Kara Ekran #35 Dracula
İntikam… O kadar çok diziye ve o kadar çok filme konu olmuştur ki sayısını biz bile unuttuk. Özellikle korku ve gerilim türlerini bir araya getiren başarılı yapımlar, bu konuyu mükemmel işliyorlar. İşte o başarılı yapımlardan biri; Dracula.
Jonathan Rhys Meyers: Dracula / Alexander Grayson
Yıl 2013 olunca, insan daha farklı şeyler bekliyor öyle değil mi? Mesela havada uçuşan korkunç yaratıklar veya Dracula’nın yarasaya dönüşüp, kurbanına sinsice yaklaşması gibi. Hatta işin içerisine biraz daha fazlasını ekleyip, teknolojinin dibine vurup, inanılmaz aksiyon sahnelerini beklerken buluyorsunuz kendinizi. Sizi şimdiden uyarıyorum, bu düşünceden kendinizi arındırıp, drama ve korku dolu bir hikayeye kendinizi hazırlayın. Bu Dracula, sizin bildiğiniz Dracula’dan çok daha farklı bir hikayeye sahip ve onun istediği tek şey var; intikam.
Dracula, 19 Kasım itibariyle toplamda 4 bölümü yayımlanmış ve Bram Stoker‘ın orjinal kitabından uyarlanan başarılı bir dizi. Ayrıca dizinin prodüktörü de, Carnivàle‘in senaristi Daniel Knauf. Henüz birkaç bölümde “başarılı” kategorisine sokmak ne kadar doğru bilinmez ancak önemli olan daha ilk bölümden insanı cezbetmesi değil mi? Ben buna “Dracula’nın cazibesi” diyorum.
25 Ekim tarihinden bugüne kadar yayımlanan Dracula’nın yaratıcısı, Cole Haddon. The Tudors‘tan tanıdığımız Jonathan Rhys Meyers, Dracula rolünde ekranlara kendisini gösteriyor. Dracula’nın daha ilk bölümünde “Order of Dragon” adında cadı ve vampir avlayan bir örgütten bahsedilmektedir. Dracula’nın karısı da cadılıkla suçlanarak yakılır ve Dracula da tanrıya isyan ederek vampir olur. Dizimiz, 19. yüzyılın sonlarında geçiyor. Yakışıklı ve gizemli Dracula, Londra’ya gelir ve Viktoryan toplumuna modern bilimi getirmek gibi bir amacı vardır. Elektrik teknolojisiyle özellikle ilgilenen Dracula, Amerikalı bir girişimci olan Alexander Grayson olarak insanları etkilemeye çalışmaktadır. Dracula’nın Londra’ya gelmesinin bambaşka bir nedeni vardır. O, kendisini yüzyıllar önce ölümsüzlükle lanetleyenlerden intikam alma yolundadır. Tam da her şey istediği gibi giderken, karşısına ölü karısının reenkarnasyonla yeniden hayata gönderilmiş hali çıkar.
Dizideki tek kahramanımız Dracula değil, aynı zamanda Van Helsing de önemli bir role sahip. Dracula’yı mezarından uyandıran ve onu ilginç bir iş teklifi bahanesiyle rahatsız eden Van Helsing, Londra’yı fakirleştirmeyi hedeflemektedir. Yüzyıllardır cadı ve vampir avlayan Order of Dragon örgütü, Dracula’nın sahte kimliği Alexander Greyson tarafından yavaş yavaş yok edilmektedir. İşte ölen karısının reenkarnasyonla yeniden hayata gönderilmiş haliyle de bu sırada tanışır; Mina. Mina, Jonathan Harker isimli bir gazeteci ile nişanlıdır ve Dracula da Mina’nın aklını çelmek için, türlü türlü oyunlar yapmaya başlar. Harker’a özel röportajlar ve haberler verip yanına alır. Bu sırada Order of Dragon, Londra’da bir vampir olduğunu fark ederek onu avlamak için çalışmalara başlar.
Thomas Kretschmann: Abraham Van Helsing
Dracula’yı çekici yapan özelliklerden biri de, entrika ve bol kanlı bir hikayeye sahip olması. Dracula’nın dizisi ve kitabı arasında ufak tefek farklar da mevcut. Mesela, Dracula’nın kitabında Harker bir avukat, dizide ise gazeteci.
Kısacası karanlık sokaklarda “sürekli” insanları avlayan vampirleri bir kenara bırakıp, derin ve başarılı bir hikayeye kendinizi hazırlayın. Eğer dram ve korku öğelerini bir arada seviyorsanız, Dracula’ya daha ilk bölümden bayılacaksınız. Yine de herkese hitap etmeyen, karanlık bir havası olduğunu da belirtmeden geçmeyeyim.
İyi seyirler.