King Arthur – The Role-playing Wargame
“Bir sentez nasıl olur?” sorusunu soruyordum bir hafta önce, çünkü King
Arthur’un çıkışına az kalmıştı. Aslında biliyordum, bu oyunda her şeyden bir
demet vardı. Sorumun cevabını şu anda bile veremiyorum; NeoCoreGames nereye
adımını atmışsa çok iyi kotarmış. Bir yandan Britanya’yı yöneten Kral Arthur’la
Total War gibi ordularımı sürerken, diğer yandan da Yuvarlak Masa
Şövalyeleri’yle bir masaüstü FRP oynarcasına maceradan macereya atlıyorum. Medya
tarafından neredeyse hiç ilgi gösterilmemiş bir yapım var karşımızda. Az önce
dediklerim kafanızı biraz karıştırabilir, çünkü oyun “Tur tabanlı strateji/RPG”
karışımı. Daha önce Majesty, LOTR: Battle for Middle Earth gibi oyunlarda
karşılaşmıştık bu durumla, fakat aynı zamanda ülke yönetimi, gelişim ve dev
savaşların gerçekliğine bu kadar nail olmamıştık.
Rol yapmalı savaş oyunu
Genç kral Arthur olarak, Britanya adasının (Günümüzde İngiltere) fantastik
dünyasının kendi iç çekişmeleri arasındaki yerinizi alıyorsunuz. Siz görevleri
ve seçimlerinizi yaptıkça nasıl bir kral olduğunuzu da ortaya koyuyorsunuz. Rol
yapma bu ya, her seçim kişiliğinizi belirliyor. Oyunun sağ panelinden
ulaştığınız ekranda seçimlerinizin sizi götürdüğü dört nokta var. İyi, zalim,
eski toprak ve koyu bir dindar arasında gidiyor bu bar. Barınızın ilerleyip yeni
birim ve büyüler kazandıkça, diğer ülkelerin size bakışı değişiyor. Bu yüzden
bir seçim yapıp, o çizgiden ilerlemek en mantıklısı olacaktır.
“Yapımın doku kalitesi, özellikle birimlerin detayı günümüzün stratejileri oyunlarından çok üstün.”
Belli olaylardan sonra Yuvarlak Masa’ya eklenen kahramanlarınız ülkeniz ve
özellikle kralınız için çok şey ifade ediyor. Türe benzeyen yapımlardan
bilirsiniz, “Hero” yani kahraman sistemi vardır. Şövalyeleriniz de bu rolü
üstleniyor. Her savaşın ardından deneyim puanları kazanıyorlar, kazandıkça
yetenek ağaçları genişliyor ve hem savaş, hem de ülke yönetiminde büyük rol
oynuyorlar. Yuvarlak Masa panelinden her bir kahramanınızı bir şehre bey olarak
atayabiliyorsunuz, onları evlendirip size karşı sadakatini arttırıyorsunuz. Eğer
ki size karşı gelirlerse hapse bile tıkabilirsiniz. En önemlisi sizin
elçiliğinizi yapıyorlar, daha oyunun başlarında efsane kılıç Excalibur’u almaya
giderken başlıyor entrika ve macera. Harita üzerinde beliren görev noktalarına
bir kahramanınızı gönderiyorsunuz ve kitap okumuşçasına işliyor her şey.
Karşınıza çıkan yazıda neler olduğu veya geçen diyaloglar yer alırken,
vereceğiniz cevap ve yapacaklarınız da aşağıdaki panelden seçiyorsunuz. Buradaki
anlatımlar o kadar iyi ki, ekranın üstünde bulunan mekan çizimine bakıp
çevrenizde ne olduğunu hayal ettiğinizde kendinizi orada hissediyorsunuz (En
azından benim için geçerli).
Bir mevsim daha geçti haklı davamı savunurken
Tur tabanlı ilerleyen yapımda, her bir tur yeni bir mevsime işaret ve mevsimler
arasındaki farklar da çok başarılı dengelenmiş. Misal kışın ordunuz dinlenmek
amacıyla kamp kuruyor ve kesinlikle hareket ettiremiyorsunuz. Bu süreçte yeterli
deneyim puanına sahip birimlerinize seviye atlattırıyorsunuz. Aynı şekilde,
kışın ardından ilkbahar geldiğinde ordunuz o uzun dinlenme sürecinin ardından
daha fazla yol kat ediyor. NeoCoreGames orduların harita üzerindeki ilerleyişi
konusuna bir de yenilik getirmiş. Eğer askerleriniz o tur fazla mesafe kat
ettiyse ve savaşa girecekseniz, yorgun olabiliyorlar.Sakın ola bu durumda eğer kahramanlarınızın birinde Stamina Buff yoksa büyük savaşlara girmeye
yeltenmeyin, aksi taktirde ordunuzun telef oluşunu izleyebilirsiniz. Bu kadar
detayın arasında bir şeyi ayıplamamak elde değil, diplomatik görevleriniz var,
fakat devlet yönetiminin bulunduğu bir oyunda diplomasi ekranı olmaması büyük
bir handikap. Özellikle bir süre sonra haritada sadece benim ülkem ve görevler
varmış hissiyatına kapıldım.
Biraz Total War’dan, biraz da yapımın fantastik evreninden alıp savaş alanına
koyun. Kesinlikle King Arthur size içine büyü karışmış koca savaşların zevkini
kepçe kepçe yaşatıyor. Düşmanın tam ordunuzu ezebilecek konuma geldiği sırada
yaptığınız bir büyünün dengeleri lehinize çevirdiği anları da katın buna.
Özellikle zorluk seviyesi yüksekse stratejik hamle yeteneğiniz tavan yapacak
savaş alanında. Yine de çok kötü bir handikap sizleri bekliyor, çünkü
birimlerine dengelerine alışmak, hele hele okçuların kısmen dengesiz
saldırılarıyla başlarda çok zorluk çekeceksiniz. Ama yılmayın, taşlar yerine
oturdukça ve siz kendinize göre en iyi ordu seçeneğini bulunca, savaşlardan
aldığınız zevk tavan yapacak.
“King Arthur size içine büyü karışmış koca savaşların zevkini kepçe kepçe yaşatıyor.”
NeoCoreGames hem görsel hem de işitsel olarak gerçekten iyi çıkartmış. Doku
kalitesi, özellikle birimlerin detayı günümüzün stratejileri oyunlarından çok
üstün. Hele hele işin içine güçlü büyüler ve onların akıl almaz efektleri
girince, savaşı uzaktan izlemek fazlasıyla tatmin edici oluyor. Uzaktan izlemek
dedim, çünkü son dönemin en iyi strateji oyunu Empire Total War’daki gibi
kesintisiz ve neredeyse sorunsuz animasyonlar beklemeyin. Kılıç havaya kalkıp,
bir rüzgârla düşman üzerine inse de, sanki iki duvarın birbirine çarpıyormuş
gibi göründüğü gerçeğini değiştirmiyor. Oyunun müzikleri savaş sırasında alışıla
geldik gaza getirme bilincinde değil, koca alanda birbirine giren askerlerin
temposunu yakalatıyor ve genel olarak rahatlatmaya yönelik. Yapımın takındığı
evren ve temelini göz önüne bulundurunca bir hayli de başarılı olmuşlar.
Eski dostum “Bug”
Eğer oyunu ilk kurduğunuz haliyle oynamaya çalışırsanız, yapımın çoğu yerinde
karşınıza çıkacak bug’lar ve özellikle de savaş alanındaki ses senkronizasyonu,
savaşların ağırlığı yüzünden sizi kendinden soğutabiliyor. Sadece şu ana kadar
yayınlanmış iki yamayı yükleyerek bu hataların üstesinden gelebilirsiniz. Onun
dışında, ben kendi adıma yılın bombasının Dragon Age kalacağını beklerken,
eksiklerini saymazsak King Arthur gerek bir araya getirdiği iki oyun türü ve
harika atmosferiyle kalbimi kazandı. Tek temennim, kendi fikri mülklerini
benimseyecek, onları sadece online satıştan kurtaracak bir yayımcı bulmaları ve
zamanla çıkacak paketlerle eksiklerini kapatması. Şu an yapımı Steam ve benzeri
platformlardan 40 dolara satın alabilirsiniz. Medyanın ve firmaların popülerliği
bir kenara bırakıp, gönlünü vererek iş yapanlara yol açmaları dileğiyle…