Justice League
DC sinematik evreni, sürekli çalkantılı olan bir evrendi. Man of Steel ile yeni bir sinematik evreni başlatan DC, yoluna Batman v Superman ve Suicide Squad gibi isteneni veremeyen filmle karşımıza çıktı. DC’den daha adam olmaz dediğimiz vakit ise Wonder Woman ile tanıştık. Warner Bros.‘un ve DC’nin bütün hatalarını görmezden gelerek bu başarılı filmi bağrımıza bastık. Peki sonrasında ne oldu? Justice League filminin geliştirildiğini zaten biliyorduk. Ancak, Wonder Woman ile birlikte beklentimiz artmıştı. DC‘nin bizi uğrattığı hayal kırıkları da aklımın bir köşesindeydi sürekli. Bu yüzden de filme neredeyse hiç bir beklentim olmadan girdim.
Justice League nasıl bir film?
Justice League‘in ilk olarak göze çarpan yönü benim için oyuncuların arasında uyum oldu. Kimyaları o kadar iyi ki sanki arkadaşlıklarını beyaz perdeye taşımışlar gibi olmuş. Karakterlerin hepsi karşımıza çizgi romanda gördüğümüz o asil süper kahraman figürü gibi işlenmiş. Bu da bizi karakterlere ayrı bir ısınmamızı sağlıyor.. Batman v Superman‘in aksine, Batman’de dahil karakterlerin hepsi birbirinden sevecen olmuş. Justice League‘de bazı iyi bazı kötü sahneler var. Ancak, filmin sonunda kendi kendinize “gayet eğlendim” diyeceksiniz. DC’nin en iyilerinin bir araya geldiği sahnelerde “vay arkadaş” diyeceksiniz. Çünkü, bu karakterleri The Avengers‘da olduğu gibi bir arada görmek çok heyecan verici. DC‘nin giriştiği en büyük film olan Justice League, içerisinde belkide tüm evreni bağlayacak göndermeler yapıyor. Tabi ki ben bunu burada söylemeyeceğim. Film sırasında kendiniz fark edeceksiniz.
Batman, film boyunca Batman V Superman‘de ki o nefret dolu “Kriptonlulara ölüm!” milliyetçiliğini bir kenara bırakmış ve gayet sevecen ve adeta ekibin babasıymış gibi gözüküyor. Batman v Superman‘de Superman‘e yamuk yaptığının farkında ve düşmanı yok etmek için diğerleriyle iyi geçinmesi gerektiğini öğrenmiş bir vaziyette karşımıza çıkıyor. E bir zahmet de çıksın, çünkü adamın canına mal oldu (Gerçekten.) Ben Affleck, Batman rolünde yine başarılı, hatta Bruce Wayne ve Batman arasındaki dengeyi güzel bir şekilde yansıtmış. Gelelim DC’nin gülü Gal Gadot, yani Wonder Woman’a. kendisi yine DC’nin divası olmaya devam ediyor. Ben Affleck ve Gal Gadot arasındaki kimya filmde tadından yenmez bir görüntü ortaya çıkartıyor. Aquaman, fragmanlarda gösterildiği gibi tamamen kas kafa bir karakter olmamış ve bazı sahnelerde Atlantis‘in kralına yakışır hareketleri de var. Cyborg‘un filmdeki yeri tahmin ettiğimizden daha büyük ve şimdi gelelim Justice League‘de spotları çalan Flash’a. Ezra Miller‘ın Flash karakterini canlandıracağı duyurulduğu zaman “niye ki?” tepkisini veren insanlardan biriydim. Ancak, filmde Flash’ı o kadar güzel canlandırmış ki ekibi bir araya getiren isim haline gelmiş.
Birazda düşmanımız Steppenwolf‘dan bahsedelim. DC evrenine hakim olan bir kişi, Darkseid ismini duyunca hazır ola geçer. Marvel evreninde Thanos ne ise Darkseid‘de DC için odur. Steppenwolf, bahsettiğimiz Darkseid‘in amcası ve ordularının komutanıdır. Askerleri “Parademons“‘ları ise Batman v Superman‘de Batman’in gördüğü Superman rüyasından hatırlarsınız. Şu kanatlı ve çirkin sivrisinekler. Dünya’ya gelmelerinin amacı ise üç adet kozmik kutuyu bir araya getirerek dünyayı ele geçirmek. Steppenwolf‘un tamamen dijital olarak yaratılan bir kötü adam olması, aslında filmin en büyük sıkıntılarından biri, bazı sahnelerde kullanılan görsel efektler basit ve aşırı kaçıyor. Tabi ki bu tüm film için geçerli değil. Film görsel olarak bir şölen tadında. Ancak, bazı noktalarda aşırıya kaçmışlar.
Zack Synder‘ın filmin sonlarına doğru kızının intiharı yüzünden yapımdan çekilmesi ve Avengers‘dan tanıdığımız Joss Whedon‘ın filmin başına gelip bir çok sahneyi tekrar çekmesi, çoğu hayranı filmin kimlik sorunu yaşayabileceği yönünde meraklandırmıştı. Bu tabi ki gereksiz bir endişe olmuş. Filmin başından sonuna kadar Zack Synder’ın karanlık ve estetik yapısı korunmuş. Tabi ki Whedon‘ın da klasik komedi unsurları da filme eklenmiş. Bu komedi bazı yerlerde sırıtsa da görmezden gelinebilir.
Sonuç olarak Justice League, beklenenden fazlasını izleyene veren bir film. DC için hala ümit olduğunun canlı kanıtı. Filmin gidişatını değiştirecek bazı detaylar var. Başkalarının aksine tabi ki bunlara yazımda yer vermedim. Unutmadan filmin sonun iki ek sahne olduğunu da belirtelim. Gerçi, süper kahraman filmlerine aşina olan izleyiciler, film bittikten sonra salondan çıkılmayacağını iyi bilir.