Yapımcı: Klei Entertainment
Yayıncı: Microsoft Studios
Türü: Platform
Çoklu Oyuncu: Yok
Platform: PC, XBox 360
Artılar: Platform ve stealth uyumu, fark yaratan görsellik, tekrar oynanabilirlik
Eksiler: Zaman zaman can sıkabilen kontroller
Grafik: 90
Ses: 80
Oynanış: 80
Genel Puan: 85
Chainsaw out, Sword In
Klei ismini duyunca eminim büyük bir çoğunluğun aklına Shank geliyordur. Klei yapımı olan ve Electronic Arts çatısı altından çıkan Shank, çoğu oyuncu tarafından beğenilen bir yapım oldu. Yıllarca adam akıllı bir platform oyunu oynamamış kitleye ilaç gibi gelen Shank, uzun yıllar boyunca “side-scrolling” veya “2B platform” olarak adlandırılan oyunların türünü değiştirmiş ve artık oyunlar “Shank tarzı” gibi garip bir sıfat kazanmıştır.
Ardından gelen devam oyunu Shank 2 ise bana bir nebze “bu oyun tuttu, devamını getirelim” mantığıyla yapılmış gibi geldi. Öncelikle, ilk oyunda kendini hissettiren hikaye Shank 2’de neredeyse hiç bulunmuyordu. Oynanış elementleri adına da pek bir değişiklik içermeyen yapım, PC’ye mouse desteği getirmek gibi güzide bir amaç için yola çıkmış ama kontrolleri gören oyuncular adeta gamepadlerine sarılmışlardı.
Sonra, sanki bize oyunun tarzını anlatmak istercesine sessiz sedasız çıkageldi Mark of the Ninja. Bu sessiz çıkışın sebeplerinden biri kuşkusuz projede Electronic Arts’ın bulunmamasıydı. En sevdiğiniz oyun türleri nelerdir diye sorsalar platform ve stealth cevabını veren ben oyuna adeta yapıştım. Şunu da rahatlıkla söyleyebilirim ki Mark of the Ninja son zamanlarda oynadığım en iyi platform oyunlarından biri.
We Are the Champions
Mar of the Ninja’da, Hisomu Klanı’na bağlı bir ninjayı canlandırıyoruz. Tüm macera boyunca bize eşlik edecek olan ninjanın fısıltısıyla uyandığımız yapımda, klanın saldırıya uğradığını öğreniyoruz. Ustamızdan, klanın varlığının açığa çıktığını ve bunu yapanları ortadan kaldırmamız gerektiğini öğrenen ninjamız bu noktada “The Champion” sıfatını alıyor ve klanı uğruna uzun bir yolculuğa çıkıyor.Daha sonradan dallanıp budaklanan, sürprizlerle dolu hikayenin şimdilik bu kadarını bilmemiz yeterli.
Oyunumuz önceden de belirttiğim gibi stealth dinamikler barındırıyor ve düşmanlarımıza doğrudan saldırmak gibi bir lüksümüz yok. Düşmanlarımızı sessizce ortadan kaldırdığımız yapımda, yerimizi belli eden köpekler, fareler ve en önemlisi ışık kaynakları başlıca dikkat etmemiz gereken noktalar. Bunlardan ya uzak durmalı yada kimseye fark ettirmeden yok etmeliyiz. Birkaç kurşunda yere serilen ninjamızın en büyük dostları ise havalandırmalar, çatılar ve gölgeler oluyor.
Smoke Bomb Alana Spike Mine Bedava
Oyunumuzda, yapmakla yükümlü olduğumuz ana görevlerin dışında her bölümde 3 tane isteğe bağlı görev bulunuyor. “Işık kaynaklarını yok etmeden bölümü bitir”, “Şu kadar askerin cesedini sakla” gibi yapması kolay olan bu görevleri es geçmemekte fayda var. Tüm bu görevler sonucu edindiğimiz puanlarla ninjamızı upgrade edebiliyoruz. Upgrade puanlamasındaki tek etken şüphesiz ki sadece bu görevler değil. Bölüm boyunca kaç düşman öldürdüğümüz ve bunların kaç tanesinin işini sessizce bitirdiğimiz de istatistiğe vurulup puanlamada karşımıza çıkıyor. Birçok teknik ve item upgradeleri bulunan Mark of the Ninja’da tüm yetenekleri açmak için kuşkusuz dikkatli ve sessiz bir oynanış sergilemekte fayda var.
Dikkatli bir oynanış sergilemek bize puanlardan daha fazlasını veriyor. Her bölümde bir adet secret room bulunuyor. Bu odaları bulmak kolay değil zira bölümlere zekice gizlenmiş durumdalar. Oyunun geneline kıyasla daha profesyonel bir oynanış gerektiren bu odalar zeka ve refleks ölçmek için bire bir.
Secret room dışında bölümlerin içine dağılmış olan artifact ve parşömenleri de toplayabiliyoruz. Parşömenler sayesinde Hisomu Klanı’nın tarihçesi, klanın lideri ve ninja dövmeleri hakkında bilgiler edinebiliyoruz. Secret room, artifact ve parşömenler yine aynı şekilde bölüm sonu puanlamasında kendilerini belli ediyorlar.
Bu Kostümün XL Bedeni Var Mı ?
Mark of the Ninja grafiksel anlamda Shank’ın çizgisini takip ediyor. Oyun içi grafikler ve arka planlar çok hoş duruyor. Ara videolar ise bana Shank’ı gereğinden fazla anımsattı. Hatta şöyle söyleyeyim, bu videolardaki birkaç karakter resmen Shank’ın karakterlerinin birebir aynısı gibi ve hangi oyun olduğunu bilmeyen bir izleyici bu sahnelerde rahatlıkla “Shank mı oynuyorsun” sorusunu yöneltebilir.
Ses efektleri açısından başarılı bulduğum oyun, ninja teması ve oynanış dinamikleri gereği gaz müzikler yerine durgun, uyumlu tema müzikleri barındırıyor. Karakter seslendirmeleri de gayet güzel. Ayrıca PC için çıkan çoğu Microsoft oyununda olduğu gibi Mark of the Ninja’da da bir achievement sistemi bulunmakta.
Mark of the Ninja tekrar oynanabilirlik açısından da gayet başarılı bir oyun. İsteğe bağlı yapılan görevler sonucu açabileceğimiz birçok farklı kostüm mevcut ve bu kostümler tamamen farklı oynanış tarzlarını da beraberinde getiriyor. Örneğin, benim ilk açtığım kostüm olan Path of Silence ile taşıdığımız item sayısını artırabiliyoruz. Koşarken de ses çıkarmayan bu kostüm sayesinde daha hızlı bir oynanış sergileyebilirken, kılıç taşıyamadığımız için istediğimiz zaman istediğimiz düşmanı öldürebilmemiz mümkün değil. Anlayacağınız bu farklı kostümler sayesinde Mark of the Ninja’da mouse rahatlıkla birkaç kere “New Game Plus” seçeneğine gidebilir.
Ve…
Bir incelemenin daha sonuna geldik. Mark of the Ninja son zamanlarda oynadığım en iyi platform oyunlarından biri. Fark ettiyseniz incelememde iki defa “en iyilerinden biri” tanımını kullandım. “En iyisi” ibaresini kullanmamamın tek sebebinin ise adı lazım değil baş harfi Deadlight. Nice 2B oyunlarda görüşmek dileğiyle, herkese iyi oyunlar.