Oyun Ön İncelemeleri

Kabus 22

Kur dilini seçiniz: Türkçe!

EGM dergimizin 4. sayısını aldıktan sonra içinden çıkan Kabus22 demo CD’sini
heyecanla PC’ye taktım. Önüme çıkan pencerede Türkçe seçeneğini seçtim. Yükleme
bittikten sonra hemen oyunumuzu başlattım. Opsiyonları umursamadan ‘Yeni oyun’
ikonunu seçtim.

Giriş videosunda slayt gösterisi şeklinde ürkütücü bir ses tarafından bize bir
şeyler anlatılıyor. Arkada gerici bir müzik var. Büyük heyecanla kulağımı
hoparlöre yaklaştırdım. (En çok beklediğim yapımlarda bile yapmadığım
şekilde…)Bir kişiden bahsediliyor. Bir tarikat kurmaya çalışıyor bu esrarengiz
karakter. İnsanlara yaşadıkları dünyada cennetteki mutluluğu tattırabileceğini
söylüyor ve büyük bir kitleyi arkasına alıyor. İnanan insanların arasında
zenginler, politikacılar ve önemli insanlarda bulunuyor. Bu topluluk onu,
kendisine inanmayanların yanında güçlü kılıyor. Kendine de inanmayanlara savaş
açıyor. Dünya 22 ayrı bölgeye ayrılıyor. Bölgelerin başkenti konumunda ise
İstanbul bulunuyor!

Ürkütücü bir şekilde ilerleyen girişin sona ermesiyle kendimizi bir İstanbul
Direniş Karargâhında buluyoruz. Ebru Kadıköy’de ve Demir’e durum hakkında bilgi
veriyor. Durum pek iç açıcı değil. Bazı bölgelerde kontrol kaybedilmiş
vaziyette. Cesur Türk Demir sinirli bir şekilde karargâhtan Kadıköy’e doğru
hareketleniyor.

Resident Evil sanki…

Kontrol bize geçtiği anda Resident Evil geliyor aklımıza. Çok benzerlik
gösteriyor. Grafiklere baktığımızda kısıtlı imkânlar doğrultusunda gerçekten çok
iyi gözüküyor. Demo’da grafik adına gözümü tırmalayan bir şeyle karşılaşmadım.
Aslında Directx 9’un son yapımlarda gördüğümüz efektleri kullanılsa çok daha hoş
olurdu. Seslendirmeler de biraz amatör geliyor kulağımıza, ama Türkçe olması
gerçekten bize her hatayı unutturuyor. Arada sırada tırsak ilerlememizi sağlayan
ses efektlerini de eksik etmemiş Son Işık yapımcıları. Şunu söylemek gerekir ki
bu imkânlar doğrultusunda, yetersiz kişi ile yapılabilecek en iyi şeyleri
yaptılar.

Oynanış…

Orijinal oyunumuzda bildiğimiz gibi üç karakter ile ilerleyeceğiz. Demir, Ebru
ve İnzar. Demo’da sadece Demir ve İnzar ile oynuyoruz. Kendilerinden biraz
bahsetmek gerekirse:Demir: Kendileri İstanbul Direniş Karargâhı komutanı. Çeşitli silahlar
kullanmakta. Canavarları yok etmenin yanı sıra basit bulmacaların birçoğunu da
Demir ile birlikte çözeceğiz. Cesaretli bir Türk kahraman…

İnzar: Doğaüstü güçlere sahip. Sahip olduğu kılıçlarıyla yaratıkları
biçip doğrayıp kuşbaşı yapıyor. Müthiş kombo’larının yanı sıra özel büyülerle de
yaratıklara meydan okuyor. Ayrıca sağlığını doldurma yeteneğine sahip…

Demo’muza Demir’le başlıyoruz. Mekâna dikkat ettiğimizde gerçekten iyi
tasarımlar görüyoruz. Dürümcüsünden tutun anahtarcısına kadar Kadıköy’ün ara
sokakları güzel bir şekilde yansıtılmış. Sokaklarda bir ıssızlık hâkim. Direniş
ekipleri ağır yaralar alıp ölmüşler. Yerler kan içinde. Atmosfer ürkütücü. Demir
ile oynanış yaratıkları öldürmenin yanında basit bulmacalara kalıyor. Demo’da
gördüğümüz; açılmayan bir paslı kapının kilidine pas spreyi bulup sıkmamız
şeklindeydi. Görülen o ki Demir ile olan bölümlerde yaratıklara delikler açmanın
yanında basit bulmacalarla devam edeceğiz. Cesur Komutan ile olan demo bölümümüz
bittikten sonra İnzar’a geçiyoruz. İnzar ile kapalı bir mekânda başlıyoruz.
Duvarlarda ilginç şeyler var. Bulunduğumuz yer bir gizli geçit sanki. Önümüzde
bulunan kapıyı açtığımızda iki büyük, zekâsız yaratık karşılıyor bizi. Ne var ne
yok İnzar’la yaratıklara saldırıyoruz. Öldürmek biraz zamanımızı aldı ama
İnzar’ın kombo yetenekleri gerçekten beni büyüledi. Çok artistik hareketler
yapmakla birlikte sahip olduğu büyülerle bir anda olsa yaratıkların saldırısını
durduruyor ya da onlara zarar veriyor. Demo’da bize İnzar ile pek uzun süreli
bölüm verilmediği için onunla oynadığımız bölümü tekrar tekrar oynadım.(Hevesim
kursağımda kaldı)

Son… Işık…

Son Işık yapımcılarını tebrik ederek başlıyorum son paragrafıma. Demo’da
beklediğimden çok daha iyi bir oyun karşıladı beni. Küçük hatalar mevcut
olabilir ki bunlar, piyasaya yeni giriş yapan bir firma için gayet normal,
normalden de daha öte. 4 yıldır bu yapım üzerinde çalışılıyor ve bu grafik
motoruyla belki de yapılabilecek en iyi grafikli oyunu yaptılar. Oyunun kurgusu
ve hikâyesi de bence birçok ünlü yapımdan daha iyi. Benim görüşüm birkaç ufak
hatanın dışında olumlu yönde. Biz oyunculara kalan ise Kabus 22’yi hiç şüphe
duymadan, gözümüz kapalı bir şekilde almak. Şunu bilmeliyiz ki bu firmalar
(sanki çok var onlardan) bizim desteğimizle ayakta duracak, bizim desteğimizle
bu sektör kalkınacak. Kim bilebilir, onlar ileride belki de büyük yapımlarla
yarışacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu