Makale

Kara Ekran #60: Arrow (Köşe Yazısı)

Günümüzde “süper kahraman” tanımına uyan eserlerin neredeyse hepsi, büyük bir kitle tarafından beklenmekte ve çok büyük başarılara ulaşmakta. Tabii bunda Marvel’ın oluşturduğu sinematik evreninde katkısı büyük. Malum Disney, Marvel’ı satın alınca ve “süper kahraman” filmleri tutunca, Warner Bros. elinin altında bulunan altın madeninin farkına vardı ve bu madeni işlemeye başladı. Sonuç olarak da Arrow gibi kaliteli bir yapıt ortaya çıktı.

Arrow, DC Comics tarafından yayımlanan Green Arrow çizgi romanındaki kostümlü suç savaşçısına dayanır. Dizi, ilk olarak 10 Ekim 2012 yılında Warner Bros’un sahibi olduğu The CW kanalında gösterildi ve kitleler tarafından oldukça sevildi. Toplam olarak iki sezona sahip olan Arrow’un üçüncü sezonu onaylandı ve 8 Ekim tarihinde izleyicilerle buluşmaya hazırlanıyor.

Dizinin başrollerinde; Stephen Amell, Katie Cassidy, Willa Holland, David Ramsey, Paul Blackthorne, Emily Bett Rickards ve Colton Haynes yer alıyor.

İlk olarak Arrow’un ana kahramanı Oliver Queen’in, Green Arrow serisinde bulunan Oliver Queen’den biraz farklı olduğunu belirteyim. Normal Oliver Queen daha şakacı, komik ve insanlarla dalga geçmeyi seven biriyken, Arrow’da karşımıza çıkan Oliver Queen ise daha  içine kapanık, karanlık ve sorumluluklarının bilincinde olan bir karakter. Yapımcıların yaptığı bu seçim, Christopher Nolan’ın oluşturduğu Batman konseptinin beğenilmesiyle doğru orantılı bir seçim olabilir.

Oliver Queen; karşımıza pervasız, burnu havada ve zenginliğinden dolayı sorumluluk nedir bilmeyen bir geç olarak karşımıza çıkıyor. Babasıyla beraber yat gezisine çıkan Oliver, karşılaştıkları bir fırtına sonucu bilinmeyen bir adaya düşer ve orada yaşadığı olaylar, Oliver’ı bambaşka bir insan haline getirir. Yaşadığı türlü olaylar sonucunda ve aradan geçen 5 yılın ardından yaşadığı şehir olan starling City’ye dönen Oliver’ın artık tek bir amacı vardır. Şehri başarısızlığa uğratanları öldürmek.

Arrow dizisinin kurgusu gerçekten üst düzeyde. Yani karşılaştığımız suçlular ya da olaylar, hemen bitmiyor, karakterlerin içinde bulundukları durumlar veya kurdukları ilişkiler yarıda kalmıyor. Kısacası ilk birkaç bölümde bazı şeyleri anlamayıp diziye bir şans vermezseniz, çok büyük şeyler kaçıracağınız kesin. Arrow serisini beğenilir kılan başka bir özelliği ise Oliver Queen’in adada yaşadığı maceraları bizlere gösterilmesi. Özellikle adada yaşananların günümüze bağlanması, diziye çok farklı bir tat katıyor. Dizide beğenilen bir diğer faktör ise Arrow’un gözlerimizin önünde evrilmesi. Adadan geldiğinde tek amacı şehri yozlaştıran insanlardan intikam almak olan ve bunun için kötü de olsa “insan” hayatının değerini hiçe sayan Arrow, yaşadığı trajik olaylardan sonra şehri hak eden, ahlaki açıdan daha “stabil” bir kahraman olmaya karar verir. Son olarak Stephen Amell’in aksiyon sahnelerinde dublör kullanmadığını öğrendiğimde, Arrow gönlümü bir kez daha fethetti.

Bu kadar övgü yeter sanırım, sıra biraz da dizinin yumuşak karnını göstermeye geldi.

Öncelikle Green Arrow serisinin hayranlarının bu diziye şans vermeyebilirler. Bunun sebebi ise yukarıda belirttiğim gibi Oliver Queen’in kişiliğinin çizgi romanlarda tamamen farklı oluşu. Yani yapımcılar bir Batman dizisi çekmek istemiş, bunu başaramayınca da Batman gömlekli bir Green Arrow dizisi çekelim demişler. Arrow’un diğer bir eksi yanı ise, dizide bolca aşk hikayesinin bulunması. Böylesine ciddi bir süper kahraman dizisinde, aksiyondan ayrılıp aşk hikayelerine dalmak, bazı insanların hoşuna gitmeyebilir. Son olarak dizide bulunan ve Oliver Queen’in kız kardeşi olan Thea Queen’in, çizgi roman serisinde bulunmadığını da belirteyim.

Gördüğünüz gibi Arrow, her ne kadar Batman konseptine sahip olsa da kaçırmamanız gereken bir dizi. Oliver’ın Starling City’deki hayatı kadar adada geçirdiği zamanları da detaylı ve bir o kadar da sürükleyici bir şekilde karşımıza çıkartan dizi, süper kahraman filmleri ve dizileri sevenlerin kaçırmaması gereken bir yapım. Birinci sezonunda konuyu ve karakterleri yerine oturtan Arrow, ikinci sezonunda tam gaz ilerledi ve şimdi üçüncü sezonu için gün sayıyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu