Oyun Ön İncelemeleri

MAG

Yeni nesil konsolların gelişiyle online dünya da olabildiğince gelişti. Artık
online alt yapısı olmayan yapımlarla çok nadir karşılaşıyoruz. Bu durum
geliştiriciler için oldukça önemli bir konu haline geldi. Tabii online
desteğinin avantajları kadar, dezavantajları da var. Eskiden yapılan projeler
tek kişilik bir oynanış üzerine odaklandığı için, yapımcı da tamamen bu konuya
odaklanır ve olabildiğince başarılı bir şekilde single player sunmaya çalışırdı.
Ama online olarak multiplayer modlarının gelişimi, oyun yapımındaki yılların
alışkanlığını kökünden değiştirdi.

Yeni nesil oyunlarla birlikte, kısa bir tek kişilik modun yanına detaylı bir
online alt yapı sunmak, başarılı bir proje yapımının temel özelliği haline
geldi. Dolayısıyla her yeni yılla beraber gelen yeni ürünlerde, bu doğrultuda
karşımıza çıkmaya başladılar. Hatta durum öyle bir boyuta geldi ki, yapımcılar
sadece online yeter bile diyebiliyorlar. Tabii böyle bir düşüncenin de başarılı
olabilmesi için, üstünde uğraşılan ismin çok kaliteli ve detaylı olması da
gerekiyor. İşte bu son duruma en net örnek ise Massive Action Game yani MAG.


“Alana havadan takviye alabiliyor hatta bu şekilde hava saldırısı da yapabiliyorsunuz. Ayrıca oyundaki haritalar genel olarak 1 km² gibi ciddi derecede büyük alanlardan oluşuyor.”


Bir devin ayak sesi!

Öncelikle şunu belirtmekte fayda var, MAG tamamen online olarak çoklu oyuncu
desteği sunacak ve sadece bu şekilde oynanabilecek. Basitçe düşününce pek dikkat
çekici bir yapım gibi gözükmüyor, ama onun herkesin ilgisini çekmeyi başardığı
yegane noktası sahip olduğu “Kullanıcı sayısında” yatıyor. MAG bu konuda
gerçekten bir dev. Tam 256 kişiyi aynı haritada toplayarak devasa bir savaş
ortamı yaratmayı hedefliyor. Ancak bu şekilde bakıldığında ilk tepkiler genelde,
“Vay 256 kişi mi, ama çok karışık olur, pek zevkli olacağını sanmıyorum”
tarzında oluyor. Aslında evet, 256 kişiyi tek bir haritada birleştirmek, en
azından rahat bir oynanış için açıkçası doğru seçilmiş bir rakam değil. Ama
yapımcı ekibin bu konuda tabii ki uyguladığı fikirler var ve oldukça başarılı
olacak gibi görünüyor. Ama bu konuya gelmeden önce, MAG’ın senaryosu nedir ona
bir bakalım.Dur bir dakika, hani bu sadece online olarak oynanıyordu, hani sadece
multiplayer vardı diyenleriniz vardır belki, ama MAG istisnalardan biri… Sadece
online tabanlı bir oyun olmasına rağmen, konu es geçilmemiş ve ortalama bir
hikaye MAG’a güzelce yerleştirilmiş. Yapım günümüzden yaklaşık 20 yıl sonrasında
geçiyor. Yani dünya üzerindeki devletler 2030’a merdiven dayamış ve sanırız
biraz farklılık yaratmak istiyorlar. İşte bunun için de artık biz yüz göz
olmayacağız, parası neyse verelim diyorlar. Sizin anlayacağınız savaşlara kendi
askerlerini göndermiyorlar ve kurulan özel askeri birlikler bu işleri
hallediyor. Kurulan birlikler içerisinde ise 3 tanesi öne çıkıyor. Raven, Valor
ve SVER. Gelin şimdi kısaca bu birlikleri tanıyalım.

Raven, büyük oranda Avrupalı askerlerden oluşmakta ve teknoloji olarak çok
yüksek seviyedeler. Bu konuda kesinlikle düşük bir teknolojili bir silaha yer
vermiyorlar. Zamanının da ötesinde, en iyi silahları kullanmaya çalışıyorlar.
Valor, daha çok geleneksel yöntemler üzerinde güçlenerek, askerlerini de bu
şekilde seçiyor. Silah, haberleşme ve teçhizat konusunda ise teknolojileri çok
yüksek değil. Ancak savaş tecrübeleri çok yüksek ve askerlerinin birçoğu en zor
şartlarda bile hayatta kalmayı başarmış türden insanlar. Bu birliğin esas
konuşlandığı yer ise Alaska. SVER ise bu üç birlik içerisinde en genç askerlere
sahip. Ancak bu askerlerin özellikleri de, savaş esnasında çok saldırgan
olmaları. Birçok kötü alana ve şarta kolay adapte olabiliyorlar. SVER’in merkezi
ise Asya ve askerlerde genel olarak Asyalı ülkelerden geliyor.


“Görsel kalite açısından çok üst düzeyde olmamasına rağmen, yapımcı ekibin bu konuda en önem verdiği nokta mekan aydınlatması olmuş.”


Ateş altındayız, bize yardım edin!

MAG’taki en büyük problem, en azından olabileceği düşünülen problem, bu
kalabalığın nasıl bir araya getirileceği ve karmaşanın nasıl engelleneceği
üzerineydi. Sebepse şimdiye kadar hiç bir oyunun 64 kişiden fazla bir oyuncu
sayısına destek verdiğini görmedik. Buradaki rakam ise belirtildiği gibi tam 256
ve yapımcı firma bu rakamı şu şekilde kontrol altına almayı hedefliyor.
Öncelikle 256 kişi, karşılıklı olarak 128-128 bölünüyor ve birbirlerine rakip
oluyorlar. Bu 128 oyuncu ise kendi arasında 32 kişilik 4 farklı ekibe ayrılıyor.
Son olarak bu 32 kişilik ekip de kendi arasında 8 kişiden oluşan 4 takıma
ayrılıyor. Yani duruma tepeden bakarsak, 128 kişinin birleşerek bir takım
oluşturduğu toplam 16 ekip yer alıyor. İşte bu 16 ekip, diğer 16 ekibi muharebe
alanında bulup öldürmeye çalışıyor. Ancak bu 16 ekibin içinde yer alan her 8
kişilik takım ise her ne kadar ayrı gibi gözükse de, aslında temelde tek bir
ekibe hizmet verdikleri için birbirleriyle dostlar ve aralarında her türlü
yardımı gerçekleştirebiliyorlar.Kalabalık bu şekilde bir araya getiriliyor, “Peki karmaşa nasıl çözülüyor?”
derseniz, ona da açıklık getirelim. Her 8 kişilik takımın bir lideri var, 8
kişilik takımın bağlı olduğu 32 kişilik ekibin ise ayrı bir lideri söz konusu ve
tabii ki bunların hepsinin bağlı olduğu toplam 16 takımın yani 128 kişilik
birliği kontrol eden bir görevli de yerini alıyor. Fakat burada da bireysellik
ön plana çıkıyor. Şimdi, “Takımdan banane, kendim çalarım kendim oynarım,
puanları da süpürürüm” diye düşünen çok insan var. Yapımcı ekip ise bu durumu
özendirerek engellemeye çalışıyor, çünkü ilk olarak liderler oynayan oyuncular
arasından seçiliyor. Ancak bu konuda şanslı olanlar tabii ki rütbesi yüksek
olanlar. Rütbe yükseltmek içinse takım oyununu bir nevi şart koşuyor yapımcı.

Zipper Interactive, istersen tek başına hareket et, o senin bileceğin bir iş,
ama tek başına 1 kazanıyorsan takımlar beraber 3 kazanacaksın diyor. Ekstralar
ise cabası diyerek vurucu darbeyi indiriyor ve kullanıcıları takım oyununu
oynatmaya zorluyor. Bu konuyu biraz açalım, şimdi eğer ki takım liderinin
benimle gel ve şu bölgede bekle veya şuraya sürekli ateş tarzında görev
verdiyse, siz de bunu yapmazsanız; liderin gözünde düşüyor ve onun vereceği ödül
puanlarını alma şansınızı zora sokuyorsunuz. Ancak eğer ki istenilen görevi
yerine getirirseniz, yaptıklarınızın dışında ayrıca bir tecrübe puanı kazanarak
bu işten oldukça karlı çıkmış oluyorsunuz.


“MAG’ın temel noktası takım oyunu, eğer bunu başaramazsanız oyundan alacağınız zevkin azalmasının yanı sıra, kazanacağınız tecrübe puanları ile esktra puanlar da uçup gidebiliyor.”


Lider olmak ise müthiş imkanları da yanında getiriyor, çünkü liderlerin
oyuncuları istenilen her yere anında ışınlayabilmesi, hava saldırısı yapma
yetkisi gibi özel yetenekleri olduğu için, lider olmak her açıdan artısı çok
yüksek olan bir mevki. Tabii belirttiğim gibi bunun için de rütbenizi en hızlı
şekilde yükseltmeniz gerekiyor, bu da liderin dediklerini yapmaktan başka bir
değişle takım oyunu oynamaktan geçiyor. Bununla beraber aynı birlik içindeki
diğer takımlara her türlü yardımlaşmayı yapabiliyorsunuz. Onların sağlıkları ile
ilgili olsun, cephane ya da silah konusunda olsun; hatta onların çağrılarına
kulak verip, gidilen yerde onları korumak gibi her türlü yardımlaşma imkanlar
dahilinde yerini alıyor. Bunların dışında kazanılan her başarı sadece bireyler
için değil, genel olarak yer aldığı askeri birliğin de dünya üzerindeki değeri
artıyor.En etkili taktikleri ortaya dökme vakti!

MAG’a başlarken kendi karakterinizi yaratıyorsunuz. Bu konuda yapım fazlasıyla
detaylı ve yine her oyunda olduğu gibi karakterinizin sınıfını seçiyorsunuz.
Assault, Heavy ve Sniper olarak 3 sınıfın yer aldığı MAG’ta, her sınıfın farklı
özellikleri, dolayısıyla artıları ve eksileri var. Yapımın oynanabilirliği ise
Call of Duty 4: Modern Warfare ile aynı diyebiliriz. Gamepad üzerinde tuş
sistemi olsun, oynanış mekaniği olsun oldukça benzer ve kolay bir şekilde
kullanıcıya sunulmuş. Görevler ise saldıran ve savunan birlik olarak ayrılıyor.
Saldıracak olan birliğe şu bölgeyi imha et ve şu aracı kurtar gibi bir görev
veriliyor. Savunacak birlik ise artık kaç kişi oynanıyor ve kaç ekiple, kaç
takım varsa ona göre bir taktik belirleniyor, savunma hatta oluşturuluyor.

Oyun esnasında onarılması gereken yerleri onarabiliyor ya da takımınızın hatta
kişisel tercihleriniz doğrultusunda sizin için en uygun pozisyonu alıyorsunuz.
MAG’taki en önemli unsurlardan biri olan haritaların ise, tahmin
edebileceklerinizin çok üstünde olduğunu garanti edebilirim. Genel olarak 1 km²
alanlardan oluşan bu haritalar, gerçekten çok büyük ve tam savaş ortamı için
tasarlanmış. Ayrıca bu haritalarda oyunda bulunan 3 askeri birliğin
merkezlerinin olduğu yerlerde var, yani Alaska, Amerika ve Asya’nın merkez
bölgeleri.


“Assault, Heavy ve Sniper olarak 3 sınıfın yer aldığı MAG’ta, her sınıfın farklı özellikleri, dolayısıyla artıları ve eksileri var.”


Kontrol tuşlarının dağılımı ise, her oyunda olduğu gibi sol analog hareket
etmeye, sağ analog ise nişan almaya yarıyor. L2 sahip olduğunuz teçhizatları
değiştiriyor, L1 tüm alanı görüş alanınız içine sokuyor, R2 silah değiştiriyor,
R1 ateş ediyor, L3 depar atarak koşmanızı sağlıyor, R3 sesli sohbet kontrolü
sağlıyor, d-pad tuşları ise sesli konuşmayı yapacağınız kanalı seçiyor. X hem
zıplamanızı sağlıyor, kare şarjör değiştiriyor, ayrıca sizin seçmiş olduğunuz
bir tuş ise taktisel haritayı ortaya çıkartıyor.

Yapımın görsel yönden sağladıkları ise tabii ki öyle aman aman bir şey değil.
Görsellik çok kötü olmamasına rağmen, günümüzde grafik yönünden çok iyi olan
bazı oyunları göz önüne alırsak, MAG ne yazık ki biraz geride kalıyor. Ama her
şeye rağmen ortada 256 kişilik bir online kullanıcı sayısı var ve bu durum
grafik konusunda olan eksikliği görmemezlikten gelmenizi sağlıyor.Modellemelerin biraz düşük olduğu MAG’ta, daha çok mekanın aydınlatması ile Draw
Distance yani uzak görüş mesafesi gibi unsurlara önem verilmiş. Ayrıca oyunun
sabit bir şekilde 30 FPS’de çalışacağı da garanti ediliyor.

MAG’ta yer alacak silahların listesi ise şu şekilde:

rds: Şarjör kapasitesi

RAVEN: 10

AUGA3: 30 rds
MP7A1: 40 rds
L96AW: 5 rds
G3A3: 20 rds
HK417: 20 rds
MG4: 100-200 rds
Panzerfaust 3: Advanced
M870: 8 rds
XM500: 5 rds, Bolt action .50 cal sniper rifle
F2000: 30 rds


“Yapımda bol çeşitte silah yer alıyor ve yeni silahlar da her an listeye eklenebilir.”


VALOR: 6

M4A1:30 rds
FN SCAR LW: 30 rds
M249: 100-200 rds
colt 1911: 7 rds
AT4: single shot
M14 EBR: 20 rds
SVER: 17

AN-94: 30 rds
RPG: Rocket Launcher
Bizon: 64 rds, Accurate SMG
PKP: 100 rds
SVD: 10 rds
AEK-971:
M870: 8 rds
P90): 50 rds
AK103: 30 rds
Galil: 35 rds
RPK: 75 rds
Kriss Super V: 30 rds
SV-98: 10 rds
M82A3: 10 rds
RG-6: 6 rds
F57: 20 rds

Tabii ki bu listeye daha sonraları neler eklenir bilinmez…


“256 kişilik dev mücadele de takım liderlerinin vereceği görevleri yapmak, bize daha fazla puan olarak geri dönecek.”


Bombardımanın zamanı yakındır

MAG, yani Massive Action Game son yılların gerçekten dikkatlice takip edilen bir
oyunu ve eğer yapılmak istenen başarılı bir şekilde uygulanırsa, ciddi derecede
etkili olabilecek bir yapım. Tabii ki 256 kişilik serverların nasıl olacağı,
bilhassa bizim ülkemize nasıl yansıyacağı şimdilik bilinmiyor. Zaten bu devasa
serverları ilk başta bizim gibi oyuncular açamayacak, bu durumu bir süre (O süre
ne kadar devam eder bilinmez) Sony kontrol edecek. Ayrıca takım oyunu ve
bireysellik durumu ne kadar işlevsel olacak, açıkçası MAG’ın yanında bazı soru
işaretleri yok değil. Ancak her şeye rağmen bu ilginç ve bir o kadar kaliteli
yapımın, kesinlikle şans verilmesi gereken oyunlardan biri olduğunu, en azından
E3 2009 ve GamesCom 2009’dan gelen olumlu konuşmalardan sonra rahatlıkla
söyleyebiliriz. Son olarak da MAG’ın kesin çıkış tarihi bilinmese de, 2010 yılı
içerisinde PS3 için çıkacağını söyleyelim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu