Mount & Blade II: Bannerlord İnceleme
Mount & Blade II: Bannerlord İnceleme: Hepimizin uzun süredir beklediği o an nihayet yaşandı. Mount & Blade II: Bannerlord erken erişimden çıktı ve tam sürümüyle karşımızda. Uzun bir erken erişim macerasının ardından karşımıza çıkan yapımın detaylarını gelin birlikte inceleyelim.
Taleworlds tarafından çok uzun zamandır beklenen oyun ilk kez 2020’nin mart ayında erken erişim sürümüyle karşımıza çıktı. İlk sürüm, uzun süredir bekleyen hayranların bir kısmını mutlu ederken birçok oyuncu da hayal kırıklıklarını dile getirmişti. Bugün tam sürümde dahi oyuncuların beklentilerini tam anlamıyla karşıladığını söyleyemesek de Bannerlord yarattığı özgün türün hakkını vermeye devam ediyor.
Selefi Mount & Blade Warband oyununa modlarla eklenen birçok özelliği direkt olarak içerisinde barındıran Bannerlord beraberinde çağın getirdiği yenilikleri de oyunculara sunmayı başarıyor. Detaylı diplomasi seçenekleri, önceki oyunlara nazaran çok daha açıklayıcı, detaylı ve görsel olarak başarılı arayüzü ile sadece savaşlarda değil, sefer haritasında da oyun deneyimini iyileştiriyor. Mount & Blade II: Bannerlord inceleme içeriğimizde oyunun temel detaylarından bahsetmek yerine, erken erişim sürümü ile arasındaki farklara değineceğim. Zaten erken erişim incelememizde ilgili detaylardan bahsetmiştik.
Mount & Blade II: Bannerlord tam sürümü olmuş mu?
Aslında yazmaya çok çekindiğim fakat söylemezsem de içimde kalacak bir husus var. Öncelikle geliştirici ekibin ve siz değerli okurların yanlış anlamasını istemem fakat Taleworlds’ün biraz tembel bir stüdyo olduğunu düşünüyorum. Erken erişim sürümü ile oyunun güncel hali arasında dağlar kadar fark olsa da çok daha iyisinin 2 yıla sığdırılabileceğini düşünmüştüm. İki yıllık erken erişim sürecinin çok büyük bir kısmı oyunun hatalarını düzeltmek ile geçti ve hala daha bazı hatalar varlığını koruyor. Üstelik bu stüdyonun ilk kez yaptığı bir şey de değil; öyle ki 2012’de çıkan Warband’de bile hala bazı hatalar bulunuyor.
Aynı zamanda oyuncuların yıllardır üstüne basa basa istediği bazı özellikler, hala oyunda yer bulmuş değil. Bunlara örnek verecek olursak, oyuncuların çok oyunculu sefer haritası ve deniz savaşlarını yıllardır forumlarda ve sosyal medyada talep ettiğini gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Ancak ne erken erişim sürümünde ne de güncel sürümde bu iki durum da söz konusu değil.
Erken erişim ile arasındaki farklar neler?
Her ne kadar bazı konularda geliştirici stüdyoyu eleştirsem de oyunun mevcut sürümünün oldukça tatmin edici olduğunu söylemem gerekiyor. Erken erişim sürümünde yaşanan performans sıkıntıları ve çökme sorunları neredeyse tamamen çözülmüş durumda. Tabi dedik ya, 2012’de çıkan selefinde bile hala bazı hatalar çözülmüş değil, bu nedenle çökme sorunlarının ya da çeşitli bugların küçük de olsa hala oyunun bir parçası olduğunu söyleyebiliriz.
Ayrıca ilk sürümde sefer haritasının arayüzü, Warband’i aratmıyordu. Güncel sürümde ise sefer haritasında gezerken artık ne saçma yükleme ekranlarıyla ne de bazı şeyleri anlamakla uğraşıyoruz. Her şey oldukça açık şekilde gösteriliyor, parametreler kolay takip edilebiliyor ve bir şehre girip bir yapay zekâ ile konuşmak için uzun yükleme ekranları beklemek zorunda kalmıyoruz. Burada oluşturulan pratiklik sayesinde oyunun akışı da fazlasıyla değişiyor.
Buna ek olarak gerek diplomasi alanında gerekse parametrelerin döndüğü diğer kısımlarda çok iyi bir denge yakalanmış durumda. Erken erişimde oyunu bitirmek oldukça kolaydı ve dengesiz bir yapı bulunduğundan bazı durumların avantajını rahatlıkla kullanabiliyorduk. Şimdi ise oyunun derinliklerine inip her şeyden biraz yaparak elimizi güçlendirebiliyor ve her ne kadar kaçmaya çalışsak da bazı şeylere mecbur kalıyoruz. Kanaatimce öyle olması da gerekiyor. Örnek vermek gerekirse erken erişimde sadece çapulcuları avlayıp birkaç kervan oluşturarak kısa sürede inanılmaz zengin hale gelebiliyorduk. Şimdi ise kervanların gelirleri dengelenmiş durumda ve size boşu boşuna kervan oluşturduğunuzu hissettirmek yerine, eğer zengin olmak istiyorsanız üstüne sizin de bir şeyler yapmanız gerektiğini hissettiriyor. Bu da oyun zevkini ve ilerleyiş hissini güçlendiriyor diyebilirim.
Tabi iki yıl boyunca sadece parametrelerle, değişkenlerle oynamadılar. Savaş alanında da birçok yenilik karşımıza çıkıyor. Sizlere daha önceki “Bannerlord: Nereden Nereye?” yazımda bahsettiğim birçok farklı savaş mekaniği oyuna eklendi. Önceleri bir birlik ile sefer haritasında karşılaştığınız yer neresi ise savaşı da orada yapıyordunuz, tabi bu durumda bazı bugların ve dezavantajların arasında kalabiliyordunuz. Bunun yerine savaş arazisi sistemi getirerek bir nevi haritayı parselleyip el ile tasarlanmış özel sahnelerde savaşabilme özelliği geldi. Bu, özellikle muharebeler alanında yapılan en önemli değişikliklerden biri. Tabi gelen her güncellemede az çok demeyip oyuna yeni zırhlar, silahlar ve çeşitli nesneler eklemeyi de ihmal etmediler.
Diplomasi kısmında da özellikle diğer lordlarla ve kent eşrafıyla karakterimizin ilişkilerini etkileyen birçok yeni durum da tasarlandı. Tabi bunlar aslında erken erişim sürümünde olması gereken özelliklerdi. Öyle ki erken erişim sürümünde bir lord ile omuz omuza savaşıp kazanmasını sağladığınızda, onunla olan ilişkiniz bu durumdan etkilenmiyordu. Erken erişim macerası boyunca bunun gibi çeşitli etkileşimsel durumları geliştirdiler. Tabi yine esir aldığınız lordları infaz ederek bir anda bütün lordlarla ilişkilerinizi geri dönülemez noktalara getirebilirsiniz. Bu konuda hala düzenlemelere ihtiyaç olduğunu söyleyebiliriz.
Erken erişimde eklenmedi, bari DLC olsun dediğimiz şeyler
Taleworlds tıpkı Warband’de yaptığı gibi Bannerlord için de deniz savaşlarını getiren bir DLC tasarlamalı. Aslında oyuncular bunun erken erişimden beri eklenmesi gereken bir özellik olduğunu düşünüyordu ancak geliştirici stüdyodan bu konuda hiçbir hamle görmedik. Hatırlarsanız Vikings Conquest DLC’si ile Warband oyununda deniz savaşları yapmak da mümkün oluyordu. Artık bunun oyunun bir parçası olması gerektiği kanısındayız. Buna ek olarak sefer haritasında çok oyunculu oynayabilme özelliğinin de artık oyunun bir parçası olması gerekiyor. Hali hazırda bulunan çok oyunculu modları ne kadar keyifli olsa da, Bannerlord’un tek oyunculu deneyiminin gölgesinde kalmaya mahkum. Umarız Taleworlds uzun dönem planlarının arasında bu tür içerikler bulunduruyordur.
Uzun lafın kısası
Mount & Blade II: Bannerlord inceleme içeriğimizi özetleyecek olursak, Taleworlds erken erişim sürümünde beklenenin altında bir performans sergilemiş olsa da, hala karşımızda taş gibi bir oyunun olduğunu söylemek mümkün. Kendine has mekanikleriyle özgün bir türün sancağını taşıyan oyun, zamlanan fiyatının ardından oyuncuların kafasında soru işareti oluşturabilir. Ancak eğri oturup doğru konuşmakta fayda var; artık oyun fiyatlarının bu bantlarda olmasına alışmamız gerekiyor. Oyun stüdyoları da Türkiye’ye özel çok uygun fiyatlandırmalar yapamıyor zira bildiğiniz gibi bölge değiştirip Türkiye’den oyun alan yabancı oyuncuların sayısı da çok artmış durumda. Bu nedenle indirimlerde 280 TL civarına düşen oyunun sizleri uzun süre kendisine bağlayıp en azından parasının hakkını verebileceğini söyleyebilirim. Sizlere bu incelemede aktaracaklarım bu kadardı, bir başka incelemede görüşmek dileğiyle, sevgi ve oyun ile kalın.