Son günlerde gelişen teknoloji ve bilim konuları haliyle insanlığın geleceği için etkili oluyor. Şu anda uzun yaşamın sırları araştırılır iken bir yandan da fizikçi ve matematikçiler evreni araştırmaya devam ediyorlar. Öyle ki artık insanoğlu gelecek 50 yıl içerisinde Mars’da şehirler kurup yaşamaya başlayabilecek. Kuşkusuz ki bu araştırmaların öncülüğünü Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) üstleniyor. NASA’dan gelecek herhangi bir uzay açıklamasını merakla bekliyor iken uzay dairesinden farklı ve ilginç bir açıklama geldi. NASA resmi internet sitesi üzerinden yaptığı açıklama ile birlikte bilim kurgu filmlerinde görmeye alıştığımız ”portalların”(ışınlanma alanları) olduğunu söyledi. Dünyamızın belirli manyetik alanlarında olan bu portallara ise NASA X-noktaları ismini vermiş.
Söylenen göre bu portallar sayesinde uzayda kestirme yoldan yolculuk yapılabilir. Ancak ufak bir sorun var. Zira bu portallar görünür değil. Yani konuda bahsi geçen portallar görünmezler. Fakat NASA’nın bu konuda da tabii bir çalışması var. Söylenene göre ilk olarak 2014 yılında bir çalışma planı yapılmış ve dünyamızın manyetik alanlarıyla güneşin birleştiği bölgelere kadar uzanan bu portalların ortaya çıkarılması için düğmeye basılmış. NASA’ya göre dünyamızdan güneşe kadar tam 150 milyon kilometre boyunca uzanan portalları görünür yapmak mümkün. Zira dünyanın etrafına yerleştirilecek ve görevleri Manyosfer Çoklü Ölçüm olan dört farklı uzay aracı, dünyada en çok yaşanan manyetik alanları belirleyecek ve böylelikle o bölgeye yapılacak enerji yoğunluğu sayesinde de portallar görünür hale getirilecek.
Böylelikle insanoğlunun uzayda çok daha kısa yoldan yolculuk yapabilmesi mümkün hale gelecek. Ancak tabii ki bu portalların ucunda nasıl bir uygarlık bekliyor sorusu da akılları kurcalayan soru. Bunun bilinmesi şu anlık için imkansız. Bakalım bu portallar insanoğlu tarihinde yeni bir çığır mı açacak yoksa bizim sonumuz mu olacak bekleyip göreceğiz.
Ayrıca unutmadan belirtelim. Bazı fizikçilere göre bu portallar sayesinde zamanda yolculuk yapabileceğimiz teorileri üzerinde duruyorlar. Zaman-Uzay denklemi sayesinde üretilen teorilere göre bu portallar bazı deneylerle zamanda da açılabilir.