Sizinkiler

Lara ve Kurtis ölümden nasıl döndü?

“Yazı için Cem Filiz’e teşekkür ederiz.”

Edebiyatçılar iyi bilir…Linear Stories, Cirricular Stories ve Open-Ended
Stories…Ben bunlardan sadece Open-Ended hikayeleri açıklayayım konumuzla direk
ilgili olduğu için. Bu tarz hikayelerde yazar hikayeyi merakın doruk noktasında
(climax) bırakır ve çözümü (resolution) okuyucu belirler.

Ve dikkatinizi çekmek istediğim ikinci önemli konu; Tomb Raider Angel Of
Darkness oyunu orijinal cdsi elinde olanlar bilir. Cd’nin içindeki kitapçığın en
son sayfasında şu cümle yazar.

“Lara Croft is more than just a game” (Lara Croft bir oyundan daha
fazlasıdır)

10 yıl önce Toby Gard, Lara Croft’a bir beden verdiğinde yarattığı karakterin
2006’da Guinness Rekorlar Kitabına gireceğini elbette bilemezdi. Belki de bu
nedenle ilk oyundan sonra (Tomb Radier 1) Lara Croft’u terk etti ve kendisini
2004’e kadar meşgul edecek olan “Galleon” oyununun çalışmalarına başladı.
Özetle, Toby Gard Lara’yı “Core Design” çalışanlarına emanet etmiş ve bu oyun
stüdyosu ile ilişkisini kesmişti.





Core Design TR çalışmalarındaki maddi desteği Eidos Interactive adli yayım
şirketinden alıyordu, yani bu şirkete bağlı bir stüdyoydu. 1996’da Tomb Raider
1, 1997’de Tomb Raider 2, 1998’de Tomb Raider 3 üretildi ve oyun severlerle
buluştu. Ve bu 3 ana oyun ara oyunlarla birlikte Core Design’in ününe ün kattı,
ayni şekilde Core Design’da Lara’yi dünyaya tanıtmiş oldu. (Bu 3 oyun dünya
çapında 16 milyon kopyadan fazla satmıştı ve 1999’da Core Design bu nedenle en
başarılı şirket olarak tanınıyordu) Nitekim bir oyun stüdyosu tek bir oyuna
bağlı kalamaz. Core Design çalışanları sadece Tomb Raider oyunları ile devam
edemezdi. Bu hem maddi açıdan stüdyoyu zora sokar, yeniliklerden uzaklaştırır,
hem kendilerini geliştirmelerini engeller, hem de hep ayni tarzı yansıtmaktan
yaptıkları işten aldıkları keyfi azaltırdı. 1999’da Core Design stüdyosunun Tomb
Raider oyunlarında geldiği nokta buydu. Sonuçta Tomb Raider, stüdyonun hayat
verdiği 25 oyundan sadece biriydi. Ve Core Design bu düşüncelerle Lara Croft’u
en güzel çağında öldürmeye karar verdi. Yeni oyunun adı bunu apaçık ortaya
koyuyordu : The Last Revelation, yani “Son Keşif”.






Yinede bu dördüncü oyunun senaryosunu hazırlayan dört yazar (Pete Duncan, Kieron
Ohara, Richard Morton, Andy Sandham) bu ölümü “open-ended” şeklinde sunmayı daha
uygun buldu. Bu şekilde fanatikleri dilerlerse Tomb Raider’ı yaşatabilecekler,
gerekirse stüdyo olarak kendileri de Lara’ya hayat verebilecek, ayni şekilde bu
“mezardan çıkma” macerasını kullanmak isteyenler stüdyo ve yayımcıya farklı
gelir kaynakları da yaratabilecekti.” Eğer Lara’ya ne oldu diye soran olmaz ise
(aslında Core Design’ın istediği de tam olarak buydu) Core Design amacına
ulaşmış olacaktı. Bu durum tam anlamıyla bir çeşit kumar olarak
nitelendirilebilir. Örnek vermek gerekirse Core Design firmasının
1989-1990’larda çıkardığı “Rick Dangerous” oyunları. İlk oyunun başarısıyla
ikinci oyun yayımlandı. Keza, 3.oyuna da niyetlenen firma, Rick Dangerous 2
oyununun sonunda baş düşman “Fat Guy”ı bir teleporter cihazından geçirerek
Rick’ten kaçırmıştı. Oyun “What will Rick do next?” cümlesiyle bitmekteydi!
Lakin oyun severler bu soruya hiçbir zaman cevap bulamayacaklar çünkü Rick
Dangerous 3 oyunu asla çıkmayacaktı.



Aynı şekilde Core Design yine kumar oynamıştı ve yine beklenmeyen gerçekleşti.
Tomb Raider The Last Revelation oyunu serinin en başarılı oyunu seçilmişti.
(Benim şahsi fikrim The Last Revelation oyunu senaryosuyla Lara Croft’a son
veren, başarısıyla onu günümüze kadar ayakta tutan bir oyundu)

Lara Croft artık milyar dolarlık bir bebekti. Core Design bu durumu
öngörememişti ve altın yumurtlayan kazı kestiklerini anlamaları da pek uzun
sürmedi. Bu başarıyı fark eden Eidos Interactive zaman kaybetmeden Core Design
stüdyosuna maddi destek sağladı, Lakin stüdyo bir sonraki oyun için hiç hazır
değildi. Hem Lara’yı mezardan çıkaracak bir hikayeye, hem bunun dışında Lara’yı
peşine düşürecek bir hazineye ihtiyaçları vardı. Ne de olsa Lara her zaman en
değerli olanı arayandı.

Stüdyo, Eidos’tan zaman istedi. Elinde farklı projeler olduğunu, onları
tamamlaması gerektiğini belirtti. Bu noktada Fan elestirilerini azaltmak için
Tomb Raider Chronicles oyunu ve TRLE Programı (basımın tatlı belası) yayınlandı
(2000). Nitekim Tomb Raider Chronicles’i Core Design “serinin yeni oyunu olarak
sayılmaması gerektiğini, sadece bu oyuna Last Revelation’daki talihsizlikten (Lara
Croft’u öldürerek hata ettiklerini anlamaları) sonra gerek duyulduğunu”
açıkladı. Sonuçta 5.oyunun senaryoları bile orijinal değildi. Siyah Ada ve Rusya
bölümlerindeki benzer konular daha önce birçok filmde ve oyunda işlenmişti (Sleepy
Hollow, The Exorcist, The Hunt for Red October..vs). Bir diğer önemli nokta
Chronicles levellerinden en sondaki New York bölümünü bitirdikten sonra aslında
Tomb Raider The Last Revalation’un sonunda olması gereken bir video çıkıyor
karşımıza. Von Croy amcamız Lara’nın üstüne çöken piramidi kazdırıyor ve
Lara’nın çantasına ulaşıyor ama beden ortalıkta yok.






Bu Lara’nın kurtulduğunun kanıtıdır (Lakin nasıl kurtulduğunu bize Lara’yı
öldürenler değil 2003 yılında Mike Resnick açıklayacaktır)

Yinede Chronicles oyunu Tomb Raider serileri içindeki “ilk devam oyunu”
olmasıyla önem taşır ve serinin son oyunu AOD’un senaryosunu da etkilemiştir.
Core Design ile Eidos Interactive (yapımcı ve yayımcı) arasında bu noktadan
sonra birçok problem yaşanacaktı.

1. Eidos Interactive Lara’nın en kısa zamanda mezardan dönmesini
istiyordu, Core Design ise zamana ihtiyacı olduğunu belirtiyordu.

2. Eidos Interactive çıkarılacak yeni oyunun geliştirilmiş bir grafik
motoruyla hazırlanmasını istiyordu, Core Design ise stüdyonun buna elverişli
olmadığını yeni oyun için daha fazla fon ayrılması gerektiğini belirtiyordu.

3. Ve en kötüsü de Eidos Interactive ve Core Design Tomb Raider
filmlerinden gelecek telif hakki ücretlerinin paylaşılması konusunda
anlaşamamışlardı (söylenti).

Beklenen oyun 2003’te çıktı. Tomb Raider Angel of Darkness. Oyunda Tomb
Raider’ın mezardan nasıl döndüğü açıklanmamıştı, çünkü bu açıklamayı Eidos
Interactive firması bir roman yazarına bırakmıştı, beğendikleri bir senaryoya
Lara’yı kullanma izni vereceklerdi. (AOD öncesini açıklayan tek resmi izni olan
roman Mike Resnick’in Amulet of Power kitabıdır). AOD oyununda bize yapılan tek açıklama Von Croy’un ajandasındaki tek cümlelik bir not. “Lara bana yardım etmek istemiyor, anlaşılan Mısır’da olanlardan dolayı
bana hala kızgın”.



Ayrıca AOD oyununun senaryosunu yazanlar Murti Schofield,
Mark Donald, James Kenny, Richard Morton’dan olusan dört kişilik gruptu.
Gerçekte senaristler incelendiğinde tek bir isim göze batıyor. Richard Morton.
Çünkü birçok TR oyununun senaryosuna etkisi olmuştu. TR II, TR II Gold, TR III,
TR Last Revelation, TR Chronicles ve TR Angel of Darkness olmak üzere TR1
dışındaki bütün oyunlarda Richard Morton’un beyni kullanıldı. Belki de Lara’yı
öldürmeye o değil patronu karar vermişti ama nasıl öleceğine Richard Morton
karar vermiş olabilir.

Nitekim, Tomb Raider Angel of Darkness oyunu bir şekilde karmaşık konusu ve
Lara’nın açıklanamaz dönüşü ile yayınlanmıştı. Bu konuda Core Design
eleştirilerde Eidos firmasının adını sık sık kullanıyordu. İddialarına göre
yayımcı firma Angel of Darkness oyununun çıkış tarihini aceleye getirmişti (O
dönemi hatırlayan arkadaşlarım bilir, oyunun çıkış tarihi 3 defa değişmişti).
Oyunun senaryosu ve oynanabilirliği test edilmeden yayımlanmıştı (örneğin Boaz,
fazlasıyla gereksiz derecede zor bir düşmandı) Core Design bu acelenin oyunun
başarısını gölgelediğini kabul etmektedir ama sorumluluğu yayımcısına
atmaktadır.

Sonuç olarak Lara Croft, Core Design firmasını 1999’da en başarılı stüdyo yapmıs
ve 2003’te onların dağılmasına neden olmuştu (tamamen değil). Bu Lara’nın
katillerinden aldiği bir intikam olarak görülebilir…Tomb Raider oyunlarının
telif haklarını elinde bulunduran Eidos Interactive, artık Core Design ile
çalişmayacaklarını, Tomb Raider’ın yeni oyunları için daha genç ve güçlü bir
stüdyo ile çalişacaklarını açıkladı. Bu ayrıca Core Design’daki söz sahibi 3
üyenin firmadan istifa etmesine neden olmuştu. Yeni firma Crystal Dynamics idi
ve kadrosunda “Eidos’un kiralayip getirdiği” tanıdık bir isim de vardı : Toby
Gard. Ve Legend ile Lara yeniden doğdu… Lara’nın başına ikinci bir piramidin
çökeceğine ben artık şahsen ihtimal vermiyorum, ne de olsa hiç kimse iki kez
ölemez!

Kurtis’e gelecek olursak




Aslında onun başına da gelen aynı şeydi. Hem öldürülmesi hem de yaşatılması
gerekiyordu çünkü fanatiklerinin Lara’yı Kurtis ile paylaşmayacakları belliydi,
ayni şekilde Kurtis’e aşık olabilecek fanatiklerin olacağı da belliydi. Çözüm :
yine Open-ended bir ölüm. Kurtis çizgi romanlara telif hakları satılarak bir
maddi gelir kaynağına dönüştürülebilir yada gerekirse diriltilip bir sonraki
oyunda kullanılabilirdi. Ama bütün bunlar Angel of Darkness oyunu oyun severler
tarafından eleştirilmeden cevaplanamazdı. Lakin Core Design Kurtis’in potansiyel
sonunu düşünürken kendi sonunu hesap edememişti. Artık Core Design firmasının
Tomb Raider ile hiçbir bağı kalmadıgını düşünürsek Kurtis’in de Lara ile hiçbir
bağı kalmadığı fikrini ortaya atmak haksızlık olmaz. Yani Kurtis bir daha
karşımıza resmi bir açıklama ile çıkmayacak.
Ama zamanında Lara’yı mezardan çıkaran fanatikleri ayni güzelliği Kurtis için de
düşünecekler ve onu çizgi romanlarında yada fan oyunlarında Lara ile maceradan
maceraya atılırken kullanacaklardı (Örneğin : www.topcowstore.com sitesinden
Lara ile Kurtis’in çizgi romanlarına ulaşabilir yada www.youtube.com adresinde
fanların hazırladığı AOD’un devamı olan London Affair (Londra Skandalı) filminde
Kurtis ile Lara’nın kavuşmasını izleyebilirsiniz)

Bütün bu açıklamalardan çıkarılabilecek sonuç;

“Lara ve Kurtis öldürülmek istendi ama fanlar izin vermedi.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu