Oyun İncelemeleri

Katamari Damacy

İsim: Katamari Damacy
Çıkış Tarihi: 2003
Yapımcı: Namco
Tür: Puzzle
Platform: Playstation 2

Playstation 2, halen çoğu insan tarafından sıkça kullanılan bir konsol olsa da, oyun konsolları pazarına çıkalı yaklaşık 16 sene oldu. İncelemelerimin çoğu “retro” altında geçse de, PS2 gün geçtikçe yaşlanıyor ve elbetteki bir gün günümüzde NES veya Sega Master System ne ise gelecekte PS2’nin durumu da öyle olacak. Ben yine de yavaştan başlayayım dedim ve PS2 için garip bir yapım seçtim: Katamari Damacy.

“Katamari on the rocks!”

Katamari, yeterince garip olan giriş videosu ile zaten sizi başta kendine ait havasına sokuyor. Etrafta hayvanlar mı dersiniz, şekerler mi dersiniz, adeta şirinlik havada uçuşuyor. Tabii söz konusu puzzle olunca şirinlik ve herkese hitap etmesi, önemli bir unsur. Giriş videosundan sonra neler olup bittiğini anlatan küçük bir video daha karşımıza çıkıyor. Konuyu kısaca özetliyor zaten. Tüm Kozmos’un Kralı, Prens ile sarhoş sarhoş evrende dolaşırken, yanlışlıkla bütün yıldızları ve Ay’ı, nasıl desem, düşürüyor kelimesi bir hayli ters olur çünkü evrenden bahsediyoruz. Yok ediyor diyeyim, ne de olsa Ay’ın içinden geçip parçalıyor.

Tabii hatasını anlayan Kozmos Kralı ise bu durumu düzeltmenin bir yolunu bulmaya çalışıyor ve aklına Prens’i Dünya gezegenine gönderip yıldızlar ve Ay için Katamari ile obje toplamasını istiyor. O da bizi “izleyerek” yardım ediyor.

“Nedir bu Katamari?”

Oyunun isminde geçen Katamari, Prens’in yuvarladığı farklı şekillerde ve boyutlarda olan yapışktan toptur, fakat Prens buna yapışmaz, tam tersine itebilir ve objelerin üstüne yapışmasını sağlar. Bahsettiğim gibi farklı boyutlarda olan Katamari, oynadığınız bölüme göre değişiyor. İlk bölümde 10cm boyutunda olan Katamari, son bölümde ise 1m oluyor. Katamari Damacy, diğer  jenerik puzzle oyunlarından bir hayli değişik, buna hem teması hem de oynanışı da dahil. Prens/Katamari kontrollerinde tuşa basma bulunmuyor, sadece iki Analogu ileri, sağa, sola veya geriye çekerek Katamari’yi yönlendiriyorsunuz. Sadece itmek veya çekmekle bitmiyor, L3 ve R3 tuşlarına basarak aniden 180 derece dönebilir ve iki analogu aşağı – yukarı hızlıca hareket ettirmekle hız bonusu verebilirsiniz. Bu mekanikler Katamari’yi daha da oynanabilir hale getiriyor.

“Katamari on the stars!”

Dünya üzerinde obje toplamadan önce, tabii ki bir menüden geçmeniz gerek. Akıllıca tasarlanmış bu menü, üç ayrı gezegenden oluşuyor. Dünya, Prens’in Gezegeni ve Büyülü Mantar. Prens’in Gezegeni’nde oyunun ayarları, kaydetme ve topladığınız objelerin istatistiklerini görüntüleyebiliyorsunuz, en azından basit seçmeli menülerden farklı ve yaratıcı bir tasarım. Dünya’da ise yapacağınız yıldızı seçebiliyorsunuz, yan görevler olarak Küçük Ayı ve Kuzey Yıldızı gibi yaklaşık 10 seçenek bulunuyor, hepsinin de görevi birbirinden farklı. Genelde topladığınız objeler takım yıldızının esinlendiği şeyler oluyor. Taurus’ta inek toplarken, İkizler’de şehir etrafındanki ikilileri Katamari’ye yapıştırmak önemli.

Mantar gezegeni ise bir hayli garip. Prens’in yaklaşık 20’ye yakın kuzeni var ve hepsi bu mantarda. “Niye herkes buraya toplanmış?” diye sorarsanız, Katamari iki kişilik modunda, istediğiniz Prens’i seçebilir ve arkadaşınız ile obje toplamada yarışabilirsiniz. Yine, piyasada bulunan puzzle oyunlarından farklı bir konsept, bu da Katamari’yi diğer yapımlardan farklı kılıyor.

“A single star, in the sky.”

İlk bölüm, yaklaşık 3 dakikadan oluşuyor, 5 cm “büyüklüğünde” olan Prens, işine bir evin içinde iğne, sakız, vida gibi küçük parçaları toplayarak başlıyor. Tabii yavaş yavaş gelişecek bu olay sonra, gitgide bölüm başında 30cm, 50cm ve 1m gibi farklı boyutlarda başlıyorsunuz. Görevimiz ise Tüm Kozmos’un Kralı’nın bize verdiği zaman içinde Katamari’yi belirli bir boyuta getirmemiz. Yine ilk bölümden örnek vereceğim, 5cm olarak başladığımız bölümde, 3 dakika içinde 30cm olmanız gerekiyor. Başta kolay görünse de, bazı objeler milimetrik olduğu için Katamari’yi ilk bölümlerde büyütmek ve büyük tutmak bayağı zor.

Tutmakla bahsettiğim oyun mekaniği ise, tabii ki obejeleri toplarken etrafta Katamari’den daha büyük objeler bulunacak. Eğer onlara hızlı çarparsak, ki oynarken başıma çok sık geldi ve sürekli obje kaybettim, topladığımız objeler Katamari’den düşüyor, fakat bunları tekrar toplamak mümkün. Canlı objelerde (Evet, insanlar, kediler, köpekler, inekler ve diğer objeleri Katamari ile toplayabilirsiniz.) ise mekanik biraz farklı. Canlılar ilk önce Katamari ile itilip sonra toplanabilir, gerçi bu bütün aynı büyüklükteki objeler için geçerli.

Katamari Damacy’nin Playstation 2’nin gelişmiş özelliklerini sonuna kadar kullanması bariz olarak görünüyor. Buna zaten her bölümde bulunan binlerce obje ve maddeden ulaşılabilir, belki de görselleri en azda tutma nedenlerinden birisi bu olabilir Namco’nun.

Yıldız yapımı bittiğinde Tüm Kozmos’un Kralı bizi ROYAL R A I N B O W ile evrene bizi geri çekiyor, burada Katamari’nin içinde neler olduğunu, neler topladığımız ve büyüklüğü ile alakalı bilgileri görebiliyoruz, sonra Kozmos yaptığımız yıldızı gökyüzüne yolluyor. Yaptığımız yıldızları ise Prens’in gezegeninde bulunan “Consellation”dan, yani evreni izleme yerinden görebiliyorsunuz, bence en iyi ve anlamı derin özelliklerden biri.

“Katamari☆Stars”

Yıldızları görebildiğimiz gibi, oyunda topladığımız objelerin listesi bile bulunuyor. Bunu yine Prens’in gezegeninde bulunan “Collection” ağacından görebiliyoruz, her obje ve madde, ismine, büyüklüğüne, nadirliğine ve kategorisinie göre sınıflandırılmış şekilde bulunuyor. Topladığımız objelerin içinde Kozmos’un bizim için bıraktığı özel hediyeler de bulunuyor, hediyelerin içinde Prens’in giyebileceği şapka ve atkı tarzı şeyler bulunuyor, atkı benim favorim şayet.

Listede dolaşırken farkedeceğiniz önemli şeylerden birisi  ise çoğu maddenin Japon kültürü ile çok içli dışlı olması. Yemekler, geleneksel parçalar, paralar, tabelalar, her şey Japonya’nın küçük bir parçası. Yapımcı Namco ne de olsa, ana vatanı üstüne bir oyun yapmak normal bir şey olsa gerek.

Bölümü bitirmenize yakın bir süre kala, zamanında Katamari’yi bitiremiyeceğiniz anladığınızda, muhtemelen benim gibi menüye geri dönmek istersiniz. Şayet Tüm Kozmos’un Kralı bunu anlıyor ve şu cümleleri kuruyor: “Oyundan ayrılman için kendine ait bir nedenin var, biliyorum, fakat yine de bu Katamari’yi gökyüzüne çıkacağım.” Ah, merhametli Kozmos, teşekkürler!

Müzikleri hakkında ayrı konuşmak istiyorum. 2003 senesine göre bir hayli kalıcı bir listesi bulunuyor. House türünden tutun, electronica, lounge ve jazz türlerine kadar yayılan türlerde bulunan parçalar akıldan çıkmıyor, hatta liseye gittiğim sıralar özellikle bütün gün dinlediğimi hatırlıyorum, o derece dinlenmesi harika bir liste…

Oyunla alakalı pek sıkıntım olmadı, genellike oynarken kendimi sürekli gülümserken buldum, fakat bazı kontroller ve oyunun motoru ile ilgili sorunlarım oldu tabii. Bazen Katamari’yi sağa veya sola döndürmek bayağı zor oluyor veya buna durdurmak ve ittirmek de dahil. Üstüne üstlük Katamari iki büyük obje arasında sıkışırsa sürekli objeler Katamari’den çıkıyor, ki bu da bayağı sorun çünkü çok çabuk bir şekilde Katamari küçülmeye başlıyor. Fakat bu başıma iki kez geldi, nadir olan bir olay, o yüzden pek sıkıcı bir durum değil.

Son olarak, Katamari’yi kesinlikle oynamanızı öneririm, eğer bir şeye canınız sıkıntılı ise veya mutlu olmak istiyorsanız, sadece Katamari Damacy oynayın ve gülün, çünkü grafikleri, müzikleri, oynanışı ve oyunda bulunan esprili obje koyma yerleri (İnanın bana, ayakkabı süren güvercin ve araba kullanan bulldog görebilirsiniz.) ile Playstation 2 platformunda kesinlikle ama kesinlikle oynanması gereken bir yapım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu