Neden oyun oynuyoruz?
Son birkaç gündür aklıma takıldı bu soru. Belki de hepimiz zaman zaman kendimize sormuşuzdur bu soruyu, cevabını da çoğu kez alamamışızdır. Oyunlar apayrı bir dünya yaşadığımızdan çok farklı bir evren. Biz oyun severler bu evrenlere öyle bir dalıyoruz ki bazen saatlerce çıkamıyoruz. Oyunlar aslında nerede olmak isterseniz olduğunuz, ne yapmak isterseniz yaptığınız bir hayal dünyası. Belki de bizi içine çekende bu hayal dünyasında baş kahraman olma fikridir. Her neyse, gelin bu nedenleri sıralayalım, belki hepimize uygun bir neden vardır kim bilir?
Stres atmak
İnsanlar işten, okuldan geldiklerinde veya stresli bir gün geçirdiklerinde bu stresi atmak için oyunlar bire birdir. Aslında oyunların asıl amacı da budur, insanları eğlendirmektir,stresinizi atmanızı sağlamaktır. Çünkü oyunlar sizin yaşadıklarınızın dışına, olmayan yerlere götürür. Oyun oynarken diğer şeyleri düşünmez, sadece oyuna konsantre olursunuz. İnsanların çoğu oyun oynama nedenini stres atmak olarak gösterir, ancak oyun oynamak için birçok nedenimiz daha var.
En iyi olma isteği
Özellikle yeni nesil çoğu oyunun multiplayer moduna ağırlık vermesi oyuncular arasındaki rekabeti arttırdı. Artık insanlar eğlenmenin yanında, oyunu arkadaşlarından daha iyi oynamayı, daha yüksek seviyelere gelmeyi amaç haline getirdiler. Özellikle World of Warcraft gibi insanları uzun süre bilgisayar başına kilitleyen yapımlar, büyük çekişmelere sahne oluyor. Örneğin en son gelen ek pakette oyuncuların erişebileceği seviye 80 olmuştu. Bir oyuncu 27 saat kesintisiz oynayarak 80 levele ulaşmıştı. Multiplayer dünyasında çok büyük rekabetler olduğu su götürmez bir gerçek. Belki de oyun oynamamızın nedenlerinden biri de budur.
Gerçek hayatta yapamadıklarımız
Evinizden çıktınız, sadece tipini beğenmediniz diye yolda gördüğünüz birkaç öldürdünüz. Sonra hoşunuza giden bir otomobili çaldınız ve iş yerinize doğru gittiniz. Polisler biraz peşinizden geldi, ama sonra onlar da vazgeçti. Evet böyle bir şey gerçekte olması çok güç, ama oyunlarda bu dediklerimiz olabiliyor. Özellikle ‘Sandbox’ ya da ‘Open World’ olarak tabir ettiğimiz oyunlar, insanlara sınırsız bir özgürlük sunuyor. Grand Theft Auto serisi sanırız bu dediğimize en güzel örnek. İstediğimiz neredeyse her şeyi yapabiliyoruz. Gerçek hayatta aklımıza getirmemizin bile çok büyük problem yaratacağı şeyleri, gönül rahatlığı ile oyunda hayata geçirebilmek, insanların stres atmasını da sağlıyor herhalde.
Eğlenmek
İşte oyun oynamanın temel nedenlerinden biri. Oyunlar insanı bilgisayar başında tutmak için elinden geleni yapıyor ve eğlendirmeyi de ne kadar başarırsa o kadar oynanıyor. Sanırız artık eğlenmek ikinci plana atılmaya başladı. Zira en iyi olma isteği artık oyunları amacından saptırmış durumda. Tabii ki bu çoklu oyuncu modu için de geçerli. Artık oyunların tek kişilik modları 5-6 saatlik kısa oynanışlar sunuyor. Bu süre aslında yeterli, ancak oyunun içeriği eğer sizi eğlendirmiyorsa oynamak içinde bir neden yoktur.
Vakit geçirmek
Basit nedenlerden biri olarak görülebilir, ancak oyun oynamadaki en büyük nedenlerden biri diyebiliriz. Canınız sıkılır, yapacak bir şey bulamazsınız. Böyle bir durumda oyunlar, hikayeleriyle, olaylarıyla sizi alır, bambaşka diyarlara götürür. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamazsınız bile. Eğer çok fazla oynarsanız vakit geçirmekten çok oyunlar sizin vaktinizi almaya başlar. Ancak ne olursa olsun sıkıldığımızda yapacağımız en güzel şeylerden birinin oyun oynamak olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Başrolde olmak
Oyunların çoğu, size başrolü verir ve oynamanızı ister. İnsanı oyuna bağlayan ana etkenlerden biridir bu. Bu konuyu daha da açıklamak için strateji oyunlarını örnek verebiliriz. Kocaman bir ülkeyi sizin yönettiğinizi düşünün, ekonomik, sosyal, kültürel her bakımdan sizin elinizde olan bir devlet. Hepimizin aklında bir Civilization canlandı sanırım. Oyuncular kendilerine böyle büyük roller verildiğinde genelde oyuna kendilerini daha çok kaptırırlar. Egomuzu güzel güzel okşayan bu oyunlar, bizi başına kilitlemeyi büyük ölçüde başarırlar.
Kahraman olmak
Kim kahraman olmak istemez ki? İkinci Dünya Savaşı’ndasınız, en sıcak çatışmaların olduğu günlerden biri. Kafanızı mevziden zor uzatıyorsunuz. O sırada komutanınız, sizden karşı tarafın topçu birliğini yok etmenizi istiyor. Gidiyorsunuz kim var kim yoksa öldürüyorsunuz. İşte savaşın kahramanı siz oldunuz. Aklınızda bir Call Of Duty canlandıysa ne mutlu. Özellikle bu senelerde multiplayer modlara ağırlık veren COD, yine de tek kişilik modu da elden bırakmıyor. Bu tarz oyunlar genelde derin senaryolara sahip olur. Size savaş atmosferini en iyi şekilde yansıtan oyunlar, başında saatler geçirmenize sebep oluyor. Sonuçta kim biraz Rambo’luk yapmak istemez ki değil mi ?
Oyun oynama nedenlerimizi birkaç ana başlıkta toplamak istedim. Elimden geldiğince oyunlara da değindim. Oyun oynama nedenimiz ne olursa olsun aslında hepimiz tek bir nedende birleşiyoruz. Oyunları seviyoruz!
Peki siz neden oyun oynuyorsunuz?