Mass Effect
Bioware ismi birçok RPG oyuncusu için farklıdır. Baldur’s Gate, ilk
Neverwinter Nights ve Knights of the Old Republic oyun dünyasında birer klasik
olmuş yapımları bizlere kazandırdı. RPG konusundaki tecrübelerini her şekilde
konuşturan bir firma oldu. RPG türünü çoğu oyuncuya sevdirdi. Taktir toplayan
firmanın bu sene içinde çıkan iki oyunu var. Bir tanesi daha önce Xbox’a çıkan
ama PC’ye adapte edilen Jade Empire, diğeri ise uzun zamandır beklenen X360’a
özel Mass Effect. Özellikle Mass Effect X360 kullanıcılarının bir süreden
beridir sabır ederek bekledikleri bir oyundu. Açıklanan özellikleri ve
yapımcının Bioware olması tabii ki iştah açıcı cinstendi. Oyun hakkında uzun
süredir yorumlar yapıldı, hakkında konuşuldu. Artık ME kendisini gösterdi ve
bize de bu eşsiz destanı oynamak kaldı.
Sonunda istenilen oldu
Mass Effect aslında Bioware’ın uzun zamandır geliştirdiği Dragon Age ile
birlikte anılan bir oyundu. Dragon Age, senelerdir geliştirilen ama bir türlü
piyasaya çıkamayan bir proje. Oyun hakkında ortalıklarda olan materyaller de
sınırlı. Uzun zamandan beridir tek bir ekran görüntüsü bile gösterilmedi. Dragon
Age üstündeki gizem halen devam ederken, yine uzun zamandır geliştirilen Mass
Effect ise tamamen göründü.
Oyun gerçekten karışık ve ilginç bir konuya sahip. Ancak kısaca bir söz etmek
gerekirse zamanında ortalıkta çok kuvvetli bir robot ırkı var. Bu ırk 50.000 yıl
önce galaksideki tüm canlı organizmaları yok etmek üzere büyük bir savaş açıyor.
Ama bir şekilde durduruluyor ve tehlike geçiyor. Bu olaydan sonra geçen zaman
içinde insanlar ve diğer ırklar bir yapıya oturuyor. Daha sonrasında türlü bin
türlü entrikalar ve perde arkasında dönen dolaplar, gelişmeler var. Konu
hakkında detay vermek istemiyorum, Spoiler olur. En iyisi oynadıkça ve
ayrıntılara girdikçe Mass Effect’in konusunu kendiniz keşfedin.
Oyunla ilgili ilk dikkat çeken yön çıkmadan önce çeşitli videolarla gösterilen
ve anlatılan diyalog sistemiydi. Birçoğuna göre bu diyalog sistemi RPG türü için
bir devrim olacaktı. Klasik olarak RPG’lerde bir NPC konuşur ve uzun cümlelerin
olduğu cevaplar çıkar. Son cümlesine kadar onu dinler ve uzun cevabı seçip
gerisini getiririz. Arada ona müdahale etme şansımız veya genel olarak kısa
cümlelerle cevap verme imkanımız pek olmaz. Aşağı yukarı genelde diyalog sistemi
bu tür bir şekildedir. Mass Effect’te ise olay daha farklı. Şöyle ki; bilgi
aldığımız karakterin illaki konuşmasını beklemek zorunda değiliz. Konuyu daha
uzatmamasını sağlayabilir veya konuşmasını başka bir yöne aktarabiliriz.
Konuşmasını kesme imkanımız var. Karşımızdaki NPC’den gerekli bilgileri almak da
bize bırakılmış. Yumuşak bir şekilde kibar bir halde konuyla ilgili ondan
detayları öğrenebilir veya tam tersi daha zorlayıcı olabiliriz. Bunları yaparken
cevap seçenekleri de kısa tutulmuş. Öyle uzun cümleler karşımıza çıkmıyor.
Kullanıcı dostu diyalog sistemi gerçekten başarıyla oturtulmuş. Yapımda çok
fazla diyalog yer alıyor. 2.5 milyon adet kelimenin oyun içinde yer aldığını da
belirteyim. Bu kadar kapsamlı diyalog kısmı oyunda kullanılmış. Diyaloglarda
birçok bilgi işleniyor. Yan görevler veya ana senaryoyla ilgili birçok detayı
öğrenebiliyoruz. Çok konuşma sevmeyen oyuncular için sıkıcı gelebilir, ama
oyunun türü ve içeriği göz önüne alındığında sıkıcı olma durumu yok. Ama şunu da
arada belirteyim, oyun gerçekten iyi bir İngilizce gerektiriyor. Özellikle
konunun detaylarını kapmak ve görevlerle ilgili bilgilere ulaşmak için, iyi bir
takip ve İngilizce lazım.
Diğer diğer medeniyetler
Diyalog kısmından sonra oyunla ilgili diğer mekaniği combat kısmı oluşturuyor.
Yapım alışılageldik sıra tabanlı ve zamanı durdurmalı bir sisteme sahip değil.
Bunun tam tersi olarak gerçek zamanlı, takım tabanlı ve zamanın durdurulmadığı
bir sistem var. Yanımızda iki adamımız yer alıyor. Onlara belirli emirler
verebiliyoruz. Bu emirler doğrultusunda belli bir yerde duruyorlar, bizi takip
edip çatışmaya giriyorlar. Aslında çoğu oyundan aşina olduğumuz temel basit
emirler var. Ama combat sisteminin gerçek zamanlı ve zamanı durdurma özelliği
olmadığı göz önüne alınırsa, bu durumu çözmek için en ideali.Ama belirteyim yapımda combat tarafı ağır basmadığı için, aksiyonlu kısımlar zayıf kalmış.
Zaten RPG oyunu olduğu için daha 2. plana atılmış. Genel olarak çatışmalar bir
şeyin arkasına saklanıp karşılıklı ateş etmekle geçiyor. Oynarken gördüğüm
buydu. Bunun diğer bir nedeni ise yapay zekanın yeterince iyi olmaması.
Adamlarımız verdiğimiz emirleri yapıyorlar. Ama akılcı bir şeyler beklemek hata
olur. Aynı şekilde düşman yapay zekası da pek iyi değil. Sadece combat’a girip,
bize karşı direniyorlar. Oyunun genel ağırlığını toplarsak, şahsen combat
sistemi oyun için yeterli.
Oyunun en başları biraz sıkıcı gelebilir. Belediye işleri yapar gibi koşturup,
genel olarak sürekli diyaloglarda bulunuyoruz. Ama Mass Effect buradan sonra
kendini resmen açıyor. Çünkü uzay gemimizi alıp, çeşitli yerlere seyahat
ediyoruz ve asıl macera başlıyor. Galakside birçok yere gitme imkanımız var. Ama
bir zaman sonra gidilen çoğu gezegenin, birbirinin biraz daha değişik
varvasyonlu klonu olduğu belli oluyor. Yanımızdaki adamlarımız senaryo gereği
yanımıza katılıyorlar. Yapım içinde çeşitli görevler yapıyoruz. Ana senaryo
harici yan görevler de var. Ancak yan görevler zayıf kalmış. Mass Effect’te
karakter geliştirme her zamanki Bioware klasiği gibi dengeli ve çok iyi
oturtulmuş. Zaten Bioware gibi RPG konusunda usta bir firmadan eksik bir sistem
beklemek hata olurdu. Görevleri yapıp, deneyim puanı kazanıp karakterimizi
güçlendiriyoruz. Bunu çok iyi bir şekilde ayarlamışlar. İsterseniz elle veya
otomatik olarak tecrübe puanlarını dağıtabilirsiniz. Eğer daha evvelden de RPG
türünde tecrübeniz varsa, zaten otomatik seçeneğini es geçmek lazım.
Oyundaki envanter ara birimi pek kullanışlı değil. Yani kullanıcı dostu değil.
Şahsen daha iyi bir şeyler beklerdim. Gerçekten karışık olmuş ve bazı zamanlar
ufaktan kafayı da karıştırabiliyor. Neden böyle olmuş anlamadım, ama bu konuda
beğenmedim.
Oyun içinde çeşitli eşyalar buluyoruz. Bunlar silahlar, zırhlar, çeşitli
parçalar vs… oluyor. Bunları adamlarımız arasında paylaştırıyoruz. Aynı şekilde
oyunda çatışma anında da silahlara müdahale etme imkanımız var. Bunu savaşırken
istediğimiz bir zamanda yapabiliriz. Karşımıza gelen silahlar ve eşyalar
oyuncuları tatmin edecek bir biçimde. Güzel bir içerik var. Ayrıca silahlar
dışında Biotic denilen güçlerimiz bulunuyor. Biotic güçleri çoğu zaman bizi
kurtaracak cinsten. Bazı zor anlarda başvuru araçlarımızın hemen başında yer
alıyorlar.
Unreal 3 gücü
Artık birçok oyunun yapımında başrolde olan Unreal 3 Engine, Mass Effect’in
görsel yönünü oluşturuyor. Grafiklerde ilk dikkat çekici nokta hiç kuşkusuz
surat modellemeleri. Özellikle diyaloglara girdiğiniz anda gerçek bir canlıyla
konuşuyor hissine kapılabilirsiniz. Mimikleri ve tepkiler görsel yönden mükemmel
yansıtılıyor. Bunun haricindeki grafikler açıkçası yüz animasyonları gibi değil.
Arka plan oyunda daha detaysız işlenmiş. Ama bunlara rağmen iyi bir görsellik
var.
Ses kısmı oyundaki en güçlü yan diyebilirim. Mükemmel yüz modellemesi yanında
yine mükemmel seslendirmeler yer alıyor. Mass Effect’te diyaloglarda görsel
etkilendiğiniz gibi işitsel olarak da etkilenmemek elde değil. Aynı şekilde
oyundaki ses efektleri de çok iyi yapılmış. Diğer kaliteli bir kısım ise oyunun
Soundtrack’i. Müzikler tek kelimeyle muhteşem. Credits ekranında çalan bir parça
var ki, defalarca dinleyebilirsiniz. Bu yönden Bioware’a şapkamı çıkartıyorum.
Görsel yönden etkileyici bir karakter yaratma ekranı var. Kadın veya erkek
olarak karakterimizi seçebiliyoruz. Sonuç olarak Mass Effect kendi evreni,
mükemmel yüz modellemesi, diyalog sistemi, derin ayrıntılı senaryosuyla harika
bir RPG oyunu. Bioware yine yapacağının en iyisini yapıp sunmuş. Kesinlikle RPG
sevenlerin hepsinin oynaması gerekli. Ayrıca Xbox Live üstünden oyuna biraz daha
içerik sunulacağı söyleniyordu. Ayrıca oyunun devamı da gelecek. Triloji olarak
hazırlandığı daha evvel belirtilmişti. İyi oyunlar…