Kabus 22
Türk oyun yapım dünyasının kazanmış olduğu hareketlilik, en son Pusu ile ivme
kazanmış ve bu işi gönül verme fikrinde olan birçok oyun sever için de ilham
kaynağı olmuştu. Aksiyon olarak, Pusu’dan sonra üzerinde hummalı bir çalışma
yürütülen bir diğer yapım da Kabus 22’ydi. Konusu, geçtiği mekânlar ve içereceği
karakterler hakkında bilgiler verildikçe, herkesin merak katsayısı da
yükseliyordu. Nitekim uzun bir bekleyişin ardından, Son Işık stüdyoları, bizleri
Kabus 22 ile buluşturdular. Tür olarak gerilim / aksiyon şeklinde harmanlanmış
ve Resident Evil’dan da esintiler sunmaktaydı. Ancak şunu söyleyebiliriz ki,
yapımcı tüm arkadaşlar gerçekten çok önemli bir işin altına imza atmışlardı ve
Kabus 22 kesinlikle önemli bir başarıya imza atma konusunda çok önemli bir
adaydı. Oynadıkça bizi meraka iten öğeler, uğraştıran bulmacalar ve yer yer
yükselen aksiyon ile birlikte Kabus 22’yi sonuna kadar sindire sindire
oynamıştık. Son Işık, parlak bir ışık saçmıştı bizlere…
Tümevarım
Hikaye, oyun sırasında ilerledikçe daha değişik sürprizleri de bizlere
göstererek dallanıp budaklanıyordu ancak temel şu şekildeydi; amaçları uğruna
kendini lider olmaya adamış olan birisi, oldukça fazla sayıda insanı, kendi
inançlarına ve vaatlerine inandırarak tarafına çeker. Genelde din üzerine kurulu
olan bu inançlar, ona inananlar ve inanmayanlar arasında sıcak savaşların
başlamasına yol açar. 2002 yılına gelindiğinde Dünya 22 bölgeye ayrılır ve her
bölge bu lidere karşı kendilerini korumak için havariler belirler. Kabus 22, 22.
bölgenin başkenti olan İstanbul’da cereyan ediyor. Burayı korumakla görevli olan
kişinin adı Demir’dir ve kendisi de oyunda yönetebileceğimiz karakterlerimizden
bir tanesi. Hem çevrede terör estiren yaratıklara karşı, hem de kendilerine
Madun denilen, insan – yaratık karışımı bir canlı oluşuma karşı mücadele etmemiz
gerekmektedir.
Kabus 22’de yönetebileceğimiz 3 karakter bulunuyor. Bunlardan Demir ve Ebru
emniyet memurları ve onlarla oynadığımız bölümlerde aksiyonun yanında bulmaca
çözme konusunda da bol bol uğraşacağız. Bir diğer karakterimiz olan İnzar ise,
oyunun ilerleyen bölümlerinde karşımıza çıkacak ve onu da kontrol etme şansına
sahip olacağız. Doğa üstü güçlere sahip olan İnzar ile, düşmanlarımıza çeşitli
büyüler yapabileceğiz. Onu oynadığımız zamanlarda bulmaca namına herhangi bir
şey olmayacak. Direkt aksiyona dalacağız ve yapabileceğimiz çeşitli combo’lar
ile yaratık öldürmenin tadını çıkartabileceğiz.
Grafiksel olarak Kabus 22, ortalamanın üzerinde. Daha doğrusu bir gerilim /
aksiyon için yeterli derecede grafikler içeriyor. Karakter animasyonları ve
çevre detayları göze güzel gözüküyorlar. Bunun dışında, üzerinde işlem
yapabileceğimiz ya da Inventory’mize alabileceğimiz tüm nesneler parlak olarak
gözüküyorlar. İnzar’ın dövüşler sırasında gerçekleştirebildiği combo’lar göze
güzel gözükecek biçimde anime edilmişler. Yalnız kamera açıları konusunun altını
koyu koyu çizmek isterim. Gerçekten birçok önemli yabancı yapımdan bile daha
harika biçimde kurgulanmış kamera açıları bulunuyor ve bu sayede kontrol
konusunda hiçbir zorluk çekmiyor. İşlem yapabileceğimiz ya da hareket
edebileceğimiz bölgelere göre mantıklı şekilde değişen kamera açıları bize son
derece kolaylık sağlıyor ve bizden fazla fazla artı puan kazanıyorlar. Kontrol
konusundaki bir diğer kolaylığı da tuş kombinasyonlarının azlığı sağlıyor,
alışmak son derece basit ve bu konuda kimsenin sıkıntı çekeceğini zannetmiyoruz.Yaratıklar İstanbul’da
Bize saldıracak olan birbirinden farklı yaratıklar olacak. Kimisi yerden aniden
çıkıp saldıracak, kimisi havada uçarken üstümüze gelecek ya da bir şeyler
fırlatacaklar. Hayalet şeklinde dolaşan yaratıklara da ayrıca dikkat etmek
gerekecek. Bunların dışında zaman zaman karşılaşacağımız boss karakterler
olacak, onları öldürmek daha çok vakit alacak ve stratejik düşünmemizi
gerektirebilecekler. Kabus 22’deki bulmacalar da hafife alınacak türden
değiller. Bazı bulmacalar üzerinde gerçekten düşünmemiz ya da uğraşmamız gereken
zamanlar oldu. Yeri geldi kalemi kağıdı elimize aldık ve notlar alarak çözmeye
çalıştık. Bulmacalar konusunda şöyle bir ipucu vermek gerekirse, dolaştığınız
mekanları aklınıza çok iyi tutmaya çalışın ve haritanıza da sık sık başvurun.
Belki de geride bırakmış olduğunuz bir materyal ya da es geçmiş olduğunuzu bir
ipucu, bulunduğunuz yeri geçmenizi engelliyordur.
Inventory arayüzüne baktığınız zaman Resident Evil serisinden esinlenmeler
göreceksiniz ancak bize bir sakıncası yok çünkü zaten formatı güzel olan bir
konsepti burada değişik biçimde kullanmak pek de sakıncası olmayan bir durum.
Rahatça işlemlerimizi yapabiliyoruz, yeri geldiği zaman birden fazla eşyayı
birbirleriyle birleştirmemiz de gerekebiliyor.
Kabus 22’nin bize göre en vasat olan kısmını sesler teşkil ediyor. Karakterlerin
sesleri ve olaylara tepkileri konusunda biraz daha çalışılabilirdi. Ayrıca
yaratıkların sesleri de daha ürkütücü biçimde oyuna aktarılabilirdi. Aynı
şeyleri silahlardan çıkan sesler konusunda da söyleyebiliriz. Ancak bu kadar
kusur kadı kızında da olur diyerekten üzerinde çok da fazla durmuyoruz.
Belirli save noktaları var ve oyunumuzu buralara geldiğimiz zaman save
edebiliyoruz. Çok önemli bulmacaları çözdükten sonra karşımıza çıkan bu noktalar
bir nevi kurtarıcı görevini görüyor. Kullanabileceğimiz birbirinden farklı
silahlarımız var, bunların çoğunu da Demir’le birlikte kullanabiliyoruz.
Demir’le Ebru’nun konseptleri aynı olmasına rağmen, Demir ondan daha fazla silah
kullanabiliyor. İnzar’ın ise silahlara pek fazla ihtiyacı çok. Yakın dövüşlerini
ellerindeki tırmıklarla yapıyor ve ölümcül combo’larıyla düşmanlarının korkulu
rüyası oluyor. Ayrıca İnzar’ın farklı bir Inventory’si var ve burada büyülerini
görüp istediğimizi kullanabiliyoruz. Kendini iyileştirebildiği büyü zaten size,
onunla oynadığınız bütün süre boyunca yetecektir.
O bizim Kabus’umuz
İstanbul’un çeşitli mekanlarını görebilmek mümkün. Kadıköy’den başlıyor ve
ilerledikçe Kız Kulesine ve hatta oradan da gizli bir geçitle birlikte Yerebatan
Sarayı’na geliyoruz. Buralarda dolaşmak ve buralarda farklı bulmacalarda ile
uğraşmak bize farklı bir heyecan veriyor. Genel olarak bir özet geçtiğimiz
zaman, Kabus 22 severek oynanılabilecek bir aksiyon / macera olarak karşımıza
duruyor. Gerilim öğeleriyle de birleşmesiyle birlikte, Türk oyun yapım
dünyasının neler yapabileceğini de gözler önüne rahatlıkla seriyor. Kabus 22,
ortalamanın oldukça üzerinde, keyifle oynanabilecek bir yapım, içerisindeki
bulmacaları gördükten sonra usta maceracılar da bizimle aynı fikirleri
paylaşacaklardır. Son Işık Stüdyoları’nı tebrik ediyor ve başarılarının devamını
diliyoruz.