Oyun İncelemeleri

Lightning Returns: Final Fantasy XIII

İçinde bulunduğunuz dünyanın yok olacağını bilseydiniz ne yapardınız? Bir kahraman mı olmaya çalışırdınız, yoksa sevdiklerinize mi vakit ayırırdınız? Bunun cevabı sizde kalsın, biz inandığı tanrı tarafından seçilen, pembe saçlı güzel Lightning’in hikayesine bir göz atalım.

Kimi zaman bazı serilerin ilk oyunları o kadar vasat olur ki, ikinci oyun resmen hataları kapatmak için var olur ve genelde de başarılı olur. Dilerdim ki Lightning Returns: Final Fantasy XIII bunlardan biri olsun ancak 50 saatlik süre sonucunda, elimizde pek de tatmin edici bir hikaye olmadığını itiraf edeyim.

Yıllardır takip ettiğim serilerden biri olan Final Fantasy’nin yapımcısı Square Enix, dünden bugüne çok başarılı oyunlar da yaptı, hikaye adına vasat yapımlar da çıkarttı. Özellikle uzun süren sinematikleri ve tatmin edici grafikleri (en azından beni), Final Fantasy’den zevk almamızı sağlayan özelliklerden biriydi. RYO türüyle vakit geçirmek isteyen oyuncu sayısının azlığından şikayetçi olsam bile, Lightning Returns: Final Fantasy XIII kendi içerisinde oyuncunun sıkılmasını önleyecek önemli bir gelişmeye imza atmış; açık dünya ve oyuncuyu bekletmeyen dövüş sistemi.

Final Fantasy herkese hitap etmez diye boşa demedik
Yazımın başlarında 50 saatlik bir oynanış süresinden bahsediyordum. Dilerseniz bu süreyi uzatabileceğimizi de dip not olarak ekleyeyim ve asıl konumuza devam edelim. Lightning Returns: Final Fantasy XIII bizleri Final Fantasy XIII – 2’nin 500 yıl sonrasına götürüyor. Lightning uyanmış ve bulunduğu dünyanın kurtarıcısı olarak seçilmiştir. Onu uyandıran Tanrı ile arasında özel bir anlaşma vardır. Eğer Lightning, yeterli sayıda insanın ruhunu kurtarmayı başarırsa 13 gün içerisinde yok olacak olan dünyanın, sonunu erteleyecektir ve ölen kız kardeşi Serah’ya da kavuşacaktır.

Dövüşlerde beklemek yok
Lightning Returns: Final Fantasy XIII, sıradan bir RYO değil. Hikaye daha akıcı ve ayrıca dövüşler çok daha hızlı. Turn based sisteminden çıkıp, her kostümünde farklı özellikler taşıyan bir Lightning var karşımızda. Evet doğru okudunuz, aldığımız kostümlerimizi atmak veya satmak gibi bir şansımız yok. Bulunduğumuz harita, hikayeye bağlı olarak farklı yaratıkları veya kişileri karşımıza çıkartabiliyor.

Hızlı dövüşlerde göze çarpan en önemli özellik, artık ATB barının dolmasını beklememize gerek yok. En azından eskisinden daha hızlı dolduğunu ve buna bağlı olarak hamlemizi yaptığımızı belirtebilirim. Her tuş farklı bir büyü ve farklı bir saldırı gücüne sahip. Sıradan fiziksel saldırımızın kombosunu tamamlamak istediğimiz zaman, barımızın dolu olması yeterli. Hatta düşman bize saldırdığı an kendimizi koruyabiliyor ve olduğumuz yerde kalmayıp, savaş alanında daha rahat hareket edebiliyoruz. Ayrıca Lighting’in bir de “overclock” isminde özel bir gücü var. Zamanı yavaşlatıp, kritik saldırılar yapabiliyor ancak olabildiğince önemli noktalarda bu gücü kullanmanız savaşın gidişatını değiştirebiliyor.

Lightning Returns: Final Fantasy XIII’ün tek kahramanı Lightning. Diğer FF serileri gibi, birden fazla karaktere silah, eşya veya farklı özellikler kasmak zorunda değiliz.

50 saat dedim ama…
Her ne kadar oynanış süresi uzun olsa bile, dünyayı kurtarmak için sadece 13 günümüzün olduğunun tekrar altını çizeyim. Rehberimiz Hope, kimi zaman acele etmemiz gerektiğini ve her gün saat tam 06:00’da onun yanında (The Ark’ta) olmamızın gerektiğini söyleyip duruyor. Kimi zaman bir görevde fazla vakit harcadığımızda “Hala bitmedi mi? Bak süre doluyor” şeklinde uyarılar yapabiliyor.

Gözümüzün ve kulağımızın rehberi ol Lightning
Grafik ve müzik bir araya geldiğinde eksik olan noktalar da var elbet. Keşke eski serilerdeki müzikleri koymak yerine, farklı notalar kullanılsaymış. Square Enix yıllardır aynı tarz müzikleri oyuncuya sunmaktan bıkmadı. Bu durumdan şikayetçi olmayanlar da vardır elbet ancak kişisel olarak yenilik yapılmasından yanayım.

Her zaman olduğu gibi bizleri uzun sinematikler ve nefes kesici dövüş sahneleri bekliyor. Grafikleri ilk oyunlardan çok daha ileri seviyede, hala kaplamalarda ve çevresel içeriklerde sorunlar yaşayan Square Enix, inanıyorum ki gelecekte bunları da düzenleyecek. Hoş biz FF serisini böyle sevdik, o yüzden çok da şikeyetçi olmak istemem ancak ana hikayede özenilen grafikler, açık dünyada fazla tekdüze olmuş. Bir ilki yapalım derken, sadece eklemekten öteye gidememek büyük bir hayal kırıklığı.

Sıradan bir Final Fantasy oyunu olmasa bile, açık dünya deneyimi ve farklı dövüş sistemi dışında, çok da büyük değişikliği olmayan Lightning Returns: Final Fantasy XIII, birçoğunuzun arşivlerinde kendisine yer edinemeyecek. Daha önceki serilerde yer alan seviye atlama sisteminin kaldırılması ve yeteneklerimizin yaratıklardan çıkması (doğru okudunuz, bu demek oluyor ki yetenek ağacı yok), oyunda eksik bir şeylerin olduğunu gösteriyor.

>

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu