Advertorial

Neden ben?

Bu gece çok
uzun olacaktı. Evinin balkonunda oturmuş sigarasını içerken yıldızlara

bakıyordu. Ne kadar da güzeldi yıldızlar. Sırf güzel oldukları için
onlardan nefret ediyordu.

Sigara paketini eline
aldı ve inceledi. Sigara sağlığa zararlıdır 
cümlesi çok tuhafına gitti, çünkü 
sigara içmek ona keyif veiyordu.On yıl az yaşarım diye içinden geçirdi.

Derken evin içine
girdi ve uzatmadan evi terketti. Arabasına ulaştığında geceyarısı yeni
olmuştu.Yola koyuldu.Radyoyu açtı bir takım şaklabanların sesine
katlanamayıp teybi kapattı. Yollar bomboştu.Taksimini ara sokaklarından
birine parketti ve İstiklal’e doğru yola koyuldu.

Caddenin
girişine geldiginde manzaralar tanidikti. Kontrolsüz içip kusan ; bilincini
kaybetmiş liseli gençler  yürümekte
zorlanan bir çok insan ; sokak köşelerinde orospular. Bu caddeden ve üzerindeki
insanlardan igreniyordu. Yeni çagin eglence kültürü bu muydu? Bilinç
duvarlarini yikna kadar alkol almak , farkli giyinmek , tuhaf konuşmak…

Her
zamanki gibi hızlı yürümeye başladı. Cadde oldukça kalabalıktı. İki
genç kızın arkasında kaldı. Kızlar bol pantalonlar giyiyorlardı ve askılı
tişörtleri vardı.Farklı olmak için böyle giyinmişlerdi fakat
birbirlerinden  farkları yoktu. Çevresinin
fabrikadan çıkmış standartlarla çevrili olduğunu farkedince irkildi.

 

  • 45’liğin
    orda bir yeni bir bar açılmış çok cool bir yer , iyi müzik çalıyor
    ortam güzel,  ayrıca bira da
    ucuz istersen bakalım.

  • Hoca sen
    hep böyle diyorsun , gidiyoruz bok gibi çıkıyor!

  • Beğenmezsen
    çıkarız alla alla , hem geçen gün Ahmet’I gördüm orda , çok tatlı
    çocuk ya!

  • Şaka!

  • Valla.

     

Öfkesi tüm
bedenini kaplamıştı ; kaçacak bir yeri yoktu. Heryerdeydiler. Fakat sonunda
hedefine ulaşmıştı ; bir ara sokağa daldı ve ilerlemeye başladı. Çıkmaz
sokağa ulaştı. Hiç ses yoktu. Sokak lambasını bir gün önce bozmuştu.
Sokak çok karanlıktı. Bir binanın yanına geldi arka kapıdan içeri girdi 
ve merdivenlerden çatıya kadar çıktı. Apartmanın çoğu dairesi boştu.
Çatıdan caddeyi görebiliyordu. Artık sadece beklemesi gerekiyordu. Bacaya
yaklaştı  ve arkasından bir çanta
aldı. Buraya ilk kez gelmiyordu. Çantayı açtı ve onu kurmaya başladı. Bir
dakikadan az sürdü. Silah rus yapımı  bir
Dragunov’du. Kıvılcım çıkarmaması için namlusu modifiye edilmişti. Şarjörü
taktı , dürbünü açtı ve izlemeye başladı. Kurbanı bir bar girişinde
masumca oturuyordu. Yanında bir kadın vardı , güzel bir kadın. Silahı
kurdu ve düşünmeden

tetiği çekti.

 

“ Uzakta
, ormanın derinliklerinde bir ev bardı , tahtadan bir ev. Küçük 
çocuk güneşin doğuşuyla uyandı. Heyecanlıydı ; belli ki bu günü
gelmesini iple çekmişti. Hemen giyindi ve dışarı fırladı. Dışarıda yaşlı
birt adam yüzünde tatlı bir gülümsemeyle onu bekliyordu.

 

  • Hazır mısın?

  •  Evet
    , herşeyi çantama koydum.

Sessizce
ormanda yürüdüler. Gölün kenarına  gelince
durdular. Küçük çocuk heyecanla çantasını açtı ve içinden el yapımı
bir olta çıkardı. Kıyıya , yaşlı aamın yanına gitti ve oltasını suya
salladı. Tam bu sırada gölün yüzeyide kendini yüzünü gördü. Bir daha
hiç bu kadar mutlu olmadı.

…..

 

Matematik
dersinin son dakikalarıydı. Tahta başınaki öğretmen bir kaç öğrenci ile
hararetli bir tartışma içindeydi. Sınıfın bir kısmı kendini derse vermişti.
Onun aklı ise başka yerdeydi.

Bakışlarını
yandaki sıraya yöneltti. Tüm ihtişamıyla orda duruyordu. Kalbi sıkıştı.

Derken
beklenmedik birşey oldu ve o aniden başini çevirdi. Eliyle tahtayi gösterek
“ Neden bahsediyor bunlar ? “ diye sordu.

Dünyanın
sonu dedikleri bu olmalıydı. Kalbi güm güm atıyordu , ağzı kurumuştu.
Gerçek olamayacak kadar güzeldi. Sanki üzerinden bir kamyon geçmişti. Aklını
toplamakta zorluk çekiyordu. “Hiçbir fikrim yok.” Diye cevap verdi. Suratında
şaşkın ifadeden dolayı kız güldü ve yanındakiyle konuşmaya devam etti.

 Bu
kız bir melekti. Göz göze geldiklerinde kendini çıplak ve güçsüz
hissediyordu. Kızın onu

Sevmesi için
herşeyi yapardi ama kiz onu hiç sevmedi.

 

—-

Yanıbaşında
duruyordu. Dizlerinin üzerine çökmüştü. Arkadaşı ise yerde yatıyordu ,
bir kaç yerinden vurulmuştu , ölümü yakındı.

Sadece
birbirlerine bakıyorlardı , söylenecek bir şey kalmamıştı.Arkadaşı 
cılız bir sesle



  • “Görüşürüz”   
    dedi.

  • Seni fazla
    bekletmeyeceğim



Arkadaşinin
cansiz bedeninin yaninda ayrildiktan  bir
kaç dakika sonra karninda bir aci hissetti elini karninda çekti ve kendi
kanini gördü. Biran içini umut kapladi. Fakat umdugu gibi degildi. Aklinda
sadece  tek soru vardi. “Neden
ben?“

Tetiği çektiği
anda bir damla gözyaşı yanaklarından aşağı süzüldü ve yere düştü. O
damlayla birlikte geçmişi de yok olmuştu.

Ölüm
hemen geldi. Kurban başindan vurulmuştu. Hemen çantasini topladi ve aşagi
indi. Arka sokaklarin birinde bir araba onu bekliyordu.

Bindi
ve uzaklaştı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu