Max Payne , belkide hakkında sonsuza kadar konuşulabilecek tartışılabilecek tek insan. ( Şahsi olarak ) Hayatım boyunca hep gerçek biri gibi ve ailemden biri gibi görmüşümdür. Çocukluk zamanlarımda oynadığım ilk oyunu dahi hatırlıyorum da abim eve Eski tarz orijinal paketli olan MaxPayne’yi evimize getirmişti. Dışı ve paketlemesi kasete benzeyen bu oyunu görünce çok merak etmiştim nasıl olduğunu. Abim açıp oynardı sürekli. Bende oynardım. Camın kenarlarından başka bir cama,Bir binadan bir trene soğuk kış günlerinde atlıyorduk oyunda. O kadar benimsemiştim ki, bu adam gerçekti. Bir oyun,bir film, ya da başka bir şey değil. Bu tamamen başka bir şeydi. Ki bu karakterleşmenin gerçek bir sahibi var. ( Sam Lake ) kendisi Remedy Entertainment’te çalışan hatta patronu diyebileceğimiz kişilerden. Kendisi Aşağıda göründüğü gibidir;
Sam, ilk oyunda bölüm geçişlerinde daimi olarak Max rolünde gözüküyor. Karikatür gibi olan bu canlandırmalar gerçekten dikkat çekici. Ayrıca oyunun filmi2008 yılında sinema salonlarında yer almıştır. Oyunda yer alan Mona Sax’i ise ( Mila Kunis ) canlandırmıştır. Film oyuna göre alakasız olarak, kısa olarak, ve saçma olarak düşünülse de IMDB’de 5,4/10 puanını almıştır. Beyazperde’de ise 3,4/5gibi bir puanı vardır. İlk oyun çıktığı zaman herkes tarafından inanılmaz şekilde tutulmuştu ve 2006-2007 ( belkide fazlasına kadar ) internet kafelerde dahi en çok oynanan oyunlar arasındaydı. İlk oyun 2001 yılında BAFTA ödülüne layık görüldü. Yılın oyunu ödülü ise tam olarak belli olmasa da MaxPayne 1 veya 2. sırada. Çünkü özel sitelerin araştırmalarına göre Serious Sam: The First Encounter ‘ da 1. olabilir gibi gözüküyor. Ayrıca 2. oyununda karikatür ve modelleme olarak başrolünde Timothy Gibbs yer almıştır. Mobil Telefona ve Playstation 2’ye de uyarlanmıştır. 2003 yılında da 2. oyun şüphesiz yılın oyunlarındandı. MaxPayne 1, korsan oyuncuları da çıldırtmıştı az çok. Zira versiyonkonusunda sorun çıkartıyordu. MaxPayne 2’de de az çok vardı bu olay. Ama ne olursa olsun kesinlikle ve kesinlikle orijinal alınacak oyun sırasında 1.dir ( bana göre ). İlk 2 oyun tamam. Peki ya 3. oyuna ne dediler? MaxPayne 2’den 9 yıl sonrasını konu alan bu oyun, Max’in artık yaşlanmış halini de ortaya çıkarıyor. Konu olarak patronu Rodrigo Branco’nun korumalığını yapan Max, Rodrigo’nun kaçırılan eşi Fabiana’yı bulmak için maceradan maceraya koşuyor yine.
Brezilya sokakları, Rio de Janeiro rüzgarları, ve daha birçok mekanda yer aldığımız oyun bu konularda eleştirilmişti. Kimisi eski MaxPayne havasını özlerken kimisi beğenmişti. Özledikleri ve eleştirdikleri yansa, Oyundan giden görkemli, soğuk, karlı New York havasıydı. Gerçi birkaç bölümde mezarlık gibi mekanlarda anlatılan şekilde yer alsak da oyun genellikle bu tarza uzaktı.
2012 yapıtı olan oyun,yine ilk 3 oyun arasındaydı. MaxPayne ile beraber Hitman Absolution da ilk 3’de idi. Yavaşça yazımızın sonuna gelmeden önce diyeceğim o ki, MaxPayne hiç ölmeyecek ve hiç unutulmayacak bir karakterdir. Oyun tarihinde adını altın harflerle kazıyan bu yapıtın, 3. oyun ile son bulduğunu söylediklerini de unutmadan hatırlatalım. Efsaneler unutulmayacaktır. Unutursak kalbimiz kurusun!