Kimilerine göre iklim şartlarına uyum sağlayamadılar, kimilerine göre ise düşen bir göktaşına teslim oldular. Böylece hepimizin merak ettiği dinozorlar yerküreden ayrıldılar. Haklarında pek çok film, belgesel ve hatta oyun yapıldı. “Şimdi yaşasalardı, ne olurdu?” veya “Yeniden dünya’ya gelseler ne olur?” gibi soruların cevabı arandı. Sanırım hiçbiri Nanosaur oyunda olduğu kadar garip bir düşünce içine girmedi.
Dinozor yumurtası buldum!
İlk yapılan Nanosaur oyununda 4122 yılından geçmişe ışınlanan bir dinozoru yönetiyor ve çok eski zamanlara geri dönüp, dünya’ya meteor çarpmadan evvel 5 farklı türe ait olan dinozor yumurtalarını toplamaya çalışıyorduk. Yapmamız gereken tek şey uçarken yumurtaları toplamak ve engellere çarpmamaktı. Oldukça basit yapıda olan oyun hem çocuklar tarafından, hem de ofis ortamında oyun oynamayı seven Macintosh kullanıcıları tarafından büyük ilgi görmüş! Sonunda yapımcılar bir iki ufak değişiklik yapıp ikincisi piyasaya sürmeyi uygun bulmuşlar.
Nanosaur’un ilk oyununda geçmişe gidip dinozor yumurtalarını toplama görevine gönderilmiştik. Görev başarıyla sonuçlanmıştı ve yumurtalar zamanlarına geri döndürülmüştü. Ancak bir grup asi yumurtalardan bazılarını çaldı ve oldukları yere geri götürdü. Şimdi Nanosaur’un görevi tekrar zamanda geri gidip çalınmış olan bu yumurtaları toplamak. Fakat bu seferki görev eskisi gibi kolay olmayacak. Çünkü sadece yumurtaları toplamakla kalmayıp pek çok engelle karşılaşacak ve asi dinozor birliklerine karşı mücadele de verecek.
Gelecekten gelmiş bir dinozoru yönettiğimiz için, üzeri pek çok silahla donatılmış durumda. En önemli silahı olan çığlığı ile hem düşman dinozorları hem de çeşitli mekanik birimleri yok edebiliyor. Bölümleri atladıkça kazanacak olduğu diğer güçleri ile de düşmanlarına zarar verebiliyor. Tabii oyunun geneli hiçbir şeye çarpmamak üzerine kurulu olduğundan, karşısına çıkana ateş etme sistemi pek kullanılmıyor. Oyuna başladığınızda 3 hakkınız var. İster ağaç, ister düşman dinozor olsun, herhangi bir cisme çarptığınız anda patlıyorsunuz ve hakkınız gidiyor. Tıpkı çok eski oyunlarda olduğu gibi.
İstediğin yumurta olsun
Nanosaur’un genel yapısı tıpkı bir uçuş simülasyonunu andırıyor. Kontrol ettiğimiz uçan dinozor sürekli ileri doğru gidiyor ve bizde mouse’umuzu kullanarak ona yön veriyoruz. Yine uçuş simülasyonunda olduğu gibi kontroller sırasında mouse’un y-ekseni ters. Yani aşağı ittiğimizde karakterimiz yukarı, yukarı ittiğimizde de aşağı gidiyor. Kontroller baştan zor gelse de (ve hiçbir zaman değiştirilemiyor olsa da) zamanla alışılıyor. Yapmamız gereken sadece haritanın çeşitli yerlerine dağılmış olan beş farklı türe ait olan yumurtaları bulmak. Akabinde iyi bir alçalış yaparak pençelerimizle yumurtaları yakalamak. Sonrasında ise haritanın pek çok yerinde rastlayacağımız portallara teslim etmemiz gerekiyor.
Oyunun grafikleri beklenilenin biraz üzerinde gibi. Çevre tasarımı birbirini tekrar eden dokulara sahip olsa da renkli ve göze hoş geliyor. Karakter animasyonları fena sayılmaz. Patlama efektlerinin ise iyi olduğu söylenemez. İlginç olan ise; üç boyutlu gözlük kullanımına izin vermesi. Her bölümde aynı noktalara döşenmiş olan tuzaklar zamanla ezberleniyor ve aynı bölümü bir iki defa oynayınca hemen ustası oluyorsunuz. Böylece oyun kolaylaşıyor. Sesler kulak tırmalıyor, ama oyunun müzikleri ortama son derece uygun.
Nanosaur, tıpkı ilk oyunda olduğu gibi vasat düzeyde bir simülasyon. Yapacağımız tek bir görevin olması ve hep aynı manevraları yaparak ilerliyor oluşumuz oyundan kısa sürede soğumamıza neden oluyor. Internet sitesinden ücretsiz indirilen ve tek bölüm içeren demo versiyonunu oynamanız bile sıkılmanız için yeterli sebep olabilir. Hiç bir şey düşünmeden ve sadece kafa dağıtmak için havada uçarak yumurta toplamak istiyorsanız; belki ilginizi çekebilir.
Oyunun demosunu indirebileceğiniz resmi web sitesi:
www.pangeasoft.net/nano2/
