Ah neydi o eski günler! Her Cuma günü hafta sonu için mahalle maçı
planlardık. Pazar günü ise zorla banyo yapıp tırnaklarımızı keserdik. Elbette
her gün, okulu nasıl kırıp veya annemizi nasıl atlatıp atari salonlarına
koşacağımızı planlardık. O zamanlarda yeni yeni oynamaya başladığımız oyunları
nasıl unutabiliriz? Bizi yavaş yavaş kendilerine bağlamaya başlamışlardı. İşte
Metal Slug’ da o günlerde piyasaya çıkan ve en çok jeton harcadığımız gözde
oyunlardan biriydi. Eski dosttan hiç bir zaman ayrı kalamadık. Seri, MS 2, MS X
ve MS 3 olarak devam etti. Son olarak Metal Slug 4 adı altında hem de oldukça
eğlenceli bir şekilde tekrar karşımıza çıkmış durumda.
Oyun aslında PS için çıkan bir oyun olduğu için biz PC sahipleri oyunu
emülatör yardımıyla oynayabileceğiz. Oyunun hikayesi bildiğiniz gibi çok derin
değil. Serinin bu bölümünde de, öncekilerde olduğu gibi düşmanımız gene aynı
ordu. Tabi ayrı kaldığımız zaman dilimi içinde yememişler içmemişler, bilimum
asker, tank, bomba, uçak, zombi, mumya vb. devasa araçlar üretip gene geri
dönmüşler. Ancak sonuçta da bizi hikaye çok da fazla ilgilendirmiyor. Biz sadece
estireceğimiz teröre bakıyoruz.
Yöneteceğimiz karakterlere gelince bir kadro değişikliğinin yapılmış olduğunu
anlıyoruz. MS3’ te yer alan Eri ve Tarma’ nın yerine Nadia ve Trevor var. Ayrıca
eski dostlar Marko ve Fio’ da bizle beraber. Oyuna başlamak için 3 numaralı
tuşla istediğimiz kadar kredi basıyoruz. (bunu atari salonlarında yapabilir
misiniz?) Kontroller önceki oyunlarla aynı. Sadece a,s,d ve öldüğümüzde geri
gelmek için 1 ve/veya 2 tuşlarını kullanıyoruz. Evet karakterimizi seçtiysek
hemen oyuna dalabiliriz.
Oyun toplam 6 adet aksiyon düzeyi hayli yüksek bölümden oluşuyor. Amaç gene
önümüze çıkan ve bize ateş eden herşeyi yoketmek. Üstümüze yağmur gibi düşman
yağıyor ve biz onların hepsini harcamak zorundayız. Bölümlerin içine bazı
alternatif yollar da konulmuş. Yani bir boss’ a ulaşmak için 2 farklı yol
izleyebiliyorsunuz. Yollar arasında bu zor bu kolay diye bir ayrım yapmıyorum.
Garanti veririm ki hepsinde yeterince düşman var. Eskisi gibi adam öldürdükçe
veya gazileri kurtarınca puan ve silaha kavuşuyoruz. Oyundaki silahlar pek
değişmemiş. Yeni olarak double machine guns konulmuş. Ayrıca standart makineli
tüfek, pompalı, roketatar, güdümlü roketatar, alev makinesi, el bombası, molotov
kokteyli gibi silahlar var. Gene tank ve ayrıca yeni bir Bradley türü
roketatarlı zırhlı bir araç kullanabiliyoruz.
Aziz gazilerimizin kullandığı sepetli motosiklet ve kamyon gibi araçlara
biniyoruz. Deve ve fil karışımı yassı, acayip bir makineyi de kullanabilmek
mümkün. Bazı düşman askerleri de oyuna yeni eklenen karakterler arasında. Bu
karakterler kardan adam kılığındaki askerlerden, tüfekle sizi maymuna
çevirebilecek bir kimyasal atan deli bilimadamlarından, androidlerden ve
sırtlarında acayip bir makineli tüfek taşıyan askerlerden oluşuyor. Hava
saldırıları ise kesinlikle daha sıkı ve etkili. Eskiden sadece bomba atan apache
benzeri helikopterler normal şekilde bombalarını atıp ayrıca dalış yapıyor ve
yere paralel 2 tane füze atıyor. Kaçmak istiyorsanız gerçekten çok hızlı
olmalısınız. Tabi ki bütün bu hengame içinde eski tanıdık düşmalarımız da
ellerinde ne var ne yoksa kafamıza savurup bizi yoketmek istiyorlar.
Bunca aksiyon yetmedi mi? O zaman size 6 tane babalar gibi boss verelim. Boss’
lar çok güçlü yapılmışlar, ölmek bilmiyorlar. Kat kat kulelerden oluşmuş
makineler, denizaltı, çeşitli zırhlı araçlar, zeplinler karşılaşacağımız boss’
lardan bazıları. 6. bölümün sonunda ise bütün bu organizasyonun başındaki adamla
gerçekten çok sıkı bir karşılaşma yapıyoruz ki herhalde oyunun bu kısmını atari
salonunda oynasak salon sahibi bize en iyi müşteri plaketi verir. Boss’ lar
inanılmaz şekillerde saldırı yapabiliyorlar ve hakikaten bazı durumlarda kaçmak
imkansız.
Eğer oyuna alışkın, sıkı bir oyuncu iseniz 30-40 dakikada oyunu tek başınıza
bitirirsiniz. Süre biraz fazla görünebilir. Ancak oynayınca bana hak
vereceksiniz. MS serisinin en zor oyunu olduğu kesin. Ama bir o kadar da zevkli.
Biraz da görüntü ve seslerden bahsedeyim. Oyunu emulatör yardımıyla
oynayacağımızı daha önce söylemiştim. Bu da biraz olsun görüntü kalitesini
etkiliyor. Ama görüntüler bu tarz bir oyun için fena değil. Başlangıç menüsünden
görüntü ve ses ayarlarını yapabilmek mümkün. Patlamalar gene çok hoş ve
insandaki aksiyon duygusunu arttırıyor. Seslerde de çok bir fark yok. Eğer ses
kalitesini arttırmak isterseniz çızırtılarla karşılaşabilirsiniz. Bence biraz
daha güzel yapabilirlerdi. Sonuç olarak ses ve görüntüler serinin eski
oyunlarına çok benziyor. Çok büyük bir değişiklik yapılmamış. Tuşların ayarını
istediğiniz gibi değiştirebiliyorsunuz. Ancak oyunda panik yapıp saçma sapan
tuşlara basmanız her zamanki gibi mümkün. Oynanabilirlikte de fazla bir değişme
yok. Eski oyunların aynısı. Oyun Windows 98 altında sorunsuz oynanabiliyor ama
XP’ de çalışmıyor.
Son olarak söylemeliyim ki Metal Slug 4 bu serinin en son, en zor, en kanlı
fakat en zevkli oyunu olarak karşımızda. Eğer bilmece çözmekten, uygun strateji
bulacağım diye uğraşmaktan, ağaç kesip şövalye üretmekten veya sistem
kaynaklarını sonuna dek sömüren gelişmiş oyunlardan sıkıldıysanız hemen alın ve
oynamaya başlayın. Asla sıkılmayacaksınız. Hele hele bir arkadaşınızla
oynarsanız gerçekten çok eğleneceksiniz. Eski günleri yadetmek isteyenlere ve
tetik hastalarına oynamalarını şiddetle öneririm.
