Star Wars serisinin ilk olarak üç film olarak düşünüldüğünü veya George Lucas’ın bu projeyi götürdüğü bazı stüdyolardan “ret” cevabı aldığını biliyor muydunuz? Indiana Jones’i bir köşeye bırakacak olurak, kuşkusuz Lucas servetinin büyük çoğunluğunu yarattığı “Yıldız Savaşları” evrenine borçlu. Dönemine göre muazzam görsel efektleri (İlk film, 1977 yılı), replikleri, atmosferi ve karizma karakterleriyle; Han Solo, Darth Vader, Obi-Wan Kenobi, Master Yoda ve dahası… Öyle ki, 30 yılı aşkın bir süre önce çekilmiş bir film bugün bile zevkle, heyecanla izlenebiliyor. Bir Star Wars koleksiyoncusu olmasam da, her sinema sever gibi bende de yeri büyüktür George Lucas’ın bu ölümsüz eserinin.
Video oyunları kısmına dönersek de, aslında genel olarak bir hayal kırıklığıyla karşılaşıyoruz. Bugüne dek, gerek ana filmleri konu alan, gerek alternatif senaryolar sunan sayısız oyun yapıldı. Gerçekten “olmuş” diye tabir edebileceğimiz yapım sayısı ise fazla değil. Yeni Star Wars oyunumuz ise, ilk olarak 1997 yılında çıkan ve Traveller’s Tales ile farklı bir boyuta taşınan LEGO oyunları kategorisinde. En son 2006’da çıkan Lego Star Wars II: The Original Trilogy’den bu yana seri hangi noktaya gelmiş, ne kadar ilerleme kaydetmiş ve konusu ne merak ediyorsanız yazıyı okumaya devam edebilirsiniz.
Kaçın, klonlar geliyor!
Öncelikle, senaryo olarak ana filmler diğer LEGO Star Wars oyunlarında işlendiği için bu sefer sadece Star Wars II: Attack of the Clones’un ve oyunla aynı adlı Anime TV dizisi olan The Clone Wars’ın ilk 2 sezonuna odaklanılmış. Eğer siz de benim gibi The Clone Wars dizisini takip etmiyorsanız veya pek beğenmediyseniz bu oyunun senaryosuna ve işleyişine biraz uzak kalabilirsiniz ya da pek akıcı gelmeyebilir. Aslında film olarak da baktığımızda, bana kalırsa en zayıf halka Star Wars II: Attack of the Clones idi. Neyse, sonuç olarak oyunumuz bu filmi ve anime dizinin bölümlerini konu alıyor. Oyuna başladığımızda kendimizi Geonosian idam arenasından kaçmaya çalışırken buluyoruz. Obi-Wan Kenobi, Anakin Skywalker, Padme, Yoda gibi karakterlerle de hemen oyunun başında karşılaşmış oluyoruz böylelikle. Oyun ilerledikçe Asajj Ventress, Kont Dooku ve General Grievous gibi “karanlık” taraftaki karakterlerle de karşılaşacağınızı söyleyeyim buradan.
Tıpkı önceki LEGO: Star Wars yapımları gibi bulmaca-aksiyon karışımı görevler üzerinden ilerliyor. Görevleri HUB üssümüzden seçiyoruz ve burada güzel olan nokta görevlere öncelik verip, istediğimizden başlayabilmemiz. Tüm “unlock” işlemlerini de bu kısımda yapıyoruz ayrıca. Görevlerin içinde toplanılan sarı ve kırmızı renkteki LEGO taşları da bonus olarak yansıyor. Oyunda kullanabildiğimiz çeşitli araçlar ve oynayabileceğimiz karakterler var.
114 adet açabileceğimiz karakter bulunuyor. Hepsi gerçekten çok detaylı hazırlanmış, karakterlerin her biri birbirinden ayrılıyor. Mesela, Obi-Wan ile Anakin’in lightsaber savuruşları bile farklı. Hepsinin ayrı yetenekleri var, bu nedenle gereken yerlerde karakterler arası geçiş yapma zorunluluğu bulunuyor. Bu da oyunu lineer çizgiden uzaklaştırıp, farklı tatlar almanızı sağlıyor. Aynı PC üzerinden co-op şeklinde de oynayabiliyorsunuz ayrıca.
Bulmacaların hastasıyım, platformun ustasıyım
Görevler de değişkenlik gösteriyor. Adventure-Platform görevleri yanında salt aksiyon ve RTS ağırlıklı bölümler de bulunuyor. Boss dövüşleri de cabası… Sık sık bulmacalarla karşılaşacaksınız, pek zekice hazırlandıklarını söyleyemem ama zorluyorlar. Bunda bazen oyunun sizi sıfır ipucuyla görevle başbaşa bırakmasının da payı var. Yine de bölümler gayet iyi hazırlanmış diyebilirim. Bağımlılık yapıcı ve “grinding” sevenler için ideal. En büyük eksilerinden biri de, önceki LEGO yapımlarında da karşımıza çıkan başarısız kontrol sistemi. Başarısız olmasa bile, bazı noktalarda can sıkıcı oluyor. Eğer LEGO Star Wars III: The Clone Wars’ı PC üzerinden oynayacaksınız tavsiyem bir gamepad kullanmanız yönünde olacaktır.
Teknik yönden ise bugüne kadar yapılmış en iyi LEGO oyunu olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Parlak grafikler, başarılı kaplamalar ve karakter modellemeleri bulunuyor. Zaten yeni oyunla birlikte, yeni bir grafik motoruna da geçiş yapılmış. Animasyonlara zaten bayıldım, dediğim gibi üşenilmeyip 114 farklı karakterin hepsine farklı animasyonlar yapılmış. Görseller kesinlikle LEGO’dan çok, Star Wars evreni hissini veriyor. Ayrıca eklemekte fayda var; devasa savaşların ortasında bile en ufak bir FPS düşüşü yaşamadım. Klasik olarak, LEGO oyunu olmasından mütevellit; seslendirmeler bulunmuyor. Bunun yerine karakterler kendilerini mimiklerle anlatıyor ama diğer ses ve müzikler çok başarılı. Her şey orijinal ve lisanslı. Burada “Sezar’ın hakkı Sezar’a” diyerek yapımcı firma Traveller’s Tales’ın hakkını da vermek gerekir zira daha önce filmin lisansına sahip yapımcıların, oyunu ne hale getirdiğini de gördük. Kısacası, başarılı oynanabilirlik yanında görsel ve işitsel yönden de ön plana çıkan bir yapım LEGO Star Wars III: The Clone Wars.
Son sözler olarak diyebilirim ki; The Clone Wars kusursuz olmasa da epey başarılı. Bazı hataları, kontrol problemlerini, ara sıra sıkıcılaşan bulmacaları bir kenara koyduğumuz takdirde teknik ve oynanabilirlik yönünden üst düzey bir oyun olmuş. Alın, oynayın ve sadece sunduğu saf eğlenceyle başbaşa kalın. Haa, bu arada; “May the force, be with you”.
