Oyun İncelemeleri

Mordhau İnceleme

Mordhau çıkışıyla birlikte büyük bir ses getiren ve kısa sürede yüzbinlerce oyuncuya ulaşmayı başaran bir yapım oldu. Peki oyun severleri orta çağ dönemine götüren ve büyük meydan muharebelerine sürükleyen oyun neden bu kadar sevildi? 

Mordhau İnceleme

Oyunun mantığı aslında oldukça basit gibi gözükse de kendi içerisinde farklı dinamiklere sahip. Morhau için kısaca kılıç, kalkan, at, avrat (avrat mı!?) ve farklı silahlar kullanabildiğimiz bir orta çağ oyunu diyebiliriz. Farklı modlara da sahip olan oyunda tek yapmanız gereken dinamikleri iyi bir şekilde özümsemek ve ona göre karşılaştığınız rakiplerin kancık kellelerini, ödlek bedenlerinden ayırmak. Evet söylemde bu kadar basit dursa da uygulamada ustalık gerektiren bir oyun olduğunu da eklemem gerekiyor.

Oynanışa geçmeden önce gelin oyun modlarından ve menülerden bahsedelim. Başarılı Kickstarter sürecinden sonra beklentiyi aşan bir çıkış yapan Morhau, oldukça sade bir menü ile karşımıza çıkıyor. Bu menüde kendi askerinizin tipini yapabiliyor ve oyundaki zırh ve silahlar ile onu donatabiliyorsunuz. Bu konuda yapım ekibi oldukça geniş bir yelpaze kullanmış. Oyun kafanıza geçireceğiniz bez parçasından tutun da en afili şovalyeyi bile hasetinden çatlatacak zırhlara sahip. Bu zırh ve silahları kullanmak için ise hem o eşyanın istediği seviyeye ulaşmalı hem de oyunda sahip olduğunuz altınları harcamanız gerekiyor. Yani listede 4.seviye ve 3.000 altın isteyen bir topuz gördünüz diyelim. Bu para ve seviyeye sahip olmadan bu silahı alamıyorsunuz. Seviye atlamak ve altın toplamak için ise tahmin edebileceğiniz gibi oyunu bol bol oynamanız gerekiyor. Neyse ki aldığınız bonus altınlar ile birlikte bu paraları kısa sürede toparlamak mümkün. Ayrıca yapım ekibi oyuna alışmanız ve para toplama sürecinizi rahat geçirmeniz için oyuna yeterli miktarda karakter seti de eklemiş. Yani oyuna girdiğinizde şovalyesinden tutun da ok kullanan, ya da kalkanlı, topuzlu asker setlerini de kullanabiliyorsunuz. Dinamiklere alışıp kendi setinizi kurduğunuzda ise ustalaşmaya başlıyorsunuz da diyebilirim.

Oyunda genel olarak 3 farklı oyun modu bulunuyor. Klasik Horde modu dışında Battle Royale ve Frontier modları oyunun en çok tercih edilen 2 modu. Hatta otomatiğe aldığınızda Horde modu ile karşılaşma olasılığınızın oldukça düşük olduğunu da söyleyebilirim. Battle Royale modunda zırh ve silahınız olmadan oyuna başlıyor ve oyuna göre yeterli diyebileceğimiz haritada diğer oyuncuları indirmeye çalışıyorsunuz. Bu mod çok uzun sürmediği ve birebir mücadeleleri daha ön plana çıkardığı için oldukça keyifli bir oynanış vaat ediyor diyebilirim. tabi alıştığımız Battle Royale dinamiklerinden uzak olduğu için şans faktörü biraz daha ön planda tutulmuş. Daha silahınıza davranamadan kafanıza bir arbalet oku yemeniz ya da size doğru şovalye kılıcıyla koşan birkaç düşman ile karşılaşmanız olası.

Frontier modu için ise kısaca meydan muharebesi diyebiliriz. Haritanın iki ucunda karşı karşıya gelen iki ordunun birbiri ile mücadelesine tanık oluyorsunuz. Tabi haritada ele geçirmeniz ve orayı savunmanız gereken noktalar olduğu gibi bir “token” sistemine de yer verilmiş. Her iki takımın da belli sayıda “token”ı bulunuyor ve bu token bittiğinde ya da karşı tarafı tam anlamıyla bastırmayı başardığınızda oyunu kazanmış oluyorsunuz. Frontier modunun biraz harale gürele geçtiğini de itiraf etmem gerekiyor. 

Oyunun dövüş mekanikleri aslında Mount & Blade ya da Chvalry mantığında işliyor. Yani fare hareketinize göre farklı yönlere doğru atak yapabiliyorsunuz. Fare tekerleğine atanan yukardan savurma ve saplama gibi dinamikler ile birlikte dövüş mekaniği de zenginleştirilmiş. Tabi mücadele olayı başta da belirttiğim gibi bu kadar basit değil. Kullandığınız set ya da silahlarda ustalaşmaya çalışmanız daha da önemlisi rakibinizin kullanmış olduğu silahlara karşı taktiğinizi belirlemeniz gerekiyor. Kullanılan her silahın kendine has saldırı ve savunma yöntemleri olduğu gibi şaşırtma vuruşlara da oyunda yer verilmiş. Ayrıca oynanışta komba saldırılara ve tabi ki savunma dinamiklerine de dikkat etmeniz gerekiyor.

Balta, mızrak, kılıç, bıçak, çekiç gibi onlarca silah dışında savaş alanında at ve katapultlara da yer verilmiş. Bu gibi dinamikler dışında Engineer sınıfı da bu mod için kilit rol oynuyor. Tamirat işleri dışında çektiği setler ile birlikte rakibin saldırı yollarını kapattığı için taktik anlamında belki de en önemli sınıf olduğunu söyleyebilirim. Hatta oyundaki belki de takım oyunu anlamında taktik yapması gereken tek sınıf olduğunu da söylemek yanlış olmaz. Zaten oyunun bana göre en büyük eksiği takım oyununda fazlasıyla harale gürele olması. Yani oyun modu sizi taktik yapmaya zorlamıyor ve bu nedenle de girdiğiniz maçların çoğunda bir kaos havası hakim oluyor. Dengelenmesi gereken bir diğer etken ise bazı build’lerin oldukça güçlü olması. 

Mordhau görsel anlamda kendi çizgisini yakalamayı başarmış. Zaman zaman bug ve hatalar ile karşılaşabiliyorsunuz ama oyunun grafik kalitesinin gayet yeterli bir seviyede olduğunu söyleyebilirim. Unreal Engine 4 grafik motoru ile geliştirilen oyunun oldukça kanlı olduğunu da söylemem gerekiyor. Rakibe, doğru açıdan yapacağınız okkalı bir vuruş kolunu, bacağını hatta kafasını bile koparabiliyor. Seslendirme anlamında en başarılı bulduğum nokta ise kesinlikle bağırış ve tepkiler oldu. Oyunda dilediğiniz zaman bu tepkileri verebiliyorsunuz ve savaş alanındaki bağırışları duymak gerçekten de hoş oluyor.

Dövüş sistemi eğlenceli, vuruş hissiyatı güzel ve oyun savaş alanı atmosferini iyi bir şekilde veriyor. Uzun süre oynayınca büyüsünü kaybetse de çıkacak güncellemeler ve sunucu hatalarının giderilmesi ile birlikte daha oturaklı bir hale gelme potansiyeli oldukça yüksek. En azından kısa sürede bir duel modu kesinlikle eklenmeli. Sonuç olarak Mordhau, bu türü seven oyuncuların kesinlikle göz atması gereken bir yapım olmuş. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu