Kara Ekran #53: Full House (Köşe Yazısı)
Bazı şeylerin farkına varmak için biraz geç kalmış olsam da, güç olmasın diyerek sizi çok eğlenceli bir dizi olan Full House ile tanıştırayım diyorum. 1987 – 1995 yılları arasında gösterilen ve toplamda 8 sezondan oluşan dizimiz; komedi, dram ve aile türlerini barındırıyor.
Ülkemizde Bizim Ev olarak gösterilen sitcom; bizleri üç kızıyla yaşayan dul bir adam olan Danny Tanner ile tanıştırıyor. 192 bölüm boyunca takip ettiğimiz Full House, Danny Tanner’ın en yakın arkadaşı Joey Gladstone ve kayınbiraderi Jesse Katsopolis’in de komedi dolu hikayesini izleyenlere sunuyor.
Günümüz aile dizilerinden oldukça geri planda kalan Bizim Ev, geçmişte son derece sakin giden bir diziydi. 80’li yıllarda bu tarz aile dizileri oldukça seviliyor olsa gerek, durgunluğu insanları pek mutsuz etmezdi. Yüzümüze yerleştirdiği o şirin tebessümü kim unutabilir ki? Hatta devam etmeden önce şöyle güzel bir açılış müziği ile sizleri baş başa bırakayım:
Jesse Frederick “Everywhere You Look”
Normalde herhangi bir dizi serisi uzadıkça kalitesini düşürür veya izlenme oranı ciddi anlamda düşer çünkü konu sakız gibi uzar. Doğal olarak izlemekten sıkılırsınız ancak Bizim Ev, konusu itibariyle uzadıkça kalitesini arttırıyor. Kimi zaman aşk, kimi zaman yaşanan komik olaylar, çocukların arasında geçen diyaloglar, Elvis aşkıyla öne çıkan Jesse, örnek bir baba olan Danny ve daha fazlası; Bizim Ev’in öne çıkan içerikleri.
Dizinin arka planında da oldukça ilginç hikayeler var. Özellikle en ilgi çekici olanları Mary-Kate Olsen ve Ashley Olsen ile ilgili olanlar. Dizi boyunca ikizleri yan yana görmüyoruz. İkisi de Michelle Tanner isimli şirin bir kız çocuğunu canlandırıyor. İkiz olmalarının verdiği avantajdan yararlanan yönetmen, kardeşlerden biri ağlayınca diğerini sete koyuyor. Hoş, genelde oldukça uslu olan ikiz kardeşler, ekibin en sevilen çiftiydi ve oldukça da sempatiklerdi ancak bir süreden sonra farklı yapımlardan teklif gelmeye başladı. Yönetmen Olsen’ların diziden ayılmasını istemediği için hem annelerini, hem de ikizleri bir şekilde ikna etmeyi başardı ve ikisi de Bizim Ev’in kahramanı olmaya devam etti.
Kısa zamanda fanları oldukça artan ikizlerden sadece Mary-Kate Olsen’ın ismi uzun bir süre dizide yer aldı ancak son sezonda, Mary-Kate Olsen ve Ashley Olsen isimleri yan yana görülmeye başladı.
İşin diğer ilginç yanı ikizlerden biri solak, diğeri ise sağlak. Sevgili yönetmen bunu da düşünerek Michelle karakterinin sürekli iki elini de kullanmasını sağlamış.
Bizim Ev’in tek sevilen karakteri tabii ki Michelle Tanner değildi, özellikle çapkınlığı ve Elvis Presley tripleriyle kendisini sevdiren Jesse Katsopolis; 80’lerin en ilgili çekici isimlerinden biriydi.
Kısacası, zamanının sevilen sitcom’u şimdiki dizilerle yarışamasa bile, samimi karakterleri ve basit konusuyla bile dikkat çekmeyi başardı. Zamanınız olursa izleyin derim, başlarda görüntü kalitesinden şikayet etmeniz kaçınılmaz ve belki de birçoğunuza fazla basit gelecek ancak 80’lere dönmek isteyenler için biçilmiş kaftan.