Oyun İncelemeleri

Maelstrom

İkisi bir arada şampuanları biliriz. Krem artı şampuan bir aradadır. Olay
krem ve şampuanın ayrı ayrı kullanılması değil, birleşip tek bir yerde olması.
Şimdi biraz daha açalım konuyu. Bir iş yaptıktan sonra, yorgunluk kahvesi içmek
zevklidir. Ama her zaman bulunmayabilir. Bu sefer imdadımıza hazır kahveler
yetişir. Özellikle meşhur üçü bir arayı bilmeyen yoktur herhalde. Kahve, şeker
ve süt tozu karışımını, sıcak suyun içine döker, bir güzel karıştırır ve sonra
afiyetle içebiliriz. Bu formülü geliştirelim ve şimdi bir video oyunu içine
koyalım. Karışım temel olarak strateji olsun. İçine atılacak malzemeler;

1-Bir çorba kaşığı Blizzard’tan Starcraft (Zerg’ler makbul)

2-Doğranmış Command&Conquer: Generals

3-Bir çay kaşığı Warhammer: Dawn of War

4-Üstüne çok azıcık Starcraft’ın Terran’ı ve Red Alert 2 koyabiliriz

Şimdi bunları bir güzel karıştırıp, kodluyoruz. Grafikleri hafif ateşte
pişirdik, seslerde hazır. Karşımıza menemen tarzında bir strateji çıkıyor. Hem
de ne menemen buyurun Maelstrom’un tadına ufaktan bir bakalım.

Karışık

Maelstrom, ortaya yapılmış karışık salata gibi bir oyun. Bu benzetmeyi
kullanıyorum, çünkü gerçekten de öyle. Yapım konu olarak her zaman ki
senaryoları birbirine ekleyip ele alıyor. Dünya’da her şey birbirine girmiştir.
Yaşanan nükleer felaketler, büyük bir meteor faciası derken insanların iki büyük
gücü arasında kıyasıya bir savaş başlar. Daha sonra bu savaşa yaratıklarda yedek
kulübesinden katılır ve olaylar gelişir. Hep beraber sonra birbirlerine
girerler. İlk olarak sanki bir bilim kurgu dizisinin başlangıcını andıran
tanıtım gibi, güzel bir sinematik bizlere bilgi veriyor.

Yapımda üç adet ana mod’a sahibiz. Campaign, Battle veya Multiplayer
özelliklerinden birine girip, oyuna dalabiliriz. Campaign’de Maelstrom’un konusu
eşliğinde ilerliyoruz. Yapılacak olan görevler genelde belli. Bir noktaya gidip
başka biriyle buluşmak, düşmanın üssünü yok etmek, diğer noktadaki rakipleri
süzgeç yapmak vs… ana senaryoda ilerliyoruz. Aslında bu görevleri Starcraft’ta
çok gördük. Campaign’den bu yüzden başka görevler veya değişiklik beklemek
gerekmiyor. Multiplayer ve Battle mod’ları aynı. Battle’da bilgisayara karşı
çarpışırken, Multiplayer’da diğer oyunculara karşı savaşıyoruz. Yalnız
Multiplayer’da biraz lag sorunu olabiliyor. Belki benim bağlantımdan da
olabilirdi, ama bu problemi arada yaşadım. Aslında ne Campaign, ne Battle ne de
Multiplayer içinde çok çekici özellik yok. Oyunun asıl vurucu kısmını, ırkların
özellikleri ve diğer strateji oyunlarının kırması sonucu olan temelleri
yaratıyor.

Üç farklı izotop örneği

Remnats, Ascension ve Aliens olmak üzere üç farklı türümüz var. Aslında tür
değil tarafımız var diyelim. Çünkü Remnat ve Ascension insan ırkı, Aliens ise
bir yerden fırlamış olan yaratık ırkı. Her ırkın kendine göre belli bir stili ve
tarzı bulunuyor.Aslında bu tarzlar ünlü Warhammer, Starcraft, C&C Generals’in
kırması olarak ortaya çıkmış. Aliens tarafı kesinlikle ama kesinlikle Zerg’lerle
neredeyse çok benzeşiyor. Zerg’lerin binalarının altında oluşan organik tabaka,
Alien kısmında yerini suya bırakıyor. Su, aslında Maelstrom’da tüm ırkların
temel ihtiyaçlarından biri. Su kaynağı üstüne gelinip, bir adet su pompası
kuruluyor ve size ait oluyor. Direk Alien’lar bina kurduğu gibi altlarında su
oluşmuyor. Su pompasından çıkan su zamanla, belli bir alanı kaplıyor. Ancak bu
özellik diğer ırklarda yok. Aliens’ın ana binasından birim basabiliyoruz. Ama
Zerg’lerin larvası yerine, bu sefer direk olarak yumurtalar yerini almış.
Zerg’lerin larvaları bilirsiniz, yumurtaya dönüşür ve içinden seçtiğiniz birim
çıkar. Ancak çıkan üniteyi ana binadan seçeriz. Bu sefer Alien’larda yumurtalar
havadan düşüyor. Bizde yumurta üstüne tıklayıp çıkmasını istediğimiz birimi
seçiyoruz. Zerg’lerdeki gibi direk ana binadan birimi seçme imkanımız yok. Fakat
ana binadan ufak, orta veya büyük yumurtayı seçip; daha güçlü birimlerin
çıkmasını sağlayabiliriz. Yine ortak bir benzerlik Zergling’leri andıran ilk
saldırı üniteleri ve dikkat çekilecek en önemli kısım Zerg’ler gibi Aliens
ırkının da organik olması. Ascension’da, Red Alert 2’deki büyük bir tırdan ana
binaya dönüşen ana ünite veya Generals’ten tanıdık gelen Remnats’ın bina yapımı
gibi başka benzer özellikler var. Aslında bu benzerliklere bakıldığı zaman,
klasik ve hit olmuş diğer strateji oyunlarının özelliklerini Maelstrom’un
uygulaması kötü değil. Fakat Maelstrom bunu öyle bir biçimde yapmış ki, iyice
karışık olmuş.

Kaynak kontrol ve ele geçirme kısımları da yine karışık bir formülde ilerliyor.
Warhammer: Dawn of War’dan (Ek görev paketleri de dahil) tanıdığımız belli bir
nokta üzerinde durup, bayrak dikerek onu ele geçirme işlemi; su kaynağını ve su
pompalarını yapmak için kullanıyoruz. Su kaynağı yanına giden bir ünitemiz,
başında bekliyor ve onu ele geçiriyoruz. C&C’den akılda kalan kaynak üretim
binaları kurma, Age of Empires’ten stok depolarda kaynağı toplama gibi kısımlar
yer alıyor.

Her ırkın kendine has ve diğerlerine üstün kısımlar var. Mesela Alien ırkı su da
diğerlerinden çok daha üstün. Aslında bu oyunun gerçekçi yanlarından biri. Örnek
vermek gerekirse mesela Remnats askerlini yaratıkların peşine saldınız.
Yaratıklar suya girdi, askerlerde onların peşinden suya girdiler. İşte Remnats
askerli silahlarıyla suda ateş edemiyor ve yüzüyorlar. Tabii yüzmeleri ve ateş
edememeleri onlar için dezavantaj. Su da saldırı yapan yaratık birimlerine
kolayca yem oluyorlar. Buna nazaran Ascension’lar havayı kendi lehlerine
çevirebiliyorlar.

Özellik

Her ırkın geliştirilecek özellikleri oluyor. Alien’larda yaptığınız Upgrade ile
Siren’ler ses dalgası gönderebiliyor. Ascension’larda birimler şekil
değiştirebilir veya bulundukları toprağın şeklini alabilirler. Remnats’larda ise
ateş gücü daha fazla olup, zırhları artabilir. Bu yaptığınız Upgrade’e göre
değişiyor. Aradaki denge ne yazık ki tam olarak sağlanamamış. Alien yakın
dövüşte iyi, Remnats uzaklardan çok can yakıyor, Ascension ise ikisinin arasında
kalmış. Ama geliştirildiği taktirde diğer iki ırkı da ezebiliyor. Aradaki sınıf
ve birimler, birbirilerine karşılık olarak tam gelmiyorlar. İllaki birinin
diğerinden bir fazlası oluyor. Açıkçası bu can sıkıcı, yapımcı KDV bunu tam
yapamamış.Son dönem strateji oyunlarında hep karşılaştığımız “Hero” olayı, Maelstrom’da
kaçınılmaz olarak yer alıyor. Her ırk için en fazla üç tane Hero yapma imkanımız
var. Her birinin kendilerine has özellikleri var ve bu özellikler sıkışılan
anlarda oldukça işe yarıyor. Fakat “Hero’lar güçlüdür” mantığını direk
denemeyin. Çünkü oyunun kahramanlarından da olsa, özel ve güçlü de olsa; kolayca
harcanabiliyor. Bu yüzden akılcı kullanmak daha mantıklı olur. Yapımdaki Hero
karakterleri FPS tarzındaki kontrol sistemiyle yönetebiliriz. Eğer ana senaryo
ve görevleri oynarsanız, bu özellik işe yarayacaktır. Ama Multiplayer ve
Battle’da yapay zekaya karşı yaptığınız karşılaşmalarda aklınıza pek
gelmeyecektir. Hatta bu tür karşılaşmalarda kullanmamak daha mantıklı.

Gerisi ve gerisi

Yapay zeka oyundaki birçok özelliği kullanmıyor ve cidden hatalar yapabiliyor.
Biraz akılcı oynarsanız, en zor seviyede bile yapay zekayı al aşağı
edebilirsiniz. Easy’de oldukça kolay, Medium veya Hard olarak zorluk seviyesi
daha makul. Medium’da başlayın en başta, sonrasında Hard’ı seçerek; yapay zekaya
karşı mücadeleler daha zevkli geçecektir. Ama işi bilen strateji oyuncularına
basit gelebilir.

Kısa bir süre önce oynadığım Supreme Commander’ın grafikleri oyunun yapısı ele
alındığında gerçekten güzeldi. Büyük savaşlar, bilmem kaç sayıda birimi vs…
göstermesi bakımından yeterli bir grafik sunumu vardı. Maelstrom’un yapısı çok
büyük savaşlar ve bilmem kaç tane sayıda birimden oluşmuyor. Normal bir RTS’nin
yapısıyla aynı. Bunlar da ele alınırsa oyunun grafiklerinin pek iç açıcı
olmadığını söyleyebilirim. Şahsen doku kaplaması hoşuma gitmedi. Ama bazı ışık
oyunları ve gece gündüz döngüsü gibi oluşumlar var. Bunlar güzel ayrıntılar ve
görüntü olarak iyi sunum yapılmış. Patlama ve buz efektleri de fena
sayılmaz. Su olayı hoştu. Ama grafikler genelde ne yazık ki vasatı pek geçemiyor.

Sesler konusunda iyi olabilirmiş Maelstrom. Ana sinematikteki anlatım güzel. Ama
ara sinematiklerde olanlar ve birimlerin seslendirmeleri kötü olmuş. Hero’ların
ki daha başarılı sayılabilir. Ses efektleri ele alındığında, bu konuda oyun biraz cılız
kalıyor. Bir de efektler konusunda kulağa bir tokluk gelmiyor.

Karışık ve acı yemek

Maelstrom açıkçası tuzlu ve acı bir yemek oldu. Tarifin sonucu ne yazık ki kötü.
Bir hayal kırıklığı oldu benim için. Codemasters’ın röportajlarını okurdum. “Bu
oyun güzel olacak, şöyle şöyle olacak” diye söylemleri olurdu, iddiaları olurdu.
Evet, birçok özellik var. Güzel stratejilerden alınan benzerlikler var. Ama
bunlar öyle bir şekilde yoğrulmuş ki, çok fazla seçenek ve özellik olmasına
rağmen; adam gibi kullanılamıyor bile. Yapay zeka bile ırklara ait birçok
özelliği kullanmıyor. Maelstrom ne yazık ki başarısız bir karışım olmuş. Eğer
strateji seviyorum, bayılırım derseniz alabilirsiniz. Ama C&C Tiberium Wars’ın
ayak seslerinin duyulduğu şu ayda ve Supreme Commander gibi bir klasiğin
yanında, Maelstrom’u tavsiye etmem.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu