İki kardeşten küçüğü; Multiplayer
Multiplayer, bildiğiniz gibi, bir oyunda birden fazla kişinin aynı anda bulunabilmesine imkan sağlıyor. Multiplayer ile, eşiniz, dostunuz, arkadaşlarınız, akrabalarınız ya da dünyanın herhangi bir yerindeki her hangi bir oyuncu ile eğlenceli ‘an’larınızı paylaşabiliyorsunuz. Bu sayede oyundan daha fazla keyif almanın yanında, söz konusu oyunun oynanabilirliğini de uzatmış oluyorsunuz.
Oyuncuların farklı tecrübelerini bir araya getirip, gerek diğer oyunculara, gerekse yapay zekaya karşı meydan okumalarını sağlayan Multiplayer, tek kişilik oyun modlarında eksik kalan ‘sosyallik’ boyutunu da bu işin içine katıyor. Farklı multiplayer oyun tiplerinden istediğini tercih eden oyuncular kendilerini diğerleriyle kıyaslama imkanına erişiyor. Multiplayer ile her yanını rekabet duygusu saran oyuncu, kendisini oyun platformunda liderliğe taşımak için gereken tüm özveriyi gösterir hale geliyor.
Günümüzde mesafe tanımaksızın her oyuncuyu, sanki çok yakınlarmış gibi, birbiriyle buluşturan Multiplayer’ın en bilindik türleri; DeathMatch, Team Deathmatch, Capture The Flag iken MMORPG bazında ise; PvP ve PvE’dir.
Çoklu oyuncu modları günümüzde zincirin en önemli parçalarından birisi haline geldi. Geliştiricilerin çoğu, farklı sebeplerden dolayı, oyunlarına çoklu oyuncu modlarını dahil etmeye çalışıyorlar. Çünkü oyuncular, para verdikleri oyunun tek kişilik modlarını bitirdikten sonra, o oyunlara yönelik farklı tecrübeleri tatma peşindeler. Oyunu bitirdikten sonra onu arşive kaldırmak ya da değişik zorluklarda tekrar bitirmek yerine tecrübelerini diğer oyuncularla paylaşıp, onlara meydan okumak istiyorlar.
Nerden çıktı bu ‘Çoklu oyuncu’ ?
Çoklu oyuncu sevdası onlarca yıl önce başladı. Bilinen ilk örneğine, 1958 yılında yazılan Tennis For Two ile rastladığımız multiplayer, 1972’de çıkan meşhur Pong oyunuyla da kendini gösterdi. Multiplayer’ın kitlesel anlamda bilinen ilk örneklerini ise, aynı anda gerçek zamanlı ağlarda oyun oynamaya imkan tanıyan ‘PLATO System’ geliştirmişti. Spasim ve Empire oyunları ile çoklu oyunculuğun ilk adımlarını atan PLATO, sonradan en sevilen oyun türleri arasına girecek First Person Shooter’ın da öncülerinden oldu.
1975 yılında, Amerika’nın New Hampshire Üniversitesi’ndeki Christopher Caldwell, üniversitenin bilgisayar sistemlerini kullanan STAR, OCEAN ve CAVE oyunlarını geliştirdi. Söz konusu bilgisayar sistemleri, PDP-11’ler sayesinde, öğrenciler, akademisyenler ve üniversite görevlileri için seri hatlar ile birbirlerine bağlanmıştı. Geliştirilen oyunlar işte bu sistemden faydalanıyordu. Oyunlar, sistemin tüm kapasitesine kolayca yüklenir hale gelmesinden ve popülaritelerinin hızla artmasından dolayı, üniversitenin ‘Bilgisayar Hizmetleri’ tarafından sık sık yasaklandı.
1987 yılına gelindiğinde ATARI ST için Midi Maze çıktı. Midi Maze sunduğu çoklu oyuncu modunun yanında, yaşattığı FPS tecrübesiyle de dikkatleri üzerine çekti. ‘LAN versiyon’ için ilk popüler video oyunu olan Spectre, 1991 yılında sekiz oyuncuya kadar Apple Talk desteği sunan Macintosh için geliştirildi. Spectre’nin çoklu oyuncu desteğinin popülerlik kazanmasının bir sebebi de, oyuncuların yönettiği tankların üzerinde kendi isimlerinin yazmasıydı. Spectre’nin ardından 1993 yılında Doom geldi. Doom toplamda dört farklı oyuncunun aynı anda ağa katılabilmesine imkan vererek çıtayı biraz daha yükseltti.
Günümüze doğru internet kullanımının tüm dünyada hızla artmasıyla beraber geliştiriciler oyunlarına birçok multiplayer modunu eklediler. Teknolojinin sunduğu hız ile yüksek performansı kullanan ve farklı farklı türlerle piyasaya çıkan birçok mod, yıllar boyu oyuncuların nabzını yokladı. Geçen zamanla birlikte çoğu oyuna LAN tabanlı multiplayer’ın yanında ‘online multiplayer’ modu da eklendi ki bunlar en kalıcıları oldu.
Kendilerine en uygun moda girip multiplayer’ın keyfini süren oyuncular, ‘LAN’ı tercih ederek sadece tanıdığı kişilere karşı oynayabilme avantajını kullanmış olmalarının yanında, ‘lag’ vb sorunları da diskalifiye etmiş oluyorlar. Öte yandan tüm dünyada aynı oyunu oynayan yüzlerce, hatta yüz binlerce oyuncuya karşı meydan okumak isteyenler, online arenaları tercih ediyor.
Steam, Origin gibi hizmetlerin varlığı, multiplayer oyunların hızla yayılmasına katkı sağlamıştır. Konsollarda da benzerleri bulunan bu hizmetler sayesinde, karşınızdaki rakiple ya da takım arkadaşınızla iletişiminizi daha kolay yapabiliyor, onların bilgilerine rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz. Bilgisayarların ya da konsolların biraz dışına çıkacak olursak da multiplayer’dan uzaklaşmış olmayız. Konsollardan cep telefonlarına kadar içinde oyun olan hemen her cihazda multiplayer unsurlarını görmek mümkün hale geldi. Artık insanlar sadece evlerinde oturarak değil, parkta, trende, otobüste ya da istedikleri herhangi bir yerde arkadaşlarıyla oyun oynamanın keyfini çıkartabiliyorlar.
FPS mi ? RPG mi ?
Multiplayer denildiği zaman oyuncuların aklında beliren oyun türleri farklılık gösterebilir. Kişisel beğenilere göre değişecek tercihlerin kimisi FPS’ye odaklanırken kimi RPG’ye bir başkası ise daha farklı oyun türlerine odaklanabilir. FPS dalında doğru dürüst single player tecrübesi yaşatmamasına rağmen, hızla ünlenen iki oyun akla gelir; Counter Strike ve Battlefield 1942. Özellikle Counter Strike’ın çıkan her sürümü istisnasız yüz binlerce hatta milyonlarca oyuncu tarafından oynanmıştır.
Ülkemizde de multiplayer modun tanıtımını yapan oyunların listesini yapacak olsak counter strike şüphesiz ilk sıraya yerleşirdi. 7’den 70’e birçok kişi tarafından oynanan Counter Strike, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çok geniş kitlelere ulaştı. LAN oyunların mantığını kanlı canlı beyinlere kazıyan Counter Strike, sonrasında çıkan hemen her oyunda da ‘multiplayer’ mod aranmasına sebep olmuştur. Bunun yanında Battlefield için de benzer şeyleri söyleyebiliriz. Geniş haritalarda onlarca askerin çarpışmasına olanak sağlayan Battlefield 1942, helikopter ve uçak gibi askeri araçları kullanmaya da izin vererek milyonlarca oyuncunun kalbinde taht kurdu. Serinin son halkası Battlefield 3 ile zirve yapan oyun, multiplayer modunu en başarılı uygulayan yapımlar arasında. Bunların yanında Call of Duty, Quake, Doom vb birçok efsanevi shooter, çoklu oyuncu moduna ivme kazandırmıştır.
Kullanıcı sayısını günden güne artıran devasa online oyunlarda var. 1997 yılında çıkan Ultima Online’ın ön ayak olduğu ve MMORPG (Massively Multiplayer Online Role-Playing Games) olarak adlandırılan bu oyunlar milyonlarca oyuncu tarafından takip edilip oynanıyor. Multiplayer’ın en çılgın örneklerinden olan devasa online oyunlar, ücretli ya da ücretsiz olarak sunuluyor. Aşırı bağımlılık yaratma, anti-sosyal hayata sürükleme gibi tehlikeleri de bulunan bu online oyunlar, ebeveynler tarafından endişe verici olarak görülüyor. Ancak her şeye rağmen milyonlarca MMORPG severi, vaktini büyük oranda bu oyunlara harcıyor. Öyle ki, sadece Runescape bile 200 milyon kayıtlı kullanıcıya ulaştı. Dünyanın beşinci büyük nüfusuna sahip olduğu kabul edilen Runescape, tek başına bile online multiplayer oyunların ne boyutlara geldiğini gözler önüne serebiliyor. Çoklu oyunculuğun göz bebeği MMORPG’ye, World of Warcraft bir yandan EverQuest diğer yandan birçok oyun inanılmaz katkı sağlamıştır.
Single Player Ölüyor mu ?
Single player ile multiplayer’ı kardeş olarak görmek ne derece doğru bilmiyorum ama sonuçta iki mod yıllardır el ele bu günlere geldi ve onları kardeş olarak görmek pek de yanlış olmaz. İki kardeşten hangisini daha çok sevdiğiniz, hangisiyle oynarken daha çok eğlendiğiniz çok önemli. Çünkü basit gibi görünen bu ‘kişisel tercihler’ aslında sektöründe gidişatını belirliyor. Önceden çoğu oyuncu single player’da günlerce hatta aylarca vakit geçirebiliyorken artık çok az oyuncu bunu yapıyor. Üstelik kimi yapımcılar da bu durumu adeta desteklercesine sadece beş-altı saatlik single player modu sunuyorlar. Hal böyle olunca tek kişilik modlarda oyalanmak isteyen oyuncular da ister istemez multiplayer’a sürükleniyor.
Single Player’ın ölmesi çok çok zor. Hatta imkansız. Belki de böyle bir düşünce içine girmek bile saçma. Ancak kardeş multiplayer’ın hızlı yükselişi, kısıtlı oyun zamanlarının çoğunu ele geçirmesi, single player’ın geleceği içinde endişe yaratıyor.
Son Söz
Çoklu oyuncu modunun keyfi bir başkadır. Arkadaşlarınızla yarışmanıza imkan tanır, farklı ülkelerden farklı oyuncularla tanıştırır sizi, tecrübenize tecrübe katar. Ancak özü itibariyle hep aynı şeyleri yapar durursunuz ya da belki de sadece öyle hissedersiniz. Aslında hissetmeniz gereken, yaşadığınız şeyden farklıdır. Multiplayer konusunda farkında olmanız gereken tek bir şey vardır, o da; neyden nasıl keyif alacağınızın farkında olmanızdır…
İyi oyunlar.