Oyun Ön İncelemeleri

Men of Valor

…Alel acele biten eğitim sürecimizin ardından, ilk gerçek devriye görevi
için zırhlı aracımızla düşman sınırlarına ilerliyoruz. Güneş parlayışı
gözlerimizi acıtsada, arkadaşlarla şakalaşıyor, James Brown dinliyoruz. Bundan
daha iyisi olamaz. Kendimizi resmen evimizde hissediyoruz. Yarım gün süren
yorucu yürüyüşün ardından aniden öndeki araç durdu, aracın karşısında ineğiyle
bir Vietnamlı ve beyaz saçlı karısı dikilmişti. Arkadaşlarıma baktım, olaya
müdahale ediyorlar, Vietnamlı çifte bağırıyorlardı, “O lanet ineği çek bakalım
anne-san!!”. Vietnamlı çiftte bize bağırıyordu. Tek bir kelime bile
anlamıyorduk. Arkadaşlardan biri araçtan atladı ve onlara doğru gitti. BOOM! Yer
mayınlanmıştı. Arkadaşımız, çift ve inek havaya uçtu. Tuzağa düşmüştük!
İlerideki ağaçlardan keskin nişancılar ateşe başladı…

Stres dolu geliyor değil mi? Men of Valor’da böyle sahnelerle sık sık
karşılaşacaksınız. Videolarda interaktif olayın içinde oluyor, sadece
izlemiyorsunuz. Olay gelişirken çevrenize bakabilir, arkadaşlarınızı
inceleyebilirsiniz. Bu özellik oyuna büyük heyecan katıyor, çevrenizde olan
biteni izliyorsunuz. Bir ara demo olurken ormanı, çevreyi düşman var mı diye
tarayabilirsiniz.

Bitkiler başa bela olacak…

Düşmanlar hiç olmadığı kadar akıllı. Çoğu zaman otların, çalıların arasında
gizlenmiş oluyorlar, hatta bazılarının sırtlarında kamufle olabilmek için
yaprak, ot gibi bitkiler takılı oluyor. Haliyle dikkatli ilerlemek zorunda
kalıyorsunuz. Tek derdiniz düşmanlar değil. Bir köye geldiğinizde kim dost kim
düşman anlayamıyorsunuz.Köylülerden biri birden tepenize el bombası atabilir.
Köylüler çat pat ingilizce konuşuyorlar.Ancak çoğu durumda düşman olduklarını
anlayana kadar iş işten geçiyor.

Bu kadarla da kalmıyor. Uzun otların arasında, yolunuzun üzerinde bubi tuzakları
olabiliyor. Bunları fark ederseniz şanslısınız, o zaman telleri kesip yolunuza
devam edebilirsiniz. Ancak mermi yağmuru altında bu çok kolay olmayabiliyor.
Tuzağa yakalanırsanız, enerjiniz çok az değilse, yaralanıyorsunuz. Kendinize
bandaj yaparak bir miktar yaranızı iyileştirebiliyorsunuz. Ağır yaralarınızı
tamamen iyileştirmeniz için ise ya sıhhiyeci ya da ilk yardım çantaları bulmanız
gerekiyor. Ayrıca koşarken, kendinizi daha yavaş iyileştirebiliyorsunuz. Durup
tedavi olmak daha doğrusu. İlk yardım çantalarını, ölen düşmanlarınızın üstünde
arayabilirsiniz. Silah ve cephanelerini de alabiliyorsunuz.

Silahlarda orjinallere sadık kalınmış…

Gerçek savaşta kullanılan silahlar aynen aktarılmış. M79 bomba atıcılardan
tutunda, Vietcongluların Rus yapımı SKS’lerine kadar orjinal silahlar var. Her
silahta belli miktarda zoom imkanı var. Zoom durumundayken hareket edemiyorsunuz
ancak sağa ya da sola eğilerek nişan alabiliyorsunuz. Düşmanlar, vurduğunuz
noktalarına göre yaralanıyorlar. Kafadan vuruşlarda ölüm kesin.

Aksiyon ve heyecan dinmiyor…

Oyun tek tip mekanlarda geçmiyor. Demiryolu uçurmaktan, botla nehirde gezintiye
kadar pek çok olay var. Bu da oyunun tekdüze olmasını engellemiş. Botla nehirde
giderken, kıyıya çıkıp demiryolu köprüsüne koşmanız gerekebiliyor.

Oyunun aksiyon yanı haricinde karakteriniz üzerinde yoğunlaştığı anlarda mevcut.
Dean Shepard olarak ailenize mektuplar yolluyor, onlardan mektuplar alıyorsunuz.
Bu mektupları okuyan sesde güzel tonlanmış. Mektuplardan, ailenizin sizin için
endişelendiğini, korktuğunuzu, doğru şeyi yaptığınızdan emin olmadığınız gibi
durumları anlıyorsunuz. Ayrıca bazı zamanlarda kamp yerinde arkadaşlarınızla
eğlenip, savaşı unutuyorsunuz.

Men of Valor, şu ana dek yapılmış en iyi Vietnam savaş oyunlarından biri olacağı
kesin. Ufak tefek pürüzler haricinde başarılı yapılmış. Ara demolarda kendinizi
heyecan içinde, savaşın atmosferini teneffüs ederken bulabiliyorsunuz. Merakla
beklenip oynanacak oyunlardan biri. Aman! Bubi tuzakları ve köylülere dikkat!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu