmanların yerini normal oyundaymış gibi arkadaşlarınıza gösterebilmeniz, yani işaret etmeniz mümkün kılınmış. Her bir oyuncu öldüğünde ortaya çıkan özel podlarda ise takım arkadaşınız sizi yeniden oyun alanına çağırabiliyor. Tabi bu podlara ulaşmak oldukça zor olabiliyor. Düşmanların burada pusu kurabiliyor ya da tam çatışmanın ortasında kalabiliyorsunuz.
Hyper Scape genel anlamda zor ve sabır gerektiren bir oyun. Çok hızlı bir şekilde oynandığı için bu sürece iyi bir şekilde adapte olmanız gerekiyor. Oyuna alışma evresinde çok kez sıfır çektiğimi söylemem gerek. Bunun en büyük nedeni ise çatışmaların çok kaos içerisinde geçmesi. hem takım arkadaşlarınızı hem de rakipleri takip etmek oldukça zorlaşabiliyor. Oyunun enlemesine ve diklemesine ilerlemesi, çok hızlı olması bundaki en büyük faktör. Ayrıca oyun içerisinde daha yükseğe zıplamanızı sağlayan yerçekimi etkinliği ya da oyun alanına sandıkların düşmesini sağlayan bazı farklı etkinlik zamanları ile karşılaşıyorsunuz. Bu etkinliklerin sıralaması ya da diğer oyunlarda olduğu gibi bulunduğunuz alana göre şans faktörü oldukça önemli. Yani tüm bu dinamikleri bir araya getirdiğinizde yetenekten ziyade şans faktörü Hyper Scape’te çok daha büyük bir pay sahibi olmuş. Bir diğer etken de silahlar arası dengenin tam olarak oturtulamaması. henüz betada olduğu için bu konuda muhtemelen daha keskin dengelemeler yapılacaktır. Şu anda bazı silahların diğerlerine göre çok daha avantajlı olduğunu fark edebiliyorsunuz.
Sonuç olarak Hyper Scape içerdiği dinamikler ve teması ile farklı bir Battle Royale oyunu olmayı başarmış. Tamamen Türkçe olması bizim için ayrı bir güzellik. Çok hızlı, bazı aksiyon anları çok karmaşık geçiyor ama zamanla oyuna daha fazla alışmaya başlıyorsunuz. Eğer reflekslerinize güveniyor ve yavaş ilerleyen Battle Royale oyunlarından sıkıldıysanız Hyper Scape’in tam size göre olduğunu söyleyebilirim.