Oyun oynamak kadar oyuncuların sevdiği bir diğer olay da sahip oldukları oyunları özenle saklayabilmek. İrili ufaklı tüm oyunları arşivleyen oyuncular olduğu kadar sadece çok sevdiği türden oyunları arşivlemeyi tercih eden oyuncularla da karşılaşabiliyoruz. Kimi ise oyunu sadece o anlık eğlence için düşünerek ya da başka bir oyun alabilmek için elindeki oyunu kolaylıkla elden çıkarabiliyor. Ayrıca çok sevdiği oyunların kolleksiyon sürümlerini alan oyun severler de azımsanmayacak kadar fazla.
Tabi oyun arşivleme işi teknolojinin getirmiş olduğu yenilikler ile birlikte değişime gitmeye başladı. Eskiden rafları dolduran oyunlarımız varken şimdi dijital platformlarda oyunlara sahibiz. Steam, PSN ya da Xbox Live kütüphanesi dolup taşan birçok oyuncu bulunmakta. İndirim sezonunda dayanamayıp aldığımız (Ah o Gaben yok mu?) ve hiç oynamadan steam kütüphanemizde bulunan onlarca, belki de yüzlerce oyun bulunuyor.
Bu noktada Steam platformunun hakkını vermek gerekiyor. Sağladığı kolaylıklar say say bitmez ama Steam’in oyuncular açısından önemli olduğu en büyük nokta kütüphane kavramını oyunculara sağlayabilmesi. Sizi bilmem ama dijital bir oyun alacaksam ya da kutulu aldığım oyunun kodu Steam platformunda geçerli değilse biraz moralim bozulabiliyor. Steam’in dijital hizmet vermesine rağmen oyunculara o arşiv duygusunu ve tüm oyunların bir arada bulunması hissiyatını fazlasıyla verdiğini kabul etmemiz gerekiyor.
Dijital yöntem oyunlara ulaşmak açısından çok daha kolay olsa da kutulu versiyonun getirmiş olduğu farklı avantajlar da bulunuyor. Öncelikle dijital oyunları indirme süreniz var. Hele ki ülkemizde uygulanan adil kullanım kotası sebebiyle bu durum bazen eziyete dönüşebiliyor. Kutulu sürümlerde ise bunun gibi bir problemle karşılaşmıyoruz diyemiyorum. Eskiden karşılaşmıyorduk ama şimdi hemen hemen çıkan tüm AAA oyunlarda hayvani boyutlara sahip ilk gün yaması karşımıza çıkıyor.
Eskiden dijital ve kutulu sürümler arasında önemli bir fiyat farkı da olurdu. Dijital sürümlerin direk olarak sunucu masrafları olsa da dvd, cover, kutu ya da nakliye masrafının olmaması fiyat olarak daha uygun alabilmemize olanak sağlıyordu. Ama günümüzde malesef bu tarz bir fiyat farkı ile hiçbir oyunda karşılaşmıyoruz. Dijital ve kutulu versiyonlar arasında çoğu oyun aynı fiyat etiketlendirmesi ile rafları süslüyor.
Hal böyle olunca kutulu versiyonun en büyük hissiyatı kütüphanenizde fiziksel olarak bulunması. Özellikle Final Fantasy, Mass Effect, Silent Hill, Elder Scrolls serisi gibi çok sevdiğim oyunların fiziksel olarak kütüphanemde bulunması, bir oyuncu olarak bana oldukça farklı bir haz veriyor. Tabi oyun kutularını açıp o plastik ya da kağıt kokusunu alma hissiyatını saymıyorum bile. Eğer kutulu olarak aldığınız oyunu şöyle bir kitap koklar gibi içinize çekiyorsanız ne demek istediğimi eminim anlayacaksınız.
Bu konuda aslında daha söylenecek çok söz var. O eski duygulardan şimdi ki değişen hislere kadar daha birçok şey yazabilirim. Ama bu konuyu aramızda konuşarak daha da geliştirebileceğimize ve fikir alışverişi yapabileceğimize inanıyorum. Ayrıca oyun kütüphanelerinizi ister dijital ister kutulu versiyonları ile paylaşabilirsiniz. Bu açıdan da Merlin okurlarının nasıl kütüphanelere sahip olduklarını görebiliriz.
Kısacası soruyoruz. Oyunlarınızı dijital mi yoksa kutulu mu tercih ediyorsunuz? Hangi durumlarda digital, hangi durumlarda kutulu alıyorsunuz?
