Midnight Club’ın benim sevdiğim yapımlar arasında yeri ayrıdır. Herşeyden önce Rockstar firmasına gönülden bağım var. Az ama çok kaliteli oyunlar yapıyorlar. Serinin diğer 3 oyununu pek çoğumuz hatırlamaz. En çok akılda kalan Midnight Club 3: DUB Edition yapımıdır. Özellikle ilk Xbox sahipleri çok iyi anımsarlar ne kadar hızlı oynandığını ve grafiklerinin ne denli temiz olduğunu. Şimdi ise aradan geçen yıllardan sonra elimizde Xbox360, Playstation 3 gibi canavarlar varken acaba Midnight Club: Los Angeles zamana ayak uydurabildi mi?
Yarışçının gece hayatı
Oyunumuzun temel mantığı gayet basit. Açıyorsunuz haritanızı önünüze, şehrin etrafında gezinen yarışçılardan birini gözünüze kestiriyorsunuz, gidip yanına uzun farlarınızı yaktığınızda sizi yarışacağınız yere götürüyor ve yarış başlıyor. Şeytan her zamanki gibi ayrıntılarda gizli. Öncelikle GPS sistemi şahane olmuş. Aynı Google Earth gibi haritayı tepeden ya da yatay bakış açısı ile izleyebiliyorsunuz. Tuşa bastığınız an kamera arabanızdan uzaklaşarak gökyüzüne kadar çıkıyor ve etrafınızda olanları rahatlıkla görebiliyorsunuz. İstediğiniz yarışı seçip aynı hız ile kamera geri geliyor ve oyuna devam ediyorsunuz. Çok başarılı bir görsellik hazırlanmış. Haritada gözüken renkler yarışların zorluk seviyelerini belirtiyor. Genel olarak zorluk seviyesi belirtilmemiş sadece bu renkler kullanılmış. Yarış türleri olarak bilinenlerin yanında otoyolda o yoğun trafikte kapışma, emanet arabaları belirtilen yere çok kısa zamanda ve en az hasarla yetiştirme gibi yeni modlar da eklenmiş. Yarış kazandıkça biriken saygınlık puanıyla yeni yarışlar açılıyor, para ile ise hem aracınıza modifiye yapabiliyor hem de yeni araçlar satın alabiliyorsunuz.
Süper kahraman yetenekleri
Bir Midnight Club klasiği olan özel yeteneklerde oyundan çıkartılmamış. Kaza yapmadığınız sürece dolan bu sizin seçtiğiniz yetenekler ile anlık yarışı yavaşlatabilir, korna ile önünüzdeki araçları dağıtabilir, çarpa çarpa ilerlerken hiç hız kaybetmeyebilir ya da yeni eklenen elektronik şok ile çevrenizdekileri anlık durdurabilirsiniz. Bunların dışında rakibinizi tampon tampona izlerken nitro doldurabilir ve anlık hızlanmalar ile çıkış yapabilirsiniz. Midnight Club: Los Angeles’da lisanslı olarak aralarında Nissan, Mazda, Mitsubishi, Mercedes, Dodge gibi tanınmış firmaların bulunduğu tam 43 araba ve Ducaki ile Kawasaki’nin bulunduğu 3 adet motosiklet var. Araçlar eskisi gibi spor, lüks, egzotik, klasik olarak sınıflandırılmış. Farklı sınıflarda yarışmak için mutlaka o sınıfa ait aracınız olması gerekiyor. Fakat oyunda hasar modellemesi maddi olarak canınızı çok yakıyor. Yarışta ya da şehri turlarken bile yaptığınız kazaların tamiri için yüzlerce dolarınız gidiyor. Hal böyleyken ne kadar temiz yarışlar çıkartırsanız o kadar para biriktirebiliyorsunuz. Kaza yaptıkça oyunu reset’leseniz bile yinede paranız düşüyor. Yarış sırasında ise çok dikkatli olmak gerekiyor. Etrafta park etmiş arabalar, yerinden sökülmeyen ağaçlar, beton etkisi yapan direkler sizin en büyük düşmanlarınız oluyor. Tek bir kazanızda rakipleriniz sizi geçiyor ve yetişmek çok zor oluyor.
Los Angeles civarında bir tur
Adından da anlaşılacağı gibi yapımcılar mekan olarak Los Angeles’ı seçmişler. Kararlaştırılan bölge tamamen gerçeğe uygun aktarılmış. Hatta Pizza Hut gibi bilindik mekanlar bile aynen yerleştirilmiş. Etraf canlı olmuş. Gezinen insanların modellemeleri her ne kadar eski çağdan kalmış olsa da en azından birileri var sokaklarda. Oyunda 24 saat uygulaması yapılmış. Siz etrafta gezindikçe hava kararıyor, güneş batıyor ya da doğuyor. Uzun süre başında olduğunuzda ara ara yağmur yağdığını görüyorsunuz. Araçların modellemeleri nedense hiç geliştirilmemiş. 3 sene önce çıkan son oyun ile neredeyse aynılar. Eldeki çok üstün işlemciler kullanılmamış. Araçlar çok daha şık olabilirdi. Aynı şekilde hasar modellemeleri de geliştirilmemiş. Ufak çarpışmalarda tamponun bir tarafının düşmesi, camların bir kısmının kırılıp bir kısmının kalması eski oyunda da gördüğümüz sahnelerdi. Genel olarak bakıldığında görsel açıdan oyunun önceki ile neredeyse hiçbir farkı olmadığı çok açık. Halbuki aradan geçen senelerde görsel olarak çok ilerlemeler kaydedildi.
Sesler zaten oldukça başarılıydı, özellikle müzik konusunda oyuna eklenen 67 adet şarkı olması ne denli uğraşıldığını ispatlıyor. Özellikle polislerin yapay zekası oldukça geliştirilmiş. Dakikalarca sizi kovalıyorlar. Biraz geride bırakıp ani dönüşler yapsanız bile yinede sizi takip etmeye devam ediyorlar. Öte yandan bire bir yarışlarda nedense rakip araç size dokunduğunda hemen dengeniz bozulurken ona hiçbir şey olmuyor. Oyunun Live desteği ise belki de en önemli kozu. Aynı anda 16 kişi oynamaya imkan veren modları oldukça eğlenceli. Ayrıca bazı yarışlarda kırdığınız rekorları diğer oyuncularla paylaşabiliyorsunuz.
Bitirirken
Midnight Club: Los Angeles daha çok strateji oyunları için yapılan ek paket gibi olmuş. Grafikleri, tarzı, oynanışı hiç değiştirilmemiş. Ayrıca bu tarz al oyna geliştir modu yarış oyunları çok klasik oldu. Artık biraz daha farklı düşüncelere, yeniliklere ihtiyaç var. Evet, eski oyundaki birçok sıkıntı düzeltilmiş. Araçların kontrolleri artık daha düzgün, yarışlarda illaki belirtilen noktaların üzerinden geçmeniz gerekiyordu artık yanında geçseniz de oluyor. Ama maalesef bu sefer adına yakışır bir yapım olmamış.
