Lost Odyssey
Final Fantasy denildiği zaman birçok oyuncu için akan sular durur. Bazı
kişiler için bir oyundan çok artık efsane, ekol haline gelmiştir. Hatta bir
nesil bu seriyle bile büyüdü diyebiliriz. Square Enix’in yarattığı Final Fantasy
fırtınası seneler önce çıktığı tüm şiddetiyle PS’de sürerken, Microsoft ise J-RPG
konusunda zayıf kalan konsolu Xbox için de bir şeyler yapmaya başladı. Bunun ilk
meyveleri geldi. Şimdide en çok beklenilen projelerden biri olan, Lost Odyssey
da X360 platformunda kendini gösterdi.
Fırtına öncesi sessizlik
Kasım ayında piyasaya sürülen Mass Effect, RPG olarak X360’ta resmen kasırga
etkisi yaratmış ve milyonu geçkin bir satış rakamına ulaşmıştı. Mass Effect’in
ardından bu sefer J-RPG türünde Lost Odyssey, Mistwalker’dan çıkageldi. Kısaca
Mistwalker’dan söz edecek olursak; firma Square Enix’ten ayrılan ve Final
Fantasy’nin yaratıcılarından biri olan Hironobu Sakaguchi tarafından kuruldu.
Firma daha önce gene X360’a özel olarak Blue Dragon’u hazırlamış ve piyasaya
sürmüştü.
En başta belirtmek gerekirse Lost Odyssey konsept olarak FF’den oldukça derin
izler taşıyan bir oyun. İlerledikçe ve oynadıkça benzerlikleri göreceksiniz.
Kaim isimli oldukça karizmatik ve bir o kadar mistik bir savaşçıyı yönetiyoruz.
Her şey zaten Kaim’in etrafında gelişiyor. Oyun gerçekten ilgi çekici ve derin
bir hikayeye sahip. Özellikle Kaim’in geçmişiyle ilgili ayrıntılara ulaştıkça,
senaryo daha dikkat çeken bir yöne kayıyor. İlgili bağlantılar, işlenen konsept,
etkili senaryo anlatımıyla birleşince oyuncuyu içine çekiyor. Size tavsiyem
genel olarak hikayeyi takip etmeye ve ayrıntılara ulaşmaya çalışmanız olacaktır.
Yapımın en dikkat çekici yönlerinden biri başarılı savaş sistemi. Savaşlar
gerçekten etkileyici ve hareketli geçiyor. Mücadelelerde vuruşlarımız oldukça
önemli. Özellikle atak yaparken, eğer gerekli tuşa bir kere daha basarsak, vuruş
gücümüz artıyor ve rakiplerin daha fazla canını acıtabiliyoruz. Karakterlerimizi
arkalı önlü şekilde belli bir sıraya koyabiliyoruz. Genel olarak RPG veya
MMORPG’leri oynayanlar bilirler. Önden ağır ve dayanıklı savaşçılar gider,
arkada ise büyücüler onlara destek ve koruma büyüsü yapar. Azalan canlarını
arttırırlar, düşmana karşı saldırı büyüleri de kullanarak öndeki karakterlere
kolaylık sağlamaya çalışırlar. Büyücüler dayanıksız olduklarından yakında pek
bir işlev yapamasalar da, uzaktan oldukça etkilidirler. Lost Odyssey’deki
sistemde bu şekilde yönteme bolca başvuracaksınız.
Kaim ve çetesi
Oyundaki hikaye ve atmosfer etkileyici olmasına rağmen ne yazık ki, düz bir
şekilde gidiyor. Lost Odyssey’i oynarken, her şey Mistwalker’ın belirlediği
biçimde ilerliyor. Yanımızdaki karakterler hep standart olarak biz istesek de,
istemesek de bize katılıyorlar. Yapımın bu konuda eksisi var. Aldığımız
kararlarda hikayenin sonucunu veya gidişatını da etkilemiyor.
Yanımızdaki karakterlerle çok içli dışlı olamıyoruz. Ancak gerektiği zaman
onları iyileştirmek ve savaşlarda iyice yararlanmak gerekiyor. Zaten
mücadelelerde onları gerekli şekilde yerleştirip, doğru biçimde kullanmak
zorundayız. Yoksa kaderimizin çizgisi aleyhimize dönebilir.Lost Odyssey’nin ilk kısımları bazı oyunculara sıkıcı gelebilir. Bunun en büyük
nedeni ilk bölümlerdeki atraksiyonları oradan buraya koşturup, konuşmalardan
oluşması. Bu bölümler biraz monoton bir yapıya sahip. Ancak oyun sonradan
hızlıca koşmaya başlayan bir yarış atı misali, daha sonraki bölümlerde gerçekten
kendini göstermeye başlıyor. Zorlu düşmanlar geldikçe, savaşlar çok daha zevkli
ve bir o kadar karmaşık bir yapıya bürünüyor. Ancak bu gözünüzü korkutmasın
kesinlikle oyunu daha heyecanlı ve etkileyici kılıyor. Bu yüzden en başlarda
biraz sabredip heyecanımızı sonraki bölümlere saklamamız gerekli.
” Mistwalker, Unreal 3 grafik motorunu güzelce kullanıp, etkileyici bir mimariyle
birleştirmiş.”
Unreal Unreal
Epic Games’in popüler grafik motoru oyunda kullanılmış ve etkili bir görünüm
sunmuş. Genel itibarıyla görsel yönden hoş bir oyunla karşı karşıyayız.
Özellikle oyunun geçtiği atmosfer bakımından etraf güzel bir şekilde
yansıtılmış. Hoş bina ve model tasarımları birçok oyuncunun ilgisini çekecek
cinsten. Mistwalker, Unreal 3 grafik motorunu güzelce kullanıp, etkileyici bir mimariyle
birleştirmiş.
Oyunun ses kısmı da kuvvetli. Diyaloglardaki hoş seslendirmelere, güzel efektler
eklenince ortaya işitsel yönden iyi bir yapım ortaya çıkıyor. Bunların üstüne
Lost Odyssey’in geçtiği kendine has dünyasını yansıtan müzikleri, atmosferi
tamamlıyor.
Sonuç itibarıyla Lost Odyssey belki mükemmel bir yapıya ve kusursuz bir
güzelliğe sahip değil, ancak geneliyle etkileyici ve hoş oyun olmuş. X360
kullanıcılarının J-RPG eksikliğini bir şekilde tamamlayacak az sayıdaki güzel
oyunlardan biri. Ancak ne kadar kendine has bir anlatımı ve dünyası yapılmaya
çalışılmış olsa da, FF’den gelen genetik miras kendini belli edebiliyor. Bir de
şu çizgiselliği oyunun önüne perde çeken kısımlardan birini oluşturuyor. Bunlara
rağmen geçtiği dünyası, etkileyici senaryosu, ilgi çekici atmosferi ve Kaim için
bir kere kesinlikle bitirilmeyi hak ediyor.