“Uzak bir anı gibi, dağılmış bir hayal, dağılmış bir hayal gibi, uzak bir anı…Parçaları sıraya koymak istiyorum, senin ve benim…” Sora
28 Mart 2002 tarihinde dünyayla buluşan ve zamanının en iyi hikayelerinden biri olan Kingdom Hearts, farklı dünyaların hikayesini anlatıyor. Serinin üçüncü oyunu Kingdom Hearts III, tekrar Square Enix tarafından bizlere sunulacak. PS4 ve Xbox ONE platformlarına gelecek ve role-playing başta olmak üzere, aksiyonu da beraberinde getirecek.
Yapımın çok geniş bir hikayesi ve tarihi var bu sebeple eğer Kingdom Hearts’ın hikayesinin tamamını öğrenmek istiyorsanız sıralamanız şu yönde olmalı: Kingdom Hearts Birth by Sleep, Kingdom Hearts, Kingdom Hearts: Chain of Memories, Kingdom Hearts 358/2 Days, Kingdom Hearts II, Kingdom Hearts coded ve Kingdom Hearts 3D: Dream Drop Distance. Aralarından PSP ve Nintendo 3DS platformuna uygun oyunlar var. Doğal olarak siz en iyisi Kingdom Hearts HD 1.5 Remix’i bekleyin. 13 Eylül tarihinde, PS3 platformuna çıkacak ve KH serisini HD olarak oynamanızı sağlayacak.
Hikaye bakımından Kingdom Hearts’ı popüler kılan en önemli neden, Disney kahramanlarının da başrolde yer alması. Mickey’den tutun, Donald’a kadar birçok karakter, Final Fantasy serilerinden bile bazı düşmanlarla, bizleri baş başa bırakıyor. Sadece Disney ile sınırlı bırakmayıp; bizleri Sora, Kairi ve Riku gibi orijinal karakterlerle de tanıştırıyor.
Kingdom Hearts III’e geçmeden önce, genel hatlarıyla KH’tan bahsetmek istiyorum. Arkadaşlığın ve dostluğun arasındaki o ince çizgiyi bizlere öğreten Kingdom Hearts, Sora’nın başka bir dünyaya çekilmesiyle başlıyor. Destiny Adaları ve dostlarından çekilip koparılan Sora, Keyblade isimli özel bir silahla tanışır. Bu kılıç kalpsizler denilen, siyah ve sadece zarar vermeye yönelik yaratıkları durdurmak için kullanılmaktadır. Traverse Town’da kendisini yalnız bulan Sora, Donald ve Goofy ile tanışır. Onlar da kralları Mickey’i aramaktadır ancak Mickey aslında bambaşka bir görevdedir. Tüm dünyanın ve bulundukları evrenin zaman içerisinde bozulacağını bilen Mickey, dengeyi korumak için kendisini özel bir göreve atar.
Sora’yı bulan ve ona yardım eden birkaç FF karakterini, bize oyun boyunca rehberlik ediyor.
İnsanların kalplerini çalan ve onların ışıklarıyla beslenen diğer kalpsizler, yeni kalpsizlerin doğmasını sağlıyor. Bu sayede tüm karanlığın yayılması için, ortam düzenlenmiş oluyor. Keyblade’in önemini de hatırlatmak isterim. Disney dünyalarına düzeni getirirken, ihtiyacımız olan şey, keyblade’miz. Sora’yı yönlendirirken, kalpsizleri bulunduğu dünyadan temizlemek ve bir daha da girmemelerini sağlamak için, keyblade’imizi kullanıyoruz.
Kalpsizlerden bahsetmişken, her insanın bir de kalpsiz versiyonu bulunmakta. Mesela KH serisinde Xehanort isimli bir karakterle tanışıyoruz ve karanlığa düşmesi yüzünden Ansem isimli bir kalpsize dönüşüyor.
Orjinal oyunun girişi hatırlarsanız, Disney’den tanıdığımız Maleficent’ın, Ansem tarafından kullanılmasıyla başlıyor. Kalplerin Prensesleri’ni arayan Ansem, tüm prensesleri bulursa (Uyuyan Güzel, Pamuk Prenses, Jasmine vb. Disney prensesleri) Kingdom Hearts’a olan kapıyı açacak ve tüm dünyalara hükmedecektir. Bunu bilen Disney’in diğer kötüleri, gücü tatmak için tüm kötü yolları kullanmaya başlarlar. Kötüler amacına ulaşmış olsa bile, kendi kalbini feda eden Sora sayesinde, dünyalar tekrar dengeye kavuşur. Kalbini kaybeden Sora, bir kalpsize dönüşür ancak Kairi sayesinde eski haline döner.
KH içerisinde sadece kalpsizler değil, aynı zamanda hafızalarını kaybeden siyah paltolu başka düşmanlar da var. Bunlara ise Organization XIII deniliyor. Onları da bir şekilde yenmenin yolunu arayan kahramanlarımız Sora, Donald ve Goofy, bu sefer de Nobody’lerle savaşmak zorunda kalıyorlar. Kalpleri ve hisleri olmayan bu yaratıklar, emirlere itaat etmekten başka bir şey bilmiyorlar. Kalbini kaybeden bir insan, yakın zamanda ışığını ve kalbini bulamazsa önce Kalpsiz (Heartless), bir süre sonra bir hiç oluyor, yani Nobody’ye dönüşüyor. Hisleri ve kalbi olmayan, boş bir kutu gibi geziniyor. Bir hiç olarak kalmak istemeyen bu organizasyonun sahipleri de birer Nobody oldukları için, doğal olarak Kingdom Hearts’ı ele geçirmek ve birer insan olmak istiyorlar.
Bizi KH III’te ise bambaşka bir hikaye bekliyor. Hikaye, 3DS oyunu olan Dream Drop Distance’ın finalinden sonra geçecek. Aynı zamanda daha önceden de belirtildiği gibi KH3, ilk oyundan beri oynadığımız hikayenin son halkasını oluşturacak ancak yeni oyunlar görmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. İlk KH serilerinden bugüne kadar şu hayran olduğumuz cell shade grafikler, KH III için de geçerli olacak. Zira Nomura, oyuna gerçekçilik katmanın, KH III için pek de iyi olmayacağını düşünüyor. Son fragmanda gördüğümüz yeni görüntü tarzı, Kingdom Shader dedikleri rötuşlama sonucu ürettikleri bir evrim.
KH III, bugüne kadar ki çıkan serilerin en bol aksiyonlu olanı olacak gibi duruyor. Tekrar farklı dünyalarda dolaşacak ve farklı karakterlerle, farklı dövüşler yapabileceğiz. Hatta Nomura’nın diğer verdiği bilgilerden biri de; oldukça karmaşık dövüşler yaşayacağımız ve bunlarla eğleneceğimiz. Kendisinin verdiği ilginç bir örnek ise, araba benzeri bir düşmanın istersek üzerine atlayıp, onunla savaş sırasında uçabileceğimiz.
KH III için onaylanan dünyalar arasında, Destiny Island ve Twilight Town var. Önemli ve başroldeki karakterlerimizin, keyblade’leri olacak. Açıkçası; Sora, Riku ve Kairi’yi yan yana savaşırken görmeyi çok isterim.
Şu an odaklandıkları karakterler; Sora, Donald, Riku, King Mickey, Kairi, Lea, Yen Sid. Hikaye gereği Xehanort’tan da bazı ipuçlarına sahip olabileceğiz.
Yeni KH için henüz herhangi bir Disney dünyası duyurulmadı. Bu da demek oluyor ki, FF hikaye kısmında daha önemli bir yere sahip olabilir. Disney’in Marvel ve LucasArts‘ı alması üzerine, son dedikodular şu yönde ilerledi; KH III evreninde Marvel ve Star Wars da yer alabilir. KH yönetmeni ise bu fikire gayet olumlu yaklaşıyor fakat son tahlilde bunun ne kadar imkanlı olup olmadığını bilmiyoruz.
Sadece single değil, multiplayer için de bazı planlar mevcut ancak henüz net bir detay yok. İşin multiplayer kısmı, muhtemelen belirli zaman içerisinde, düşmanlarımızı yenmek üzerine olacak. KH 2 içerisindeki mini görevleri hatırlayanlar bilir. İşi multiplayer kısmına yansıttığımızda, oldukça eğlenceli aksiyonlar yaşayabiliriz.
KH III kontrol bakımından, muhtemelen aynı şekilde ilerleyecek. Kontroller sıra üzerine değil, uygun zamanda, uygun büyüyü yapmak üzerine ilerliyordu. Zaten yayımlanan ilk KH III fragmanında, birebir aynı detayı görüyorsunuz. Yani real time combat öğeleri içerecek.
