Makale

Kara Ekran #6: Buffy the Vampire Slayer

Televizyon denildiği zaman bunun gerçekten büyük bir geçmişi var tabii ki. Yakın tarihe baktığımız vakit gerçekten çok güzel şeyler denenmiş, büyük bir kısmını başarmış ve oldukça sağlam işler çıkartmış dizilerle karşılaşmanız olası. Özellikle doğaüstü denildiği zaman “Buffy the Vampire Slayer” ismi bu konuda modern zamanın ilklerinden olacaktır.

19 Mart 1997 yılında başlayan Buffy’nin hikayesi, 20 Mayıs 2003 ‘e kadar efsanevi Joss Whedon’ın öncülüğünde devam etmişti ve Buffy Summers isimli bir vampir avcısının oldukça karambollü hayatını anlatıyordu.

Hikayeye göre “Slayer” denilen ve tarihin başlangıcından beri varolan kadınlar insanlığı vampirler, iblisler ve karanlığın envai çeşit yaratığından korumak amaçlı görevlendirilir ve bu görevinde bir “Watcher” tarafından kontrol edilir, Watcher denilen kişi ona rehberlik, bilgelik ve kontrol sunar.

Buffy’de böyle bir avcı işte, tabii Buffy diğer avcılardan daha “özel” olmasaydı hikaye belki sıkıcı olabilirdi, neden özel olduğunu izlerseniz anlayacaksınız elbet sürprizi kaçırmak istemem fakat 7 sezon 144 bölümlük alengirli bir macera sizi bekliyor ve kesinlikle tek bir detay bile vermek istemiyorum.

Belki yeni jenerasyon arasında izlememiş, duymamış veya doğal olarak bilmeyen olabilir. 2000’lerin yarısını Buffy’nin benzer formatında Supernatural domine etmiş durumda çünkü.

Şöyle söyleyeyim; Buffy The Vampire Slayer pek çok Top 50 listesinde gelmiş geçmiş en iyi diziler sıralamasında bulunmakta ve 3 adet Emmy ödülüne sahip. Öylesine bir yapımdan bahsediyoruz ki yüzlerce ek ürünü bulunmakta. Çizgi romanlar, oyunlar, romanlar, parodiler ve bir adet spin-off dizisi (ki Kara Ekran’da onu da konuk edeceğiz)

Buffy’nin ardında bulunan fikir, yani en azından yaratıcısı Joss Whedon’ın fikri “Normal bir kadını alıp ona sıradışı güçler vermek”. Bu fikri Whedon ilk olarak 1992 tarihli filmi Buffy The Vampire Slayer’da deniyor. Bu filmde baş rol Kristy Swanson Buffy’yi oynuyor.  Film korku filmi olarak yazılsa da prodüksiyon yüzünden komedi filmine dönüşüyor.

Bu film hikayesinden bir kaç yıl sonra Sandollar Televiziyon’ın başkanı Gail Berman, Whedon’a Buffy konseptini TV dizisine dönüştürmek isteyip istemediğini soruyor ve ortaya Buffy çıkıyor.
Buffy the Vampire Slayer’ın hikayesinin geçtiği Sunnydale aslında Los Angeles California’da bulunmakta. Sunnydale’in seri içerisinde önemi iblis boyutlarına açılan kapının üzerine kurulmuş oluşundan kaynaklanmakta.

Buffy’nin lisesinin kütüphanesinin altında bulunan bu Hellmouth adında ki geçit, serinin pek çok yaratığının ve doğaüstü fenomeninin sebebi olarak geçer, tabii ki bir de “Lise cehennemdir” metaforu var.

Buffy’de göreceğiniz doğaüstü yaratıkların bir çoğu özellikle ilk sezonlarda vampirler fakat hikaye ilerledikçe iblisler, hayaletler, kurt adamlar, zombiler ve daha pek çok varlıkla karşılaşıyoruz, hatta bu sayı o kadar artıyor ki serinin hayranları hikayenin içerisinde geçen bütün yaratıkları barındıran bir “Bestiary” yazmış durumda.

Buffy the Vampire Slayer, gerçekten gelmiş geçmiş en iyi doğaüstü drama serilerinden biri. Eğer zengin karakterler, fantastik hikayeler ve uzun süren modern – mistik bir destan arıyorsanız, 7 sezonu ve onlarca hikayesi ile Buffy tam size göre bir dizi!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu