Micro Machines V4
Geçmişe seyahat
Micro Machines’i yıllar önce oynamıştım. Ufacık arabalar ile kimi zaman evin çeşitli yerlerinde kimi zaman ise ilginç mekânlarda yarışıyordunuz. Özellikle çoklu oyuncularda verdiği zevk tartışılmaz idi. Basit grafikler, düşük ses özellikleri ile çok fazla sistem istemeyen ama bir o kadar eğlenceli bir oyundu. Aynı klavyeden 2 kişi birbirimizi yumruklayarak en zevkli multiplayer günlerimizi yaşatmıştı. Hatta nerede ise bilgisayara hiç dokunmayan kardeşim bile Micro Manhines için sıra beklemişti.
Aradan yıllar geçti. Micro Machines’in birçok versiyonu çıktı. Birçok platforma taşındı. Birçoğunu edindim ama nedense o ilk versiyondaki hazzı bir daha alamadım. Acaba ben mi yoksa zevklerim mi değişmişti? Hiç zannetmiyorum. Öyle olsa idi birazdan anlatacağım kadar zevk almış olmama imkân olmazdı, değil mi?
V4’ün demosunu duyduğumda, hiç düşünmeden 237 mb’lık dosyayı indirip kurdum. O kadar etkilendim ki tam sürüm çıkana kadar hiç aralıksız oynadım. Demosu bile önceki versiyonlarından çok daha fazla eğlenceyi içinde barındırıyordu. Bir süre sonra hep aynı pistler ve silahlardan sıkılmaya başlamıştım ki video imdadıma yetişti. Farklı silahları ve pistleri görmüş daha bir bekler olmuştum. Hemen ardından tam sürüm geldi zaten.
Kısa bir kurulumun ardından başlayan oyunda hızlı bir karakter yaratımının ardından yarışa başlıyoruz. Yükleme tamamlanıp, pist karşımıza geldiğinde “Aaaaaa, işte aradığım oyun bu galiba” demekten kendinizi alamıyorsunuz. Çünkü ilk versiyonda görmekten zevk aldığımız ekranlara çok benzer tasarlanmış. Basit kontrolleri sayesinde hemen gaza basıyor yola çıkıyoruz. Dikkat edin, ilerdeki çatal bir tarafınıza batmasın.
Isınma turları
İlk turlarınızı turist gibi dolaşıp biraz pisti tanıyıp yolu ezberlemekle geçirin. Yoksa yarışmaya karar verdiğinizde çok zorlanabilirsiniz. Micro Machines’in oldukça hızlı akan yapısını bu oyunda da korudukları için hareketlerinizi yaparken parmaklarınızı çok zaman ezbere kullanacaksınız. Pist ile tanıştıktan sonra artık yarış zamanıdır. Birçok farklı farklı pist bulunuyor. Mutfak, kümes, bilardo masası, çatı vs… Her biri diğerinden zevkli. Kümeste yumurtalar üzerinize gelirken, mutfakta pişmemek için ocaktan kaçmanız gerekiyor.
Aracımızla tam gaz giderken karşımıza çıkan toplayacağımız bazı materyaller oluyor. Bunları aldıktan sonra yeni özellikler kazanabiliyoruz. Bu kimi zaman bir füze, kimi zaman zar, kimi zaman ise elektrik silahı olabiliyor. Bunları mümkün olduğunca toplayıp kullanmaya özen gösterin. Zira oyun zorlaştıkça daha bir önem kazanıyor. Rakibinize verdiğiniz her zarar onun biraz daha yavaş gitmesini, sizinde birinciliğinizi garanti almanızı sağlıyor. Puanı kapabilmek için kovaladığınız aracı ekran dışında bırakmak zorundasınız. Bu da kimi zaman kamera açısını tam yakalayamamanız anlamına geliyor. Tabi tam tersi durumlarda söz konusu. Bu sefer diğer araç önde iken, bir dönemeçten sonra siz ekran dışında kalabiliyor ve hakimiyetinizi kaybedebiliyorsunuz. Can sıkıcı bir durum.Bir diğer can sıkıcı konu ise, yarışırken kimi zaman kendi arabanızın hangisi olduğunu şaşırmanız. Bu birazda renklerin seçimi ile alakalı olsa da araçların hızlı şekilde sağa sola savrulması, yer değiştirmesi bunun bir diğer etkeni. Yarışırken diğer araçları sürekli kontrol etmeniz gerektiği için bir süre sonra sanki başka bir aracı yönettiğinizi düşünüp, ona konsantre oluyorsunuz. Tabi bir peynir parçasına çarptığınızda ya da ütü tahtasından aşağı uçtuğunuzda gerçek renginizi hatırlayıp kafanızı sağa sola vurmanız işten bile değil.
MMV4 ile birlikte gelen birçok araç var. Bunlardan biride harita editörü. Kendi haritalarınızı mutlaka hazırlayın derim. Hayal gücünüzün sınırlanırına bağlı olarak kendi odanızı bile yaratıp içinde yarışmanız işten bile değil.
Oyun 1280X1024’e kadar ekran çözünürlüklerini destekliyor. Ama işin çok daha ilginç ve güzel yanı, ekran çözünürlüğünü ne kadar arttırırsanız arttırın, bu performansa pek etki etmiyor olması. Belirtmeden geçmeyeyim. Sistemim biraz güçlü ama görüntüye bu kadar etkiyeceğini sanmıyorum.
Sesler son derece standart. Motor sesinden çok daha farklı şeyleri duymuyorsunuz. Belki arada çok azda olsa biraz çevre sesleri. Yarış sırasında da müzik çalmıyor. Çok gerekli değil belki ama en azından bu müziği açıp kapama seçeneklerimizin olması gerektiğini düşünüyorum.
Tüm bunlara rağmen Micro Machines, kendi türünü oluşturmuş bir yarış oyunu. Önceki versiyonlarını seviyorsanız kaçırmamanız gereken bir Micro Machines ile karşı karşıyasınız.