Her yıl olduğu gibi, bu yıl da basketbolun kalbine sanal bir giriş yapıyoruz.
Orada olma fırsatı bulamasak ta, bilgisayar oyunu olarak o atmosferi yaşamak
bizi yeteri kadar heyecanlandırıyor. NBA için söylenebilecek çok şey var. Spor
olma özelliğinden daha fazlasını taşıyor. Hatta bana kalırsa, şov ve eğlence
olayı spordan çok daha ön planda duruyor. Amerikalıların yanında, çeşitli
milletlerden birbirinden yetenekli basketbolcular, aynı çatı altında bir araya
geliyor ve sporu harika bir şova dönüştürüyorlar. Bize de bu heyecanı takip
etmek kalıyor doğal olarak. Şimdi, NBA’de 3 oyuncumuz ter dökmekte olduğu için,
bizlere daha anlamlı geliyor ve daha bir şevkle takip ediyoruz.
Salon yine tıklım tıklım
EA Sports, her sene rutin olarak çıkarttığı serilerine bu sene de yenilerini
eklemeye devam ediyor. Belli başlı olanları FIFA, NHL ve NBA. Her sene düzenli
olarak çıktıkları için, gelişimlerini rahatlıkla gözlemleyebiliyor ve
karşılaştırmalar yapabiliyoruz. NBA Live 2005, bu sene ilgi çekebilecek
özellikler ile geliyor ve gerçekten bol eğlence vaat ediyor. Grafik bazında
çığır açıcı bir değişimi olmasa da, oyun mod’ları ve genel atmosfer olarak
serinin önemli oyunlarından birisi oluyor. Tüm NBA takımlarına, tüm
ayrıntılarıyla, oyuncularıyla, oyuncularının gerçek resimleriyle rastlamak
mümkün. Açar açmaz hemen Türk basketolcularımızın da bulunup bulunmadığını
kontrol ettim. Orlando Magic’de Hidayet Türkoğlu, Utah Jazz’da da Mehmet Okur’a
rastlayabilirsiniz ama maalesef Seattle’da İbrahim Kutluay’ı göremedim, keşke o
da olsaymış. Muhtemelen transfer, oyunun kadro oluşturma kısmı tamamlandığında
gerçekleşmişti.
NBA Live 2005, bir basketbol simülasyonundan bekleyebileceğiniz her türlü oyun
modunu bizlere sunuyor ve böylece oynayabileceğimiz daha çok opsiyon ortaya
çıkıyor. İlk olarak ana menüde karşımıza oyun modlarını seçebileceğimiz kısım,
All-Star maçı yapabileceğimiz seçenek, tek bir maç yapıp alışabileceğimiz Play
Now modu ve 3 sayılık atış, ya da artistik smaç yarışmaları yapabileceğimiz
Freestyle Challenge bölümü bulunuyor ki gerçekten bu bölümler oyunu oldukça
zevkli kılıyorlar. Esas olay, oyun modlarını seçebileceğimiz bölümde bitiyor.
Burada online oyunlara katılabilir, bir NBA sezonuna başlayabilir, Dynasty
Modu’na başlayabilir, direk Play-Off’lardan olaya girebilirsiniz. Bunların
dışında, tek potada birebir kapışmak için 1 on 1, NBA Live 2005’i önemli kılan
smaçlar konusunda gelişmek ve çeşitli smaç türleri öğrenmek için Slam Dunk
School, istediğimiz basketbolcuyu seçip tek başınıza antrenman yapabileceğiniz
Individual Practise modu bulunuyor. Tüm bu mod’lar içerisinde en dikkat çekici
ve orijinal olanı Dynasty Modu. Mantık olarak sezon boyunca takımımızı kontrol
ediyoruz ama bu sefer olaya kariyer ya da menajerlik türlerine
benzetebileceğimiz bir durum hakim. Örneğin, PDA ekranımız var ve buralara
çeşitli konularda mesajlar geliyor; takımımızın durumu, diğer takımlarla ilgili
bilgiler, transferler, sağlık durumları ve dahası ile ilgili
bilgilendiriliyoruz. Antrenmanlar düzenleyebiliyor, transferler yapıp oyuncular
yetiştirebiliyoruz. NBA Live 2005, bu mod’la birlikte biraz menajerlik havası
kazanmış ve takımımızın biraz daha fazla ayrıntısı ile ilgilenebilme olanağı
bizlere verilmiş. Tabii, iş maç yapma konusuna gelince, istersek kendimiz
maçımızı oynayabiliyor ya da simüle de edebiliyoruz. Burada bulunan önemli bir
kısım da, Dynasty Development. Bu modda topladığımız puanlarla birlikte, bu
kısmı kullanarak takımızın yeteneklerini geliştirebilecek özellikler, hatta
eğitmenler alabiliyoruz. Örneğin, üç sayılık atışlar ya da smaçlar konusunda
kendimizi eğiterek daha etkili bir hale gelebiliyoruz. Bu gelişme özelliği de,
modu ilginç kılan diğer bir durum.
Pota altında amansız mücadele
Gelelim oyun içine. Grafikler, eski NBA oyunlarına göre muhteşem bir gelişim
göstermiyor ama ufak tefek geliştirmeler mevcut. Yalnız ilk olarak kamera
konusunda sıkıntı yaşadım. İstediğim açıda değildi ve değiştirmek istediğim
diğer açılar da çok tatminkar gözükmüyordu. Yine de öyle ya da böyle bir şekilde
alışıyorsunuz ama açıkçası ben pek beğenmedim. Sanki maçın oynandığı salon biraz
daha fazla gözüksün, seyirciler etrafı coştursun gibilerinden bir atmosfer
yarattı bende. Oyuncu animasyonları ise son derece güzel. Özellikle,
gerçeklerine oldukça benzetilmiş olmaları ve özelilklerinin de birebir
aktarılmış olması çok iyi. Kobe Bryant, Allen Iverson gibi önemli oyuncuların
süper tekniklerini, oyun içerisinde de analiz edebilmek mümkün. Grafiklerden
daha da öteye giden bir durun; sesler ve müzikler. NBA atmosferini sağlayan en
önemli etkenler bunlar. Basketi atan oyuncunun adının anons edilmesi,
seyircilerin muhteşem hareketler sonrası coşmaları, hücumlar esnasında salonda
çalan gaz müzikler, sizi gerçekten NBA havasına sokacaklar. Şöyle bir benzetme
aynen mümkün; eğer evinizde televizyon başında bir NBA maçı seyrediyorsanız ve
ses sisteminiz de sonuna kadar açıksa, maçtaki süper atmosferi evinizde yaşar
gibi olursunuz. İşte NBA Live 2005’te de televizyonda, NBA maçı sırasında
rastlayabileceğiniz her türlü görsel ve ses efekti mevcut. Menüde çalan müzikler
de, basketbol atmosferine oldukça uygun müzikler.
Kontrollere alışma konusunda da herhangi bir problem bulunmuyor. Zaten
isterseniz kontrolleri değiştirebiliyor ve kendi adınıza kayıt edebiliyorsunuz.
Maçlar esnasında uygulayabileceğiniz çeşitli hareketler mevcut. Cross-over ya da
reverse hareketleriyle rakiplerinizi geçmeye çalışabilir ya da atışlarınız
esnasında çeşitli adım oyunları ve feykler atabilirsiniz. Birbirinden değişik
turnike animasyonları ve smaçlar mevcut. Bu da oyunu çok renkli kılıyor. Turnike
ya da smaç basmanız için gereken tuşa bastığınız yere ve basma miktarına göre
çeşitli animasyonlar gerçekleşiyor. En güzel özelliklerden birisi de,
yapabileceğiniz alley-hoop’lar. Birbirinden farklı hareketler uygulayıp, değişik
basketler atınca, siz de gaz oluyor ve atmosfere daha da kapılıyorsunuz. NBA
Live 2005’de smaç konusuna oldukça önem verilmiş. Hatta, Dynasty Modu’ndan sonra
NBA’yi orjinal kılan en önemli özellik diyebilirim. Bunu rahatça görebilmek
için, Freestyle Challenge kısmından smaç yarışmasına katılmanız lazım. Burada
yapacağınız çeşitli türde smaçlar ile rakibinizden daha çok puan elde etmeye
çalışıyorsunuz. Yapabileceğiniz envai çeşitte smaç var. Bu modu oynarken ben bir
ara kendi adamım ile ilgilenmeyi bıraktım ve rakip basketbolcunun hareketlerine
dikkat ettim. Gözlerinize bile inanamayacağınız şekilde smaçlar basıyordu.
Örneğin, parendeler atıyor, bacak aralarından geçirerek smaçlar basıyor, hatta
panyadan sektirip havada taklalar atarak smaçlar oluşturuyordu. Bunları sizin de
yapabilmeniz için, çeşitli kombinasyonlar uygulamanız, bunları uygun zamanda ve
uygun yerlerde oluşturmanız gerekiyor. Yapmaya başladığınız zaman ise ortaya
görsel bir şölen çıkıyor.
Hava atışının dayanılmaz heyecanı
NBA Live 2005, getirdiği önemli yenilikler ile kendisini oynatmasını biliyor.
Dynasty Modu’nun özellikle alınıp denenmesi gerekir diye tahmin ediyorum.
Takımımızı maçlarda yönetmenin yanında, ilgilenebileceğimiz çeşitli
özelliklerinin de olması hoş olmuş. Önümüzdeki yıllarda oynama fırsatı
bulabileceğimiz NBA oyunları ile, bu modun daha kapsamlı bir hale getirileceğini
ve bu modda hissettirilmeye çalışılan menajerlik sisteminin biraz daha
oturtulabileceğini tahmin ediyorum. Bu arada şunu da belirtmeden geçemeyeceğim;
düşük seviyede oynuyor olsanız bile, bilgisayar sizle başa baş bir mücadele
götürebiliyor ve hem defansif, hem de ofansif olarak sizi stratejik davranmaya
sevk edebiliyor. Bunların dışında, birbirinden değişik smaçlar yapılabilmesi ve
değişik oyun modlarına da destek vermesi, NBA Live 2005’i gerçekten kaliteli bir
yapım haline getiriyor, basketbol simulasyonu olma görevini sonuna kadar yerine
getiriyor.
