Oyun İncelemeleri

National Lampoon’s University Tycoon

Hayatımızın dönüm noktalarından birisidir üniversite sınavı, bir nevi kader
anı gibi. O an gelip çattıktan sonra, artık geleceğimiz kalemin ucuna bağlı
olur. Başarılı olduğumuz zaman, hem ufkumuz genişleyecek, hem de yeni deneyimler
yaşama şansına sahip olacağız. Bambaşka bir boyuttur, üniversite hayatı.
Lisedeki ortamdan sonra, üniversite kocaman ülke gibi gelir bizlere. Ders ve
çalışmak, üniversite hayatının sadece ufak bir parçasıdır. Koca bir parça
içinde, yeni dostluklar, iyi-kötü anılar, faaliyetler ve hatta aşklar
yaşanacaktır. Üniversiteye başladığımın ilk günü, onca kalabalığa rağmen oldukça
yalnız ve ne yaptığını bilmez bir vaziyette bulmuştum kendimi. Bunun, zamanla
yerini eğlenceli günlere bırakması, ilaç gibi gelmişti. Dedim ya, üniversite bu,
bambaşka bir hayat.

Şimdi üniversiteli olduk

İlk paragrafın üniversite ile ilgili olması, bahsi geçen oyunumuzla da doğru
orantılı. National Lampoon’s University Tycoon, üniversite kampüsü kurduğumuz
bir strateji olarak karşımıza çıkıyor. İşte, yine ilginç bir konsept ile karşı
karşıyayız. Tycoon oyunları, aklımıza gelebilecek neredeyse her türlü konuyu
işledi, şimdi de karşımızda üniversite kampüsü kurma simülasyonu yer alıyor.
Adını duyurmadan, sessiz sedasız karşımıza çıktı, ama cıvıl cıvıl oynanışı ve
eğlenceli dakikalar yaşatması ile, University Tycoon bize keyif verdi. Pek bir
şey vaat etmese de, en azından oyun olma niteliğini yerine getiriyor. Daha
fazlası için, çok detaylı bir çalışma gerekli çünkü.

University Tycoon’da çeşitli zorluk seviyelerindeki senaryolar boyunca müdahale
ediyoruz. Her senaryoda bize yapmamız gereken çeşitli görevler veriliyor,
örneğin gerekli olan binaları kampüsümüze eksiksiz kurmak gibi. Bu senaryolara,
Campaign kısmından ulaşılabiliyor. Bir de, Sandbox kısmı var ki, burada da en
fazla vakti 2. bölümü oynarken geçirdim. Görevlere bağlı değilsiniz ve sadece
verilen boş araziye kampüsünüzde olmasını istediğiniz binaları
yerleştiriyorsunuz, tabii sınırlı miktarda para ile birlikte. Parayı kazanmak da
tabii yine sizin elinizde. University Tycoon’un oyun içindeki arayüzü gayet
sade, hiç zorluk çıkartmıyor. Hatta, Sims’i oynayanlar daha ilk görüşte olayı
kapacaklar, çünkü ilk başta bize Sims’deki arayüzü andırdı. Sol tarafta, bina
kategorileri yer alıyor ve buradan istediğimiz binaları yapabiliyoruz. Binaların
sayısı çok fazla değil, zaten kampüste genelde olabilecekler de bunlar. Ders
binası, kütüphane, cafeterya, pizzacı, birahane (nedense bira olayına bayağı
eğilmişler), çeşitli organizasyon binaları bulunuyor. İlk başta sadece
Administration binamız var, öğrenciler de buradan akmaya başlıyorlar. Bina yapma
kısmında bir de upgrade’ler bölümü var, zamanla buradaki upgrade’leri yapıp,
yeni binalar açabiliyoruz, bu da gelişmek için önemli.

Kampüs, bayırların arasında, yeşil bir alanda bulunuyor. Alanımız geniş ve hatta
binaları yapabileceğimiz yerler bile belli diyebilirim. İstediğiniz yerlere,
istediğiniz binaları rahat bir biçimde yerleştirebiliyorsunuz. Üstelik, ufak
tefek de değil, binalar koca koca gözüküyorlar, bu da ayrı bir güzellik. Kamera
sistemi ilginç, mouse sayesinde kamerayı ileri geri götürebiliyoruz. Sol tuşa
basılı tutarak kamerayı çevirebiliyor, sağ tuşla da Zoom In ve Out
yapabiliyoruz. Özellikle, kampüsün içine kadar Zoom yapıp ara sıra böyle
dolaşmanızı tavsiye ederim, kendi yaptığınız binalar arasında dolaşmak oldukça
zevkli.

Yaşasın eğitim ve partiler

Oyuna başlarken de görebileceğiniz gibi, çeşitli öğrenci grupları var. Bu
gruplar için, kampüste kalabilecekleri onlara özgü binaları da inşa etmeniz
gerekiyor. Bu şekilde, üniversitenize gelen öğrencilerin çeşidini ve sayısını da
arttırmış oluyorsunuz. Öğrenciler, kampüse doluştukça etraf cıvıl cıvıl
öğrencilerle doluyor. Kimileri etrafta top sektirerek gidiyor, kimileri de paten
kayıyor. Yakınlaştıkça, öğrenci animasyonlarının kötü olduğunu görebilirsiniz
ama sorun değil, renkli bir oyun olması University Tycoon’u eğlenceli kılıyor.
Öğrencilerin üzerlerine tıklayarak, onların ne gibi ihtiyaçları olduğunu ve o
anda nasıl hissettiklerini görebilirsiniz. Tabii, isteklerine göre hareket etmek
bize düşüyor. Aslında kampüste, önem vermemiz gereken üç ana tema var; ilki
tabii ki eğitim, ikincisi eğlence seviyesi, üçüncüsü de öğrencilerin mutlu olup
olmadıkları. Bunlar, onlara sağladığınız imkanlar çerçevesinde gelişiyor ya da
geriliyorlar.

Elimizde sınırlı miktarda para var ve doğal olarak bu para tüm binaları inşa
etmek için yetersiz. Bu yüzden, size para kazandıracak olan binalara da önem
vermeniz gerekiyor. Bu binaların başında, cafeterya, bar, pizzacı, kütüphane,
love house gibileri geliyor. Buraları ziyaret eden öğrenciler, kasanıza belirli
miktarlarda para bırakıyorlar. Belirli derken, aslında bu miktarları siz
belirleyebiliyorsunuz. Baktınız ki paraya çok ihtiyaç var, o zaman ilgili binayı
seçip fiyat arttırımı yapabilirsiniz. Bu sayede daha çok kazanabilir, ama
öğrencilerin de hafiften tepkisini çekebilirsiniz. Musluğu bir yerden açarken,
diğer yerden kısmanız daha mantıklı olacaktır.

University Tycoon’da ufak tefek eksikler de var. Örneğin, oynadığınız harita çok
tek düze, yani kampüs kurmakta olduğunuz ortam, üniversite kurmak için gerekli
atmosferi sağlamıyor. “Verdiler araziyi, dik üniversiteyi” modunda iş
yapıyorsunuz. Ayrıca, öğrenciler kampüs içinde dolaşırken pek insanı andıran
hareketler yapmıyorlar. Zoom yaptığınız zaman bunu daha rahat görebilirsiniz.
Eksi olarak sayılır mı bilmiyorum ama, binalar ve yapılabilecek upgrade’ler
bayağı az. “Acaba biraz daha ayrıntılı olabilir miydi?” gibi bir soru
gelebiliyor aklımıza. University Tycoon’un müzikleri, tam gençlik havasında.
Genç işi bir şeyler uğraştığınızı belli eden müzikler var, ama kendilerini
sürekli tekrar ediyor ve çok az miktardalar. Ses efekti namına, üzerinde
konuşulacak çok fazla bir efekt yok.

Son notlar verilirken

Grafikler üzerinde de kısaca konuşursak, binalar renkli renkli ve oldukça şirin
gözüyorlar. Ayrıntılara çok fazla girilmemiş olsa da, her binanın kendine has
olan şekilleri göze güzel geliyor. Haritaya iyice Zoom yapıp gezmeye
başladığımız zaman, bieaz daha donuk duruyorlar ama, bu çok fazla eksi puan
teşkil etmiyor. National Lampoon’s University Tycoon, orjinal bir fikir ile
karşımıza çıkıyor ve oyuncuları bir süre eğlendirebilecek öğeler taşıyor. Bir
süre sonra sıkılıp tekrar aksiyon oyunu oynama isteğinizi bastıramayabilirsiniz,
yine de kendi üniversitenizi kurmayı deneyin derim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu