Oyun İncelemeleri

Manhunt 2

Üzerinde konuşulmaya daha piyasaya çıkmadan başlanan, popüler vahşet oyunu
Manhunt’un, yeni kurbanı bu defa PlayStation Portable oluyor. İlk versiyonundan
itibaren PC ve konsollarda ses getiren yapım, her ne kadar tartışmalara yol açsa
da engellenemeyen bir şekilde daha fazla oyuncuyla buluştu. İnsanların hayvani
içgüdülerini ortaya çıkartan içeriğin, tatmin edilmişliğin verdiği bir uysallığa
mı, yoksa arzuları arttıran bir azgınlığa mı dönüştüğü ise hala tartışma konusu.

Sosyologlar tartışa dursun, bizler oyuna bakalım. Manhunt 2, biraz da şaşırtıcı
olarak beklediğiniz kadar kanlı şekilde karşınıza çıkmıyor. Özellikle şiddet
dozu yüksek sahnelerde Blur efekti baskısını arttırarak net görüntü vermekten
kaçınıyor. Bu durum, yapımın daha az vahşet içerdiği anlamına gelmiyor. Zira
hala kan, seks ve argo varlığını sürdürüyor. Bu bakımdan 18 yaş altı oyunculara
tavsiye etmiyoruz. Karakterimiz Dr. Danny Lamb’in adındaki gönderme –Kuzuların
Sessizliği, Silents of the Lambs- gözlerden kaçmıyor. Danny, akıl hastanesinde
elektrikli sandalyeden şans eseri kurtulmayı başararak kaçışını
gerçekleştirmiştir. Hafızasına dair hiçbir şey hatırlamayan karakterimiz,
Flashback’ler ile parçaları bir araya getirmeye çalışmaktadır. Hastaneden
arkadaşı Leo’nun da yardımı ile kayıp parçalar bir araya geldikçe, “Proje”
isimli medikal deneyin ortasında olduğunu anlar. Geçmişi hatırlamaya çalışan
karakterimizin derdi yalnız akıl sağlığı değildir; Danny, bir yandan da “İnsan
avcıları” ile de mücadele etmek zorundadır.

Psikolojik delilik

PlayStation 2’den PSP’ye uyarlanan oyun boyunca, benzin istasyonu, depo ve seks
kulübünü araştırıyoruz. Araştırmalar sırasında müstehcen ve kötü içerikli
görüntülerle karşılaşmamak imkansız gibi. Bu tip sahneler Blur’la, her ne kadar
görüntüyü filtrelese de rahatlıkla anlaşılabiliyorlar. Üçüncü şahıs görüşünden
kontrol ettiğimiz Danny’nin en büyük dostu gölge ve karanlık mekanlar.
Genellikle bir karaltıya saklanmak ve düşmanı beklemek en mantıklı saldırı
taktiğini oluşturuyor. Bunun dışında sese duyarlı düşmanları gürültü ile
kendinize çekmeniz de mümkün. Çok farklı sitillerde öldürülebilen rakipler
üzerinde kullanacağınız yöntem size ve etrafınızdaki nesnelere kalmış. Sopa,
bıçak, cam kırıkları en sevdiğimiz nesneler arasında. Tekmelemek, kafa yarmak,
benzin döküp ateşe vermek gibi yöntemler hayal gücünüze kalmış! Manhunt 2
aslında tam anlamı ile bir Stealth Action oyunu. Saklanmak, duvarlara yapışmak,
köşelerden bakmak ve gizlenmek anahtar kelimeler. Bununla birlikte düşmanların
yapay zekası zaman zaman türe uymayacak derecede basitleşebiliyor. Önünüzden
geçip sizi fark etmeyen, nesneler arasına sıkışan, sürekli aynı alanda dönüp
dolaşan düşmanlar can sıkıcı olabiliyor.

Manhunt 2, PSP ekranına adeta farklı bir çeşit katıyor. Özellikle PSP’de görmeye
alışık olmadığımız sahneler, küçük yaştan oyuncu kitlesine de sahip bir el
konsolu için tehlike arz ediyor. PS2’den yapılan iyi bir uyarlama olduğunu
söyleyebileceğimiz yapım, iyi grafikleri ve videoları ile dikkat çekiyor. Sesler
ve müzikler bakımından da oyun atmosferine uygun tempoya sahip tınılar bizlere
eşlik ediyor. Yaklaşık 15 saatlik oynama süresi, farklı oyun sonları, iyi
sayılabilecek bir hikaye ile birleşiyor. Midesi kaldıranlara…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu