Mass Effect 2
2183 yılındayız. Bundan çok çok uzun zaman önce Prothean isimli bir ırk,
evrende yükseldi. Teknoloji konusunda mutlak hakimiyet sahibiydiler.
Edebiyatları ve çalışmaları insanlara yani bize hala ilham veriyor.
Teknolojileri bizlere evrenin yolunu açtı. Yüzlerce gezegen ve onlarca güneş
keşfettik. Yıldız geçitleri arasında unutulmaz yolculuklar yaptık. Ne var ki;
pek çok ırk bize güvenmiyor ve hor görüyor. Pek haksız sayılmazlar, aramızdan
çoğu güvenilmez. Ancak göremedikleri şu: Bazılarımız, sevdikleri için her şeyi
yapmakta tereddüt etmez.
Asıl merak ettiğim Prothean’lar nasıl ortadan kalktı? Bunu düşünmek bile
ürpermeme neden oluyor. Kadir bir gücü, mezara gömecek varlıklar ne olabilir?
Evrende tanıştığımız hiçbir ırk, bunu başarabilecek güce ve donanıma sahip
değil. Peki daha tanışmadığımız ne gibi kötülükler olabilir?
Şu ana odaklanmak zorundayım. Çok küçükken ailemi kaybettim. Savaşta
yaşadıklarım efsane olmamı sağladı. Ben “Efsanelik” gibi içi boş kavramlara pek
değer vermem aslında… SSV Normandy benim evim. O, insanların yüz akı ve en
gelişmiş uzay gemisidir. Kaptan Anderson ile birlikte çalışıyoruz; ben ikinci
kaptanlık görevindeyim. Eden Prime’dan gelen yardım çağrısına doğru
hareketlendik. Nihlus adındaki Spectre da bu görevde bize yardım ediyor.
Spectre’ler evrenin en etkili çalışan ve düzeni sağlayan örgütü.
Eden Prime’da ne olmuş? Lanet olsun. Tüm bu insanlar nasıl öldürülmüş? Geth… Şu
lanetli ırk… Zombi gibi, yarı sentetik, iğrenç varlıklar. Tüm dostlarımızı
parçalamışlar. Böyle bir ölümü kim hak edebilir ki? Saren Arterius denilen hain…
Spectre’lara ihanet ediyor ve Geth’leri yönetiyor. Kendi kardeşi Nihlus’u bile
öldürdü. Onun peşindeydim. Ama konsey bana değil; Saren’a inanıyor. Ne de olsa
basit bir insanım…
“Mass Effect 2’de işler daha da karışıyor. Komutan Shepard’ı daha derin entrikalar ve zorlu düşmanlar bekliyor.”
Nihayet aradığım kanıt ellerimde… Saren’ın bir hain olduğuna, onları ikna
edebildim. Daha korkunç bir gerçeği ortaya çıkardım. Tüm olan bitenin arkasında,
Reaper’lar adı verilen antik bir kötülük var. Yarığı onlar kontrol ediyor.
Prothean’ları bile onlar yok etmiş. Ne yazık ki, konsey bana inanmıyor.
Reaper’ların varlığı inkar edilemez, peki bana neden inanmıyorlar. Önyargılı
ahmaklar. Saren gerçeğini ortaya çıkarmam, bana evren tarihinin ilk Spectre’ı
olma unvanını kazandırıyor. Bu pek de umurumda sayılmaz. Reaper’lar orada bir
yerde…
Öğrendiğim gerçek kanımı donduruyor; Reaper’lardan biri olan Sovereign bana
açıkladı. Reaper’lar, organik yaşamların gelebileceği en yüksek noktaya
gelmelerine izin verirler, daha sonra o ırkı yok ederlermiş. Prothean’ların
başına gelen de bu olmalı. Aman Tanrım! Bu nasıl bir sadistlik?
Saren, eski bir Spectre’dı. Yaptığı kötülüklere rağmen ona anlatıyorum. Olan
şeyleri anlatıyorum. Onu bir şekilde ikna etmeyi başarıyorum. Saren kendini
öldürüyor, ama Reaper’lar onun gitmesine izin vermiyor. Bedenini diriltiyorlar
ve tüm ittifakı yok etmekte kararlılar. Neyse ki, konsey benim yanımda.
Citadel’in düşüşünden sonra gerçeği gördüler. İttifakın tüm gemileri, ancak
birlikte Sovereign’ı yok edebiliyorlar. Şeytan gemi ve ırkların yok edicisi! Ama
biliyorum, Reaper’lar orda bir yerde. En güçlüsü düşse bile diğerleri hala
bekliyor. Bu iş bitmedi. Reaper’ları bir kez ve sonsuza kadar ortadan kaldırmak
benim görevim…
Ben Komutan Shepard; takipteyim!
Mass Effect 2’nin (MF2) ilk gösterilen videosunda (Teaser Trailer) hiç de hoş
olmayan bir şaka ile karşılaştık. Komutan Shepard, öldü gibi gösteriliyordu.
Neyse ki bizi kalpten götürmekten vazgeçen yapımcılar, bunun böyle olmadığını
çabuk ortaya koydu. Shepard ölmemişti ve eskisinden bile büyük bir tehlike
kapıdaydı. Üçleme olması beklenen, Mass Effect serisinin ikinci oyunu, ilkinden
bile daha karanlık olacak. Umutsuzluk, damarlarınızda kan gibi akacak.Yapımcılara göre MF2 en geç 2010’un Mart ayında piyasaya sürülecek. Gördüğümüz
kadarıyla dövüş sistemi elden geçirilmiş ve daha da etkileyici kılınmış. Yapay
zekanın seviyesinin de arttırılmasıyla, çarpışmalar eskisinden daha çarpıcı,
keyifli ve kesinlikle daha zor olacakmış gibi görünüyor. Daha da güzeli, aksiyon
sahneleri o kadar gerçek zamanlı ki, gerçek yaşamda mı yoksa oyunda mı
olduğunuzu bir an şaşırabiliyorsunuz. Yara aldığınızı varsayalım. Oyunu
durdurdunuz ve taktik belirleyeceksiniz. Ancak “Pause” durumunda olduğunuz halde
kanınızın halen aktığını ve gücünüzün azaldığını, hem dehşetle, hem de
şaşkınlıkla fark edeceksiniz.
Oyunda görsel olarak en göze çarpan nokta silahlar ve inanılmaz güçleri.
Gerçekçi patlama efektleri ile desteklenmiş silahlar, onlarca düşmanı aynı anda
ortadan kaldırabiliyor. Tabii ki bu çeşit ağır silahları kullanmak büyük ustalık
gerektiriyor ve kendi dostlarınıza zarar vermeniz de olasılıklar içinde. Mass
Effect 1’de, genelde karasal taşıtları kullanıyordunuz. Bu da değişecek ve
kulelere geminizle saldırabileceksiniz.
Yenilikler
Fuarda ve daha sonra yapılan incelemelerde ortaya çıkmış diğer gerçekler de söz
konusu. Bunlardan en önemlilerinden biri, yeni uzaylı ırkları hakkında… Vahşi
savaşçılar olan, insanlarla en ufak bir benzerlik göstermeye kurt benzeri
yaratıklar, bizleri epey terletecek gibi gözüküyor.
“Grafikler üstünde geliştirmeler yapılmış. Karakter modellemeleri de eskisine göre daha gerçekçi hareketlere sahip olacak.”
Karakterler de eskisine göre kat ve kat geliştirilmiş. Grafiksel olarak
modellemeler daha çarpıcıyken, Shepard uzman tasarımcılar tarafından gözden
geçirilmiş ve hareketleri, gerçek insana iyice yaklaştırılmış. Eskisinden 10 kat
daha fazla vücut dili ve konuşma stili ortaya çıkarılmış. Bu yalnızca Shepard
için değil, grubunuzun diğer üyeleri için de geçerli olacak. Ayrıca karizmatik
ve esrarengiz bir uzaylı suikastçı grubunuza katılacak. Mass Effect, ara demolar
açısından çok zengin sayılmazdı. Bunun da üstesinden gelinmiş. Ara demoların
kalitesi ve sayısı artırılmış… Statik ortam geride bırakılmış ve seslendirmeler
daha profesyonel hale gelmiş.
Bildiğiniz gibi başta Shepard’ın ölümünden bahsetmiştim. Aslında bu biraz da
sizin elinizde. Mass Effect 2, çoğu RPG’nin sunmadığı bir özgürlük sunacak.
Seçimleriniz yapımdaki tüm noktaları biçimlendirebilecek. Eğer bazılarını doğru
yapmazsanız, Mass Effect 2’yi Shepard ve grubundaki diğer karakterlerin öldüğü
bir demoyla bitirmeniz olasılıklar dahilinde.
Bitmeyen entrikalar
Mass Effect 2, Cerberus Corporation’un etrafında şekillenecek. Saren’ın aksine
bu cehennem köpekleri, Reaper’larla çalışmaya fazlasıyla istekliler ve pişmanlık
duyup kendilerini öldürecek tipler de değiller. Maalesef, günümüzdeki tüm özel
şirketler gibi yalnızca kendini düşünen Cerberus, gösterdiğinden çok daha
fazlasını biliyor ve Spectre meclisinde bile önemli bir güç sahibi olmuşlar.
Shepard, kendisine eskisinden bile güçlü müttefikler bulmaz zorunda yoksa evren
diye bir şey kalmayacak.
Oyun dünyasının en iyi RPG yapımlarından biri olan Mass Effect, eskisinden bile
daha iddialı olarak çok yakında piyasaya sürülecek. Karanlık atmosfer, birçok
korku-gerilim ürününden bile daha heyecan verici. Son bir sürpriz olarak
belirtmeliyim ki; Resident Evil 5’te Albert Wesker’ı seslendiren D.C Douglas,
Mass Effect 2’de kilit karakterlerden birini seslendirecek. Bu karakterin kim
olduğu ise sır gibi saklanıyor.