Oyun İncelemeleri

NBA 2K6

‘’Staples Centar’da maçın bitimine on saniye kaldı sevgili seyirciler. Son
hücümdan eli boş dönen Sixers, Lakers’ı durdurmak zorunda. Koç Phil Jackson son
mola hakkını kullanarak, takımına son bilgilerini vermekle meşgul. Evet mola
süresi bitti, sevgili seyirciler. Lakers seride durumu berabere yapabilecek mi,
yoksa Sixers iki farklı üstünlüğü ele geçirip evine çok rahat mı dönecek? Bütün
bu soruların cevaplarını az sonra alacağız. Lakers maça yandan başlayacak. Topu
kenardan Lamar Odom sokacak. Karşısındaki Kyle Korver ona engel olmaya
çalışıyor. Odom topu Kobe’ye geçirdi, karşısında İverson… Bakalım ne olacak
sevgili seyirciler? Evet son sekiz saniye. Kobe, Iverson’a sırtını dayadı.
Saniyeler tükeniyor. Kobe aniden döndü, inanılmaz bir hareket, son üç saniye
şutunu çıkardı. Salonda çıt yok. Top gidiyor ve basket! İnanılmaz, inanılmaz.
Kobe Bryant… son saniyelerin adamı, gene yapacağını yaptı. Maçı uzatmaya
götürdü. Iverson ve ekibinin yıkıldıkları an… Staples Centar’da yer yerinden
oynuyor. İşte NBA bu, basketbol bu.’’
Okuduğunuz cümleler NBA TV’den ya da Murat
Kosova’dan alıntı değildir. Son günlerde oynadığım bir basketbol oyunu
karşısında ağzımdan dökülen cümlelerdir. Televizyon karşısında kan çanağına
dönmüş gözlerim ve bütün vücüdumun havuza girmiş gibi terlemesine yol açan bu
yapımın adı NBA2k6..

İncelememize geçmeden önce seri hakkında biraz bilgi verelim. NBA2k serisi aynen
EA Sports’un Live serisi gibi, biz fanatiklerin NBA diye bildiğimiz ‘’National
Basketball Assocition’’ dünyasına girmemizi sağlayan bir seri. Live kadar eski
olmayan bu yapımla tanışmam Dreamcast’de olmuştu. O zaman NBA Live’dan başka
oynadığım bir oyun yoktu. Zaten Live’dan başka elle tutulur bir basketbol yapımı
da yoktu. Sanırım 2000 yılıydı, Dreamcast daha vefat etmemişti(rest in peace).
Bütün günümü Sega’nın bu küçük konsolunun başında geçiriyordum. NBA2k ile
tanışmam ve başından aylarca kalkamamam da bu günlere denk gelir. Live’dan
sıkılan benliğim NBA2k’e resmen tutulmuştu. Okuldan gelir gelmez akşama kadar
televiyonun başından kalkamıyor, bu nedenle notlarımın da düşmesine sebep
oluyordum. Peki bu kadar özel olan neydi benim için? Hemen cevap vermem
gerekirse oynananabirlik ve buna bağlı olarak gerçekçilik diyebilirim. NBA
Live’ın o düz ve sıradan oynanabirliğinden sonra beni ekrana kitleyen bu yapım
bir devrim niteliğindeydi. Uzun bir süre NBA2k benim vazgeçilmezim oldu. Seri
devam ederek sürekli kendini geliştirmeye başladı. Basketbolu ve NBA’yi çok
seven biri olarak bu seriyi sürekli takip etmeye çalıştım. Çünkü aradığım
heyecan bu serideydi. EA Sports belki de ilk defa karşısında ciddi bir rakip
buluyordu. Visual Concepts adındaki firma, yarattığı bu şaheser ile EA Sports’a
kafa tutuyordu. Bu yazımda hem size NBA tarihiyle ilgili küçük bilgiler verip,
hem de serinin son ve bana göre şu anda piyasada olan en iyi basketbol
simülasyonu, NBA2k6’i tanıtmaya çalışacağım.

Oyunumuz gayet iyi hazırlanmış ve tamamen gerçek NBA maçlarından oluşan bir demo
ile açılıyor. Demo’da yıldızların birbirinden güzel smaç ve hareketlerini
görebiliyoruz. Zaten açılıştaki bu görsel zenginliğin verdiği haz ile başlamak
daha eğlenceli ve heyacanlı oluyor. Demo’nun bitmesinden sonra karşımıza klasik
menü ekranı çıkıyor. Burada sırasıyla Quick Game, Game Modes, Options, Features,
Extras, Load&Save ve Xbox Live adı altında bölümlere ayrılmış seçenekleri
görüyoruz. Bunları sırayla inceleyecek olursak Quick Game adından da
anlaşılacağı gibi yapıma alışmak için kullanabileceğimiz bölüm. Burada fazla bir
ayar yapmadan hem kendi oynayacağımız takımı belirleyip, daha sonra da rakip
takımı belirliyoruz. Maça başlamadan önce ayarlayacağımız zorluk seviyesine göre
hava atışına çıkıyoruz.. Diğer özelliklere geçmeden önce alışmanız için burada bir veya iki maç yapmanızı
öneririm. Çünkü hem daha iyi alışılıyor hem de tuş kombinasyonlarını gözden
geçirmiş oluyoruz.

NBA’de bir maçta en fazla sayı atan basketbolcu 100 sayı ile Wilt
Chamberlain’dır.

Game Modes kısmında karşımıza 24/7 Road to the EBC, Assocition, Season, Street,
Tournament, Practise ve Situation seçenekleri çıkıyor. Burada yapımımızın belki
de kalbini oluşturan 24/7 ve Assocition seçenekleri. 24/7 mod’u için basketbolun
RPG’si diyebilirim. Yaratacağımız basketbolcumuzla, sokak turnuvaları dediğimiz
streetball müsabakalarına katılıyoruz. Gerçek NBA Star’ları ve ünlü yıldızlarla
oynayacağımız maçlar ile yarattığımız karakterimizin özelliklerini
geliştiriyoruz. Tabi bunlar kazanacağımız maçlar ile orantılı. 24/7 mod’unda
ilerdikçe yeni takım arkadaşları edinebileceğimiz gibi, topladığımız puanlar ile
Nike ayakkabılar veya giysileri alabiliyoruz. Bence bu mod NBA2K’in en zevkli
bölümü olmuş. Amerika’da yer alan önemli basketbol sahalarında maçlar yapmak ve
buna bağlı olarak basketbolcumuzun sürekli gelişmesi, yapımımızın önemli
artılarından birisi olarak karşımıza çıkıyor. Gelelim diğer önemli bölüm olan
Assocition’a. Bu kısım inanılmaz derecede derin. Çok iyi hazırlanmış bu
seçenekte olması gereken herşey var. Gerçekten NBA’in bütün nimetlerini gözler
önüne seriyor. Öncellikle en ilgi çeken gelişme draft öncesi basketbolcuları
izlemek ve bulmak için scout’lar yollamamız. Bunlar buldukları yıldızları bize
mesajlar atarak yolluyorlar. Ayrıca bulunan sporcuları deneyip, takım içindeki
uyumlarına bakabiliyoruz. Kadromuzda yer alan herhangi bir star’ı seçip, yapımda
yer alan birçok alıştırma programına sokabiliyoruz. Bu programlar yıldızımızın
yeteneklerini arttırdığı gibi, üzerinde fazlaca uğraşmanız halinde Superstar
seviyesine getirmenize olanak sağlıyor. Bu antremanlar genellikle mini oyunlar
oluyor.

30 Aralık 1990 yılında Orlando ve Denver arasında oynanan maçta Orlando’lu
Scot Skiles 30 asist yaparak bir maçta en fazla asist yapan basketbolcu
olmuştur.

Antremanlar takımınızın yararına olduğu gibi zararına da olabiliyor. Eğer maçtan
önce basketbolcularımıza fazlaca yüklenip onları yorarsak, maçtaki
performansları düşük olabiliyor. Bunun dışında basketbolcumuzun sakatlanması da
söz konusu olabiliyor. Bu yüzden çalışma programını iyi ayarlamalı ve fazla
yorucu programlar hazırlamamaya özen göstermelisiniz. Unutmayın ki Associaton
mod’u NBA’in o yorucu temposu için yaratılmış ve herşeyiyle dikkat gerektiren
bir bölüm. Diğer bölümleri ele alacak olursak, klasik olarak her NBA2k
serilerinde karşımıza çıkan bölümleri görüyoruz. Street mod’u ile ister teke
tek, veya ikiye iki maçlar yapabiliyoruz. Birbirinden değişik sahalarda maç
yapmak oldukça keyifli oluyor. Sezon ve turnuva mod’ları ise diğer özellikler
olarak karşımıza çıkıyor. Turnuva seçeneği ile istediğimiz takımları seçip
yarışmalar düzenleyebiliyoruz. Sezon ise, adından da anlaşılacağı gibi normal
sezon mod’u. Tabi burası Association gibi kapsamlı veya detaylı değil.NBA tarihinin en fazla sayı atan oyuncusu 38,387 ile Kareem-Abdul Jabbar’dır.

Yapımın en büyük özelliklerinden biri de getirdiği yeni kontrol sistemi. Burada
en önemli gelişme sağ analog çubuğun devreye giriyor olması. ’’Shot
stick’’yaratılan ilk parçalarından biri. Takımımız ofanstayken bunu
kullanabiliyoruz. Yaratılan bu farklı kombinasyon ile atacağımız şutların,
turnikelerin veya smaçların gidişatını belirleyebiliyoruz. Sağ analog çubuğumuzu
yukarı, aşağı, sağa yadasola doğru çevirerek istediğimiz hareketleri yapmamız
mümkün. Üçlük atarken veya normal bir şut pozisyonunda ise, topun hangi yönde
veya nasıl gideceğini belirleyebiliyoruz. Takımımız savunmadayken, shot stick
‘’Strip and rip’’isimine dönüşüyor. Burada ise farklı türde top çalmalar ve
bloklar yapabiliyoruz. Sağ analog çubuğumuzu aynen hücümda kullandığımız gibi
kullanıp farklı türde savunma hareketleri yapabiliyoruz. Açıkçası ilk oynamaya
başladığımda bu yeni sistem beni oldukça zorladı. Çünkü sağ analog ile daha önce
bu tür bir özelliği kullanmamıştım. Alışmak biraz zaman alıyor fakat, getirdiği
yeniliklerden dolayı NBA2k6’i bir adım öteye taşıyor.

Playoff’ların en fazla sayı ortalamasına sahip basketbolcusu 33.4 ile Michael
Jordan’dır.

Dual Player Controller ile top bizdeyken ‘Y’ tuşuna basıp bir başka oyuncumuzu
kontrol edebiliyoruz. Buna göre sporcuyu istediğimiz tarzda oynatma şansına
sahibiz. Mesela, savunmadan kurtulup topu üçlük çizgisi dışından alıp, şut
atmamız gibi… Burada D-pad ile setleri belirleyip ona göre hücum şekline yön
veriyoruz. Bu olay iyi gibi görünse de bana göre biraz kolay olmuş. Çünkü böyle
hücum uyguladığımız zaman, karşı savunma hattı çok boş kalabiliyor. Bu da Oyunun
kolaylaşmasına sebep olabildiği gibi, eğlencenin dozunu düşürebiliyor. Ben
şahsen bu özelliği fazla kullanmıyorum.

Kontrol sistemini kısaca yazmam gerekirse;
-Sol analog-Hareketler
-Sağ analog-Shot stick ve Strip and Rip
-D-pad-set hücumları ve Dual player control
-Sol arka çubuk-Post up
-Sağ arka çubuk-Turbo
-A-Pas ve oyuncu değiştirme
-B-Baskı kurma
-X-Şut
-Y-Blok,rebound alma ve Dual player controler’ı akif hale getirme
-Siyah tuş-Hedef pas ve Hedef basketbolcuyu seçme
-Beyaz tuş-Taktik faul ve screen

Tuş kombinasyon özellikleri şu ana kadar yapılmış en iyi özelliklere sahip.
Bunun dışında genel olarak muhteşem olan yapımda, bazen birkaç yapay zeka
hataları görebilmek de mümkün. Ancak bu hatalar eğlencenin dozundan birşey
kaybettirmiyor. Oldukça estetik hareketler yapabildiğimiz gibi, bunları
istediğimiz türde oluşturmamız müthiş bir gelişme.Bir çeyrekte en fazla sayı atan sporcu 33 sayı ile San Antonio Spurs’lu
George Gervin’dir.

Gelelim NBA2K6’in teknik yönlerine. İlk olarak grafiksel olarak inceleyelim.
Yapım, en gerçekçi karakter modellerine sahip basketbol projesi olarak karşımıza
çıkıyor. Hemen hemen bütün sporcular bire bir geliştirilmiş ve belirli
basketbolcuların hareketleri yapıma dahil edilmiş. Mesela Jason Kidd’in serbest
atış atarken potaya öpücük yollaması gibi. Surat modellemeleri dışında yapımın
gerek ışıklandırma gerek kaplama efektleri de oldukça iyi. Seyirciler ise diğer
projelerde gördüklerimize göre oldukça iyi. Özellikle serbest atış atarken
arkadan kafamızı karıştırmak için gösterdikleri bayrak ve kartonlar oldukça iyi
düşünülmüş. Bunun dışında seyirciler yine karton gibi gözükselerde NBA Live
serisinde karşımıza çıkan uzaylıların yanında epey insanca gözüküyorlar.
Atmosfer olarak bahsedecek olursam, bir hayli gerçeğe yakın ve gerçekçi olduğunu
söyleyebilirim. Hemen hemen sahaların tümü aslına uygun tasarlandığı gibi,
maçlar başlamadan önce araya giren demo’ları seyretmek oldukça keyifli. Yapımda
yer alan animasyonlar oldukça gerçekçi. Basketbolcuların maç esnasında yaptığı
her hareket NBA TV’de gördüklerimiz gibi. Bu yüzden grafiksel yönden NBA2K6
oldukça gerçekçi ve oynanışının da iyi olmasıyla müthiş bir şölene dönüşüyor.
Nedense hep Live serisiyle karşılaştırmak zorunda kalıyorum, çünkü bu ikili şu
anda basketbol oyunları konusunda Dünyada tekel durumda. Her ikisini teknik
yönden değerlendirmem gerekirse Live’ın grafiksel yönden çok gerilerde kaldığını
söyleyebilirim.

13 Aralık 1983 yılında 3 uzatmaya giden Detroit-Denver maçında Detroit 186
sayı atarak bir maçta en fazla sayı atan takım olmuştur.

Ses ve müziksel anlamda da gayet başarılı bir yapımla karşılaşıyoruz. Müzikler
genellikle Hip Hop ve RnB tarzında olup, basketbol ruhunu yansıtan şarkılardan
seçilmiş. İstediğimiz şarkıları menü kısmından seçebiliyoruz. Kendi
playlist’imizi yaratıp, istediğimiz şarkıyı dinlemek oldukça eğlenceli. Kevin
Harlan ve Kenny Smith yorumlarıyla oldukça iyi bir kompozisyon çizselerde, geçen
senenin spikerlerinden Bill Walton’nun olmayışı biraz üzücü oluyor. Bunun
dışında ses efektleri son derece başarılı. Seyircilerin tezahuratları gerçekçi
olduğu kadar, eğer deplasmanda oynuyorsanız, sizi strese sokacak kadar sesli bir
biçimde çıkıyor. Kısaca özetlemek gerekirse; bir basketbol maçında yer alması
gereken bütün ses efektlerini görebiliyoruz.

NBA tarihinde en fazla asist yapan basketbolcu 15,806 asistle Utah Jazz’lı
John Stockton’dır.

Yazımın artık sonlarına yaklaşıyorum. NBA2k6 şu anda piyasada olan en iyi
basketbol simülasyonu. Yanlız PC’ciler için kötü bir durum söz konusu. O da
yapımımızın sadece konsollar için satışa çıkmış olması. Bu nedenden dolayı bir
Playstation 2’niz veya Xbox’ınız varsa bu yazıyı okuduktan sonra soluğu en yakın
satış mağasında almanız gerekiyor. Ayrıca Xbox360 versiyonu da şu anda piyasada.
Ben daha oynama şansı bulamasam da duyduklarımız, grafiklerin Hd TV’lerin de
desteğiyle gerçeğe çok yakın gözüktüğü yönünde. Umarım en kısa zamanda bu yeni
nesil konsol ülkemize gelir ve NBA2k6’i bir de o müthiş alette oynama şansına
erişiriz. Yazıma başlarken, Kobe son saniye basketiyle maçı uzatmaya götürmüştü.
İzin verirseniz ben uzatmalara başlamak ve yazımı şu sözlerle bitirmek
istiyorum. I Love This Game and I Love NBA 2K6! Hepinize bol turnikeli günler…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu