Dr. Daniel “Danny” Lamb bir bilim adamıdır ve “Pickman Projesi”nin başındaki
kişidir. Proje süresiz olarak durdurulur ve bir akıl hastanesine kapatılır.
Aradan 6 yıl geçmiştir. Daniel kim olduğunu bilmiyordur ve hafızasını
kaybetmiştir. Geçmişe dair hiçbir anısını hatırlamıyordur. Hastanede kilit
altındayken önceki yaşamı, kim olduğu ve ailesiyle ilgili sorular kafasında
dönerken; hastanenin güvenlik sisteminde oluşan bir arızayla birlikte tüm
hücrelerin kilitleri açılır ve Daniel diğer kişilerle birlikte serbest kalır.
Leo Kasper da bu durumun kaçmak için harika bir zaman olduğu kararına varır ve
Daniel’in önderliğinde birlikte hastaneden kaçarlar. Bundan sonrasında ise
Daniel, geçen 6 senede nelerin olduğunu bulmaya çalışırken, onu takip eden
Leo’nun da hayatı değişecektir.
Klişe bir konuyla birlikte girişi yaptıktan sonra, yıllar öncesine dönersek ilk
Manhunt’ı hatırlayacaksınız. Öldürme yöntemleri ve içeriğiyle, vahşi bir oyundu.
Birkaç ülkede yasaklandı, ancak o veya bu şekilde oynandı, iyi de puanlar aldı
aslında. Tabii adı sükse yapan bir oyunun devamının gelmesi de kaçınılmazdı.
2007’de Wii, PS2 ve PSP platformlarında piyasaya sürülen Manhunt 2, iki yıllık
bir rötardan sonra PC’de de kendine yer buldu. Aslen bir hortlama ve portlama
vakası elimizde. Oyun tamamen konsol versiyonundan PC’ye çevrilmiş. Manhunt 2’de
iki farklı zorluk seviyesi var: Sane ve Insane. Insane’in, Sane’e göre en büyük
farklılığı ekranda yer alan radarı ortadan kaldırması. Böylece kim nerde
göremiyoruz ve güya yapım biraz daha zorlaşıyor. Zorluk seviyesinden sonra sanki
kullanıcının zeka seviyesini ölçmek için tasarlanmış, hakaret eder gibi bir
Tutorial var. Tutorial’da fareyi sağa oynat, sola çevir diye gösterilenleri
yapıyoruz ve işimiz bitiyor. Normalde adamın kontrolleri nasıl ne değildir diye
ufak bir bölüm oynayacağım sanıyordum, ama böyle görünce küfür eder gibi
hissiyata kapılmamak elde değil.
“Geride kalan grafiklerde hatalar da var. Daniel’ın iki parmağı birleşmiş.”
Vahşilik diz boyu
Bilmeyenler için oynanışa değinelim. İlk Manhunt’ı oynayanlar ikinci de zorluk
çekmeyecekler, genel olarak aynı. Kurbanlarımıza kanlı infazlar yapıyoruz. Ancak
birinci oyuna nazaran infazlarda ufak bir değişiklik var. Kurbanın arkasına
geçtiğimizde Daniel elini kaldırıyor ve ekranda fareyle yapmamız gereken
hareketler gösteriliyor. Aşağı, yukarı, sağa, sola derken kurbanın etrafındaki
oklar renk değiştiriyor ki, (Kırmızı en vahşi olanı) böylece rakibimizi
öldürüyoruz. Gene öldürürken de ekrandaki fare hareketlerini yapmamız lazım.
Sadece infazlar değil birebir dövüşlere de girebiliriz, ancak bu durumlarda
rakiplerimiz alarma geçiyor ve düşmanımızın yardımına gelenler olabiliyor. Genel
olarak ilerleyiş karanlık yerlerde saklan, infazı gerçekleştir ve ilerle
şeklinde. Eğer rakipleriniz sizi fark ederse de pek korkmayın, hemen karanlık
bir yere saklanın, çünkü burnunuzun dibine gelseler de sizi fark edemiyorlar.
Hatta Insane zorluk seviyesinde de yapay zeka gene geri zekalı rolünde.
Geçtikleri kapılarda sıkışabiliyorlar veya nesnelerle iç içe bile
geçebiliyorlar. Saklandığınız yerden duvara vurup, ses çıkartarak rakiplerinizi
kendinize çekip de işlerini bitirebilirsiniz.
Etrafta orak, iğne, beyzbol sopası vs… kullanabileceğimiz çeşitli silahlar var.
Her birinin infaz şekli de farklı. Bir de özel infazlar var ki, bunlar radarda
kurukafa şeklinde gözüküyor. Eğer bu yerlerde gizli hareket edip, kurbanımıza
yaklaşırsak özel öldürme şeklini yapabiliyoruz. Yalnız bu durum kurukafa olan
yerlerde ve bir kereye özel.
Rockstar’dan port dersleri
Yapım klavye ve fareyle rahat oynanıyor. Menüden tüm kontrol ayarlarını
yapabilirsiniz. Bazı konsol portlarında olduğu gibi, gamepad tuşlarıyla
kontroller gösterilmemiş. Görsel açıdan Manhunt 2 günümüzün gerisinde. Grafikler
eski, zaten 2 sene geçmiş aradan. Saldım çayıra mevlam kayıra olmuş. Bazı görsel
detaylar da var. Birini öldürdüğümüzde veya dövüştüğümüzde karakterimizin elleri
ve kolları kan içinde kalıyor. Bazen adamların nesnelerin içinden geçmesi,
bıraktığımız cesetlerin kaplama içine gömülmesi gibi hatalar var. Kanlı ve vahşi
sahneler de sansürlü değil. Seslendirme konusunda ise yeterli. Sonuçta eski bir
yapım PC’leri de kasmıyor. İlk oyunu sevdiyseniz ve Manhunt 2’yi konsolda
oynayamadıysanız, artık PC’de oynama şansına sahipsiniz.
