Oyun Ön İncelemeleri

NBA Live 08

“Yazı için Hayri Özgür Yılmaz’a teşekkür ederiz.”

Ağustos ayının sonu ve Eylül ayının başı ile biz spor oyunları sevenleri bir
heyecan alır götürür. Çünkü en sevdiğimiz iki spor dalı olan futbol ve basketbol
yapımlarının yeni sürümlerinin gelmesine çok az kalmıştır. Yapımcılar da her
zaman olduğu gibi bir sürü yenilik sözü ile demolarını bizlere sunarlar.

EA bu sefer geçen NBA’lerden ders almış olacak ki dersine iyi çalışmış. FIFA’da
kaçırdıkları treni bu sefer kaçırmamak ellerinden gelenin en iyisini yapmışlar.
Geçen seneki rezaletten sonra bu sene gerçekten güzel bir oyunun demosu ile
karşı karşıyayız.

Bu sefer olmuş mu?

Demo açıldığında son oyunlarda olduğu karşımıza kapak yıldızı çıkıyor ve salonda
antrenman yaparak başlıyoruz. Kullanacağımız düğmeleri tanımak ve oyunu biraz
anlamak için güzel hazırlanmış bu bölümden sonra; “Start” tuşuna bastığımızda
karşımıza geçen seneden çokta farklı olmayan bir menü çıkıyor. İki tane NBA
takımı (Geçen senenin finalistleri Spurs ve Cavs ) ve Fransa Milli Takımı ile
oynayabiliyoruz. Yapıma 8 tane milli takımın eklenmesi gerçekten süper olmuş.
Demoda iki dakikalık iki Period oynamamıza izin verilmiş. Takımları seçtikten
sonra yükleme ekranında ilk farklılık ile karşılaşıyoruz. Beklerken bize sorulan
sorulara doğru cevaplar verdikten sonra oyun açılıyor. Bence geçen senelerde
olduğu gibi oyuncu ile antrenman yapsaydık daha iyi olurdu. İlk dikkatimi çeken
husus grafikler oldu. Eğer seyircileri ve hareketsiz duran gazetecileri
saymazsak oyuncuların, hakemlerin ve kenarda sürekli bir şeyler geveleyen
koçların grafikleri oldukça gerçekçi ve kaliteli. Hatta bence şu ana kadar en
iyi grafikli NBA oyunu denebilir. Fakat en büyük rakibi gibi 2K serisine olduğu
gibi her şeyi ile hareketli ve canlı bir salon ne yazık ki yok. Oyuncuların
vücut yapıları biraz ince olsa da yinede çok güzel gözüküyor.

Oynanabilirlik

Gelelim en can alıcı noktaya yani hepimizin merak ettiği oynanabilirlik. EA her
sene aynı yemeği biraz daha ısıtıp önümüze koyduğu için hepimizde firmaya karşı
bir önyargı oluştu. Bu önyargı yüzünden gözlerimiz oyunda güzel noktalardan çok,
kötü yanları arıyor. Fakat bu sene yemek değişmiş. Eski serilerdeki (Özellikle
NBA Live 07) önemli hatalar giderilmiş. Oldukça zevkli (Bence bir o kadar da
gerçekçi) bir oynanış yakalanmış. Gerek pota altı oyunları gerekse birebirler
oldukça güzel ve eğlenceli şekilde yansıtılmış. Ayrıca L1 ile oyuncumuzun
nerelerden daha iyi şut attığını bilmemiz ve daha kullanışlı bir sağ analog
çubuk oyunda keyfi iyice arttırmış. Ayrıca üçgen tuşu ile geriye adım atarak şut
atmak ve bu şutlarda isabet bulmak tam anlamıyla insanı gaza getiriyor.

Diğer tuşlardan kısaca bahsedersek L2 pota altında omzumuzu dayayarak yüklenme,
R2 turbo, R1 basılı tuttuğumuzda ise oyuncuların altında çıkan tuşa basarsak o
oyuncuya pas atabiliyoruz. Kare tuşu smaç yada turnike bırakmamıza yardımcı
olurken, X pas, O ise şut atmamızı sağlıyor.

Son söz olarak 2 Ekim 2007’de Amerika’da, 5 Ekim 2007‘de ise Avrupa’da görücüye
çıkacak. EA‘in yarattığı kötü izleri hafızamızdan silebilirsek, önümüzdeki sene
bize oldukça zevkli dakikalar yaşatabilir. Ne diyelim bu sefer olmuş gibi sanki.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu