Merlin Müzik’te bu hafta da birçok yeni haber ve her hafta olduğu gibi incelediğimiz albümümüz bulunuyor. Jack Johnson’ın tam da şu havalara uygun albümü Brushfire Fairytales’le başlayalım:
Jack Johnson – Brushfire Fairytales
İlginç bir kişiliğin ilk albümü olan Brushfire Fairytales, evde sakin bir günde dinlenecek albümlerin belki de en güzeli. 75 doğumlu olan Jack Johnson, 10 parmağında 10 marifet bir sanatçı. Şarkıcı, söz yazarı, müzisyen ve bir sörfçü. Hawaii doğumlu olan Johnson, tanınmış sörfçü Jeff Johnson’ın oğlu. Tabi ki biz onun spor maceralarını değil, müzik hayatını anlatmakla işe başlayalım.
Akustik alemde tanınan Ben Harper’ın (ki kendisinin tarzı da oldukça benzerdir) yapımcısının ilgisini çeken Johnson, ilk albümü Brushfire Fairytales’le hem müzik anlamında, hem de ticari anlamda ilk başarısına imza attı. Söz yazarlığı konusunda ilhamlarının Bob Dylan, Jimi Hendrix, Radiohead, The Beatles gibi efsane isimlerin olduğunu belirten Johnson’ın bu ilk albümü, kolay dinlenen bir albüm.
Albümde gitarlar, piyano ve vokallerin tümü Johnson’ın elinde. Brushfire Fairytales’de her şarkı adeta kendine özel huzurunu barındırıyor. Giriş şarkısı “Inaudible Memories”, kendisinden sonra gelecek olan şarkıların haberini verirken, “Sexy Plexi”yle huzuru bir nevi çiftlere hediye ediyor.
“Fortunate Fool” ise tam bir yağmur şarkısı. Her ne kadar şarkıların kaynağını Hawaii gibi bir ada şehri olarak kabul etmek zorunda olsak da, bu albüm adeta sonbahar/kış mevsimini İstanbul, Ankara veya İzmir gibi metropollerde yaşayanlar için hazırlanmış gibi duruyor.
Kısacası tavsiyem, yağmurlu bir havayı bekleyin, havanın kararmasına 3-4 saat varken albümü müzik çalarınıza ekleyin ve yağmurluğunuzla birlikte etrafı gezin. Biraz olsun şu keşmekeşin içerisinden kurtulup gerçek huzuru tadın. Herkese şimdiden iyi dinlemeler!
Şimdi de haftanın önemli haberleri:
“Freddie Mercury’den duymadığınız demolar var”
Queen’in gitaristi Brian May, grubun yeni materyalleri piyasaya sürme planları olduğunu ve bunların arasında Freddie Mercury’nin daha önce duymadığımız vokalleri olduğunu da söyledi.
Grup şu sıralar yeni bir albüm üzerinde çalışıyor. Bu albümde yer alacak ve Mercury’nin vokallerini barındıran materyallerin de oldukça fazla olduğu söyleniyor. May, buldukları kayıtların ilk olarak dijital ortama aktarılacağını da sözlerine ekliyor.
“Elimizdeki kopyayı olabildiğince kaliteli bir şekilde dijital ortama aktarıp ardından çalışmalara başlayacağız” diyen May, tam bir albüm yerine birkaç yeni şarkı barındıran bir toplama albüm çıkartabileceklerinin de sinyalini vermiş durumda.
Phil Collins, Genesis’i birleştirmeye mi çalışıyor?
Progresif müziğin ikonlarından biri olan Genesis’i belki bazılarını bilmez ancak grubun eski bateristi ve sonrasında vokali olan Phil Collins’in, grubu tekrar bir araya getirme planları olduğu söyleniyor.
Bild am Sontag’a konuşan Collins, yeni bir şeyler yapmayı düşündüğünü ve bunun arasında yeni konserler ve hatta Genesis’i tekrar bir araya getirme planına sahip olduğunu söyledi.
Collins son canlı performansını 2010’da vermiş ve Genesis’le sahneye son olarak 2007’de çıkmıştı.
Moby’den Thom Yorke’a mesaj var
Geçtiğimiz günlerde Thom Yorke’un streaming müzik servislerine karşı açıklamalarına Moby’den cevap var. Elektronik müziğin ünlü ismi Moby, Mashable’a yaptığı açıklamada “Adapte olabilen sanatçılarda sorun yok. Thom Yorke’u severim, ancak kendisinin Spotify’la ilgili söylenmesini duyunca kendi kendime “Hızlı trenlere söylenen yaşlı bir adamsın” yorumunu yapıyorum.” diyor.
Moby’nin son albümü “Innocents”in ana materyalleri BitTorrent üzerinden indirilebiliyor ve istendiği takdirde remikslenebiliyor.
Thom Yorke ise Twitter hesabından konuyla ilgili “45 yaşındayım ve bundan gurur duyuyorum.” dedi.