Oyun İncelemeleri

JETT: The Far Shore inceleme

Oldukça ilginç yapısı ile karşımıza çıkan JETT: The Far Shore, temelinde çizgiselliği hedefleyen bir aksiyon-macera oyunu. Superbrothers ile Pine Scented tarafından geliştirilen ve yayımlanan oyun; PC tarafında Epic Games’e, konsol tarafındaysa PlayStation’a özel bir şekilde piyasaya sürüldü. 5 Ekim 2021’de Epic Games, PlayStation 4 ve PlayStation 5 için çıkan JETT: The Far Shore’a çıkışının ardından göz atıyor ve detaylıca inceliyoruz.

JETT: The Far Shore inceleme

JETT: The Far Shore inceleme

Yıldızlararası bir yolculuk

Daha çok sinematikleri ve çizgisel yapısıyla öne çıkan yapım, bir aksiyon-macera oyunu olarak yer alıyor. Unutulmanın eşiğinde olan bir halkın geleceğini şekillendirmek için bir yıldızlararası yolculuğa çıkıyor ve ana karakterimiz olan Gözcü Mei ile efsanevi bir okyanus gezegenine doğru atılıyoruz.

Bir jetin kontrolünü alıp, oyunun bizlere sunduğu uçsuz bucaksız dünyadaki sırları ortaya çıkardığımız yapım, bambaşka bir dünya sunmayı hedefliyor. Oldukça karmaşık ve tuhaf bir evrene ev sahipliği yapan oyun, oyuncuya çeşitli duygular aktarmayı da hedefliyor.

Muazzam anılar, telaşsız keşfetme hissi, yer yer gerilim dolu aksiyon, samimi dostluk dolu anlar ve varoluşsal korku gibi iddialı sahneler vaat eden – Ne kadar başarılı olduğu tartışılır – JETT: The Far Shore, bizlere keşif niteliğindeki tek oyunculu bir macera sunuyor.

Enteresan bir dünya

JETT: The Far Shore’un oldukça iddialı gibi gözüken yapısı, başlarda oyuna büyük bir heyecanla girmeme sebep oldu. Oyunu açar açmaz karşılaşmış olduğum sahneler ve seslendirme, beni bir miktarda hayal kırıklığına uğrattı. Oyunun görsel yapısı ve sanat tasarımı gerçekten tuhaf ve kendisine özgün; fakat seslendirmeler – Ses ve diyalog olayını ilerleyen kısımlarda detaylıca anlatacağım – için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Kendine özgü sanat tasarımıyla, oyunculara başarılı bir görsellik sunmayı elde etmiş olan yapım, maalesef bu başarısını diğer alanlarda devam ettiremiyor.

Bu tarz ‘özgün’ olarak isimlendirdiğimiz, yeni ve değişik şeyler denemeyi seven yapımları günümüzde her ne kadar oldukça nadir görüyor olsak da, maalesef JETT: The Far Shore içerisinde barındırdığı tuhaf ve ilgi çekici dünyayı lehine çevirmek yerine, tamamen aleyhine çevirmeyi başarıyor.

Oyunun içerisinde barındırdığı karakterlerin herhangi bir akılda kalıcılığı yok ve hikâyesi oyuncuyu içine çekmeyi başaramıyor. Oyun, hikâye anlatım tarzını, belirli macera oyunlarından bildiğimiz bir anlatım şekli ile anlatmaya çalışıyor olsa da, içerisinde barındırdığı evrenin ve pozitif unsurların yetersizliğinden dolayı, oyuncuyu oyunun dünyasına sokamıyor.

JETT: The Far Shore’un oynanış temellerinden bir tanesini ise, ‘jet’ sürmek oluşturuyor. Sürüş sırasında, maceramsı yapısını terk eden oyun, oyun içerisinde küçük bir mini-oyun oynatıyormuşçasına jetimizi bizlere kontrol ettiriyor. Basit ve temel mekaniklerden oluşan bu jet sürme olayı, her ne kadar eğlenceli olsa da, oyunun araya zorla sıkıştırmış olduğu ‘tuhaf seslendirme’ ve sonsuz diyalog unsurları, bizleri hiçbir şekilde rahat bırakmıyor.

JETT’in kendi içerisinde barındırdığı enteresan ama başarılı görsel stilinden yukarıda bahsetmiştim; fakat dediğim gibi, seslendirme konusunda bu unsur gerçekten çok can sıkıcı olabiliyor. Oyunun, oyuncuya sunmuş olduğu sonsuz diyalog döngüsü, hikâyenin ilgi çekiciliğini yok ediyor ve adeta atmosferi zehirliyor.

JETT’i PC’de Epic Games Store’da bir Xbox kontrolcüsü ile deneyim etme fırsatı buldum. Xbox kontrolcüsü içerisinde DualSense’in barındırdığı tetik vb. gibi özellikler bulunmuyor olsa da, kolun titreşimi gerçekten başarılı bir şekilde kullanılmış. Bu titreşim olayı, her ne kadar basit bir unsur olsa da, özellikle jet sürerken gerçekten önemli olabiliyor. Ayrıca oyun, DualSense’in özelliklerini de destekliyor.

Harcanan bir evren

Ortalıkta dolaşmakta olan birçok yapıma nazaran, farklı bir anlatım stili ile karşımıza çıkan oyun, maalesef bu anlatım tarzını kendi evrenine düzgün bir biçimde uyarlayamamış. Geçtiğimiz aylarda bitirmiş olduğum bir başka ‘enteresan’ oyundan örnek vermek istiyorum. Bu oyun, Donut County’nin ta kendisi. Ben Esposito tarafından geliştirilmiş olan Donut County, aynı JETT: The Far Shore gibi, ilginç yapısıyla dikkatleri üstüne topluyordu. Hikâye anlatım stili olarak JETT’e oldukça benzetmekte olduğum oyun, kendi içerisindeki basit ama eğlenceli bir mini-oyun aktivitesinin yanı sıra, mini-oyun bittikten sonra kısa kısa diyaloglar aracılığıyla hikâyesini oyuncuya aktarıyordu.

Kendi görsel stilini ve basit ama etkili oynanışını keşfetmiş olan Donut County, diyaloglarını da oyuncuyu sıkmayan bir şekilde aktarmayı başarmış ve severek bitirdiğim bağımsız yapımlardan bir tanesi hâline gelmişti. JETT: The Far Shore’da ise maalesef bu durum geçerli değil. Oyun, kendi görsel stilini ve oynanış tarzını bulmuş fakat; oyuncuyu sıkan yapısından hiçbir şekilde vazgeçemiyor.

Tam jetimizle birlikte dünyanın tadını çıkarmaya başlıyoruz ve yolculuğa çıkıyoruz ki, o ‘tuhaf’ seslendirme hiç susmak bilmiyor. Oynanış sırasında oyuncuyu üst üste diyaloglarla boğuşturan JETT: The Far Shore, oyuncuyu adeta oyundan uzaklaştırıyor. Aslında oyunun, üstte bahsettiğim Donut County’ye benzer bir anlatım stili var; fakat bu anlatım stili, maalesef başarılı bir şekilde uyarlanamamış.

Oyun içerisinde bulunan hikâye, hiçbir sürükleyiciliğe ve oyuncuya devam etme motivasyonunu verecek bir potansiyele sahip değil. Bir kere oyun, oyuncuda ‘merak unsuru’ uyandırmayı başaramıyor. Bu kadar tuhaf ve ilgi çekici bir evren tasarımından sonra, bu ‘merak unsuru’ dediğimiz şeyin oyunda bulunmaması, oyun için tasarlanmış olan evreni adeta bozuk para gibi harcıyor.

JETT: The Far Shore’un beğendiğim unsurlarından bir tanesiyse müzikleri oldu. Oyunun müzikleri gerçekten güzel bir şekilde tasarlanmış. Adeta bir uzay ortamını yansıtan müzikler, oyunun ilginç evrenine daha rahat adapte olmanıza olanak sağlıyor.

Almanca, Fransızca, Japonca, İngilizce, İspanyolca ve İtalyanca altyazı desteğini içerisinde barındıran oyun, maalesef Türkçe dil desteğine sahip değil. Ayrıca oyunun, PlayStation Mağazası’ndaki 285 TL’lik fiyat etiketini kesinlikle hak etmediğini düşünüyorum. Eğer bu tarz farklı bir yapım ilginizi çektiyse ve ”Bir de ben bakayım şuna” diyorsanız, PC tarafındaki Epic Games Store fiyatı (49 TL) çok daha tercih edilebilir bir vaziyette. JETT: The Far Shore, içerisindeki ilginçliğini sistem gereksinimlerinde de konuşturmuş. Oyunun, Red Dead Redemption 2’nin ‘Önerilen’ sistem gereksinimlerinden daha fazla bir sistem istediğinin uyarısını da yapmış olayım.

JETT: The Far Shore sistem gereksinimleri

Minimum

  • İşletim sistemi: Windows 10 (64 bit)
  • İşlemci: Dört Çekirdek 3.2GHz+ İşlemci (örn. Intel Core i5-4590K / AMD Ryzen 5 1500X)
  • Bellek: 8 GB RAM
  • Depolama: 14 GB sabit disk alanı
  • DirectX: 11
  • Ekran kartı: NVIDIA GeForce GTX 1060 / AMD Radeon RX 480 veya eş değeri

Önerilen

  • İşletim sistemi: Windows 10 (64 bit)
  • İşlemci: Dört Çekirdek 3.6GHz+ İşlemci (örn. Intel Core i7-8700K / AMD Ryzen 5 2600) veya daha iyisi
  • Bellek: 16 GB RAM
  • Depolama: 14 GB sabit disk alanı
  • DirectX: 11
  • Ekran kartı: NVIDIA GeForce GTX 1070 veya daha iyisi

Son söz

Oldukça ilginç yapısı sebebiyle, büyük beklentilerle girmiş olduğum JETT: The Far Shore, benim için büyük bir hayal kırıklığıydı. Kendi içerisinde barındırdığı optimizasyonun yetersizliği, başarısız seslendirme ve sonsuz, bitmek bilmeyen oyuncuyu sıkan diyaloglarıyla, adeta içerisindeki ilgi çekici evrenini ve görsel tarzını mahvetmiş. Eğer güzel müzikler eşliğinde ‘farklı’ bir yapım deneyimlemek istiyorsanız, oyunu Epic Games’den almanızı tavsiye ediyorum. Onun dışında; içerisinde barındırdığı negatif unsurlarla birlikte, çoğu oyuncuyu kendisinden uzaklaştırmayı başaracaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu