Metal Gear Solid: Ground Zeroes
“Dünyayı kurtaran bir vatanseverin anısına…”
Kojima oyunlarını takip edenler, özellikle Metal Gear serisini takip edenler, bu adamın ne kadar güçlü bir vizyonu olduğunu bilirler. Yarattığı dünya, bu dünyanın içinde geçen hikayeler ve destanlar, bir jenerasyonun kahramanlık hikayeleri haline geldi bile. Siz de benim gibi 99 yılında PlayStation’a Metal Gear Solid çıktığında oynayanlardansanız, neden bahsettiğimi çok iyi anlayacaksınız. O dönemler yeterli olmayan İngilizcem ile oynadığım, 14-15 yaşımda İngilizcem geliştiğinde sindire sindire bir daha oynadığım Metal Gear Solid, benim oyunculuk anlayışımı sonsuza kadar değiştiren nadir yapımlardandı.
Abartmıyorum, benim şu ana kadar yaşadığım en güzel oyunculuk tecrübesi ve anıları MGS’yi keşfettiğim zamanlara tekabül eder. Metal Gear Solid, oldukça kaliteli bir oyun olmasının yanında, o dönemin oyun endüstrisinin limitlerini belirlemiştir. İnanılmaz hikayesi, yenilikçi oynanış mekanikleri, sinematik anlatımı, efsaneleşmiş karakterleri ve genel olarak sunumu ile MGS gelmiş geçmiş en iyi oyunlardan birisi olarak oyunculuk tarihine adını yazdırmıştır.
İlk Metal Gear Solid’in ardından PlayStation 2 için gelen, inanılmaz görüntülere, sinematiklere ve ilkinden daha derin bir hikayeye sahip olan Metal Gear Solid 2: Sons of Liberty, döneminin platformunu limitlerinde kullanıyordu. Serinin hikayesinden çok fazla bahsetmek istemiyorum, zira MGS oynamamış insanlara bunu nasıl açıklayabileceğimi hala çözebilmiş değilim, Metal Gear Solid kendi deyimiyle “Tactical Espionage Action” yani “Taktik Casusluk Aksiyonu” fakat bu seriyi tanımlamanın yakınından bile geçmiyor. Şunu derken hiç abartmıyorum, Metal Gear Solid serisi yaşamanız gereken bir tecrübe.
PlayStation 3’ün en büyük amiral gemilerinden biri olan Metal Gear Solid 4: Guns of The Patriots ile efsanevi Solid Snake’in hikayesinin bittiğine tanık olmuştuk (acaba?).
Metal Gear Solid’in son saniyelerinde girilen, Metal Gear Solid 2’nin ana işleyişini oluşturan, Metal Gear Solid 3’te geçmişini gördüğümüz PATRIOT olayı Guns of The Patriots ile sona ermiş, hepimizi gözyaşları içinde bırakan gelmiş geçmiş en iyi oyun finallerinden birisi ile Solid Snake’i son yolculuğuna, yaşama uğurlamıştık. Fakat Metal Gear Solid hayranları bundan daha iyisini bilirler, savaş asla değişmez. Big Boss’un özgürlüğü adına verdiği en büyük savaşı, yaşam gayesi olan Outer Heaven hikayesine Metal Gear oyunlarında tanık olmuştuk. Metal Gear Solid 3’te ise efsanevi Big Boss’un çaylaklık dönemlerine şahit olmuş, onun perspektifini anlamaya çalışıp, neden bu mücadeleyi verdiğini görmüştük.
Major Zero?
Çok fazla güzelleme yaptığımın farkındayım fakat gerçekten abartmıyorum. Metal Gear Solid şimdiye kadar yazılmış en güzel kurgulardan birisine sahip. Birbirinin içine geçen sarmal senaryo yapısı, geçmiş ve geleceği oldukça kaliteli nüanslar ile dolduran kurgusu, hikayeye yedirilen, inanılmaz güçlü karakterleri ile gelmiş geçmiş en güzel “Komplo teorisi” olan MGS, bütün ihtişamı ile ekranlarımıza tekrar geliyor. MGS 4’ten sonra bir süre sessiz kalan Kojima Productions MGR projesi ile hepimizi mutlu etmişti. MGS 4’ten sonra benim gibi daha çok Raiden görmek isteyenler için ilaç gibi gelecek MGR iyiydi güzeldi, özellikle PlatinumGames’e verildikten sonra daha da güzel oldu fakat ortada bir MGS 5 haberi yoktu. Kojima MGS 5’in geleceğini söylemişti belki fakat biz sabırsız hayranlar olarak bir görüntü, bilemediniz bir promo resmi görmeden rahat etmiyoruz takdir edersiniz ki.
CJ pardon Snake!
Geçtiğimiz sezon Ground Zeroes’un duyurulması ile birden bire tutuştuk diyebilirim. Kojima daha önce de söylediği gibi yeni jenerasyonun kapasitesinin henüz tam anlamıyla kullanılmadığını, kendisinin bu konuda bazı denemeler yapmak istediğini vurgulamıştı, bu denemesi Ground Zeroes ile olacaktı. Öncelikle Ground Zeroes nedir? Solid Snake’e neler oldu? Big Boss bizi görebilecek mi? Bunların cevabını verelim.
Ground Zeroes ne yazık ki Solid Snake’in hikayesinin bir devamı değil öncelikle bunu belirtelim. Peace Walker ile başlayan ve Big Boss’un Outer Heaven düşünün nasıl tamamlandığını anlatan çok büyük bir halkanın belki son parçası olacak bir proje. Bildiğiniz gibi Big Boss bütün dünyaya meydan okuyarak sadece askerlerin yaşayacağı, kahramanların devrinin devam edeceği ve genel olarak Zero’nun düzenine karşı koyan bağımsız askeri grup Outer Heaven’ın başında ki isimdi. Big Boss’un bu dönüşümünü Metal Gear Solid 3’ten sonra görmeye başlamıştık, Portable Ops ve Peace Walker’da anlatılan hikayelerde ise bu dönüşüm son aşamasına geçmişti. Şimdi ise aktif bir şekilde Outer Heaven’ın kuruluşuna şahit olacağız. Hikayenin başını ve sonunu biliyoruz fakat arada kalan öyle şeyler var ki, emin olun Kojima bizleri bir kez daha şaşırtacaktır.
Ground Zeroes 10 dakikalık oyun içi fragmanından anlaşılacağı üzere oldukça etkileyici bir oyun, belki serinin en etkileyici oyunu olmaya aday. Peace Walker’ın bıraktığı yerden Big Boss’un hikayesini devam ettirecek olan Ground Zeroes’un en güçlü yönlerinden birisi açık dünya oynanışı ve oldukça sağlam, platformu limitlerinde kullanan efsanevi Fox Engine. Peki ama Fox Engine’in bu kadar özel olmasının sırrı nedir? Kojima pixel hamallığından kaçınıp ışık ve gölge oyunlarıyla etkileyici bir görsel sunum yakalamayı başarmış gibi görünüyor. Aslında gördüğünüz görüntülerde çok üst seviye grafikler yok, ışığın, atmosferin ve hava perspektifinin başarılı kullanımı ile oldukça güçlü grafiklere ulaşan Ground Zeroes, gerçekten şimdiden inanılmaz görünüyor.
Fox Engine’in ışık oyunları oldukça sağlam