Need for Speed: Shift 2 Unleashed

Yarış oyunları denilince son 10 yıla damgasını vurmuş bir isim var, Need for Speed… PC oyunculuğunun bir klasiği haline gelen, Electronic Arts’ın diğer seri oyunları gibi her sene yenilenip, makyajlanarak sürekli çıkmaya devam eden oyunlardan biri. Ancak toplu spor oyunlarının aksine, motor sporlarında oyuncular biraz daha farklı şeyler görmek istiyor. Yıllarca sadece kadroyu değiştirip bir iki tane de yeni hareket ekleyerek futbol oyunlarını insanlara sunmak yeterliyken, yarış oyunlarında böyle bir hamle uygulamak oyuncu için yeterli gelmiyor. Dolayısıyla arcade, -yani gerçekçilikten ziyade eğlenceye odaklı- yarış oyunları serisi Need for Speed de değişime uğradı ve Shift ismi verilen yeni konsept ile yepyeni bir havaya büründü.

Yeni bir başlangıç

Dünyanın en ünlü yarış simülasyonları Gran Turismo ve Forza Motorsport gibi büyük rakiplere bir alternatif olarak karşımıza çıkan Shift, Electronic Arts’ın en sıra dışı hamlesi oldu desek yeridir. Genellikle eğlenmek için oyun oynayan genel profile odaklanan Electronic Arts gibi bir firmanın sadece ileri seviye yarış oyunu sevenlere hitap eden bir oyun yapması büyük risk olarak görülebilir, ama ilk oyundaki başarıya bakarsak, Electronic Arts’ın bu işin altından kalkmayı başardığını söyleyebiliriz.


Gran Turismo gibi saf bir simülasyon olmasa da simülasyona çok yakın bir oyun olarak karşımıza çıkan Shift’ten sonra daha geliştirilmiş sürümü yine piyasaya sürüldü. Geliştirilmiş grafikleri, daha geniş araç yelpazesi ve yapımcıların çok iddialı olduğu, gerçekçi sürüş dinamikleri ile piyasaya sürülen Shift 2 ne kadar iyi hep birlikte bakalım.

Klasik, klasik üstüne

Bu tip oyunlarda artık bir klasik olan, “İleride müthiş araçlar kullanacaksın, ama biraz sabretmen lazım” sürüşünden sonra, normal alıştırma yarışları yapıyoruz. İleri seviyeye kıyasla daha yavaş araçlarla yarış kariyerimize başlıyor, kazandığımız deneyim ve para ile asfalt canavarı araçlarla kıyasıya bir mücadeleye giriyoruz. İlk intiba olarak, çok gerçekçi bir sunum yapan oyunun gerçekten yarışın içindeymişiz gibi bir hava yarattığını da söylemiz gerek. Özellikle de kask kamerası hayran bırakacak seviyede denilebilir.

Bu tip simülasyon oyunlarına yabancı olanlar için yarışı basitleştirecek ayarlar mevcut. Direksiyon yardımcısı, fren zamanlayıcısı gibi yardımcı araçlar sayesinde asfalta daha iyi tutunabiliyor, deneyimsiz bir sürücü bile olsak, profesyonel yarışçılara taş çıkaracak dönüşler yapabiliyoruz.

Tam tersini düşünelim. Eğer deneyimli bir yarış müdavimi iseniz, bu sefer de aracınızın en ince ayarını dahi yapabildiğiniz, kapsamlı seçeneklerle bir mühendis edası ile otomobilin her cıvatasını kafanıza göre düzenleyebiliyorusunuz. Elbette yarış içindeki yardımcı araçların da kaldırılması, daha dikkatli bir sürüş ve kusursuz bir direksiyon kontrolü gerektiriyor. Çok gerçekçi olduğu aşikar ama sadece deneyimli olmak yetmiyor aynı zamanda çok sabırlı olmak da gerekli.

Fren, fren üstüne

Genel yapı itibarıyla ilk oyuna oldukça benzeyen Shift 2, ilk iki yarıştan sonra tüm kontrol ayarlarını gözden geçirmemizi sağlıyor. Bu sayede yarışa en iyi nasıl adapte oluyorsak, ayarlar da o vaziyette karşımıza çıkıyor. Adı simülasyon olsa da tam anlamıyla gerçekçi olduğunu söylememiz mümkün değil. Evet, bu tip oyunların klasiği olan “Fren en iyi dostundur” mottosu burada da geçerli, ancak tam fren yapmadığınızda, rakiplerinize sürtünerek de doğru yolu bulmak mümkün. Burada seçim tamamıyla sizin elinizde, eğer tam bir simülasyon oyuncusuysanız ayarları ona göre yapıp en ufak hatada garajın yolunu tutabilirsiniz. İsterseniz de hasarı sadece görsel olarak belirleyip, bazı ufak tefek hataları görmezden gelinmesini sağlayabilir, yarış heyecanına kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.


Bir kere şunu kabul etmek gerekli ki, her ne kadar simülasyon olsa da, gerçeklikten biraz uzaklaşıp, eğlenceye odaklanan noktalar da yok değil. Söz gelimi yarış esnasında direksiyon hakimiyetini kaybeder, çimlere çıkarsanız, tekrar piste geri dönmeniz epey zor oluyor ve bu olay da gerçekçilik adına güzel bir detay olarak göze çarpıyor. Öte yandan köşeleri dönüşlerde daha heyecanlı sahnelerin meydana çıkması için gerçekçilikten biraz uzaklaşıp, aracı hafif kaydırarak ilerlemenin daha uygun olacağını düşünmüş yapımcılar. Böylece gerçekçilik öğeleri ile donatılmış, hafif arcade havası içeren bir yarış çıkmış ortaya.

Param var, huzurum var

Bir yarış oyunu klasiği olan, yarış hayatına züğürt başlayıp, başarılı yarışların ardından paraya para dememe sistemi burada da geçerli. D sınıfı olarak tabir edilen, en ucuz ve diğer klansmanlara göre en yavaş olan araçlarla yarış hayatımıza başlıyoruz. Bu klansmana uygun yarışları başarıp, yeterince para topladıktan sonra, daha yüksek seviye araçlara geçiş yapabiliyor, daha hızlı yarışların havasını soluyabiliyoruz.

Yeni araç almanın yanı sıra, bu tip oyunlarda mutlaka bulunması beklenen modifiye sistemi de karşımıza çıkıyor. Araçlarına ince ayar yapmayı seven, motor gücünü artırmaktan hoşlanan oyuncular için bol seçenek sunuluyor. Sadece motor ayarları değil, aynı zamanda amortisörlere, frenlere, hatta lastiklere bile müdahalede bulunarak kendinize uygun bir aracı hayata geçirebiliyorsunuz. Teknik gelişimlerin haricinde görsel yönden de aracınıza son derece hakimsiniz.

Önceki paragraflarda bahsettiğim gibi, simülasyon olarak adlandırılıyor olsa da aslında eğlenceğe yönelik bir oyun Shift 2. Yarış içerisindeki başarılarınıza göre verilen bir deneyim puanı sistemi mevcut. Yarışlardan evvel bize verilen kimi görevleri yerine getirmemiz durumunda deneyim puanı kazanıyoruz. Kaza yapmamak, belirtilen sürenin altında yarışı tamamlamak ya da öndeki aracı belli bir mesafeden takip etmek gibi görevleri yerine getirdiğimizde deneyim puanları topluyor, yeterli puanı elde edince de seviye atlıyoruz.

Yapay bu, yapay!

Shift 2’nin en büyük yenilik beklenen yanlarından biri yapay zeka kısmı idi. Genellikle bu tip oyunlarda gerçekçi kontroller ve grafiklere odaklanıldığından, yapay zeka hep ikinci plana atılır. Shift 2’de ise yapay zekanın kimi zaman başarılı olduğunu, kimi zaman ise çuvalladığını söyleyebiliriz. Rakipler bize karşı son derece agresif ve risk almayı seven yapıdalar. Ama iş kendi aralarındaki mücadeleye geldiğinde, trafik kurallarına uyan emekli komiser modundalar. Kendi aralarında hiç kaza yapmıyor, birbirilerini zora sokacak bir duruma hiç gelmiyorlar. Virajlarda biz hata yaptık mı asla affetmeyen yapılarını, birbirleri ile yarıştıklarında yapmamaları gerçekçiliği baltalıyor ve umulmadık olayların gerçekleşme ihtimalini yok ediyor.

Kontrol konusunda bol seçenek sunmasına rağmen, kimi yardımcı kontrol araçlarının kullanıcıya yarardan çok zarar verdiğini söylemek gerek. Şöyle ki, kontrollere tam adapte olamadınız ve klavyeden oynamak zorunda kalsığınız için direksiyon yardımcısını açtınız diyelim. Viraj dönerken hata yapmanız halinde sistem kontrollere öyle bir müdahelede bulunuyor ki, ne olduğunu anlayamadığınız için daha beter yoldan çıkıyorsunuz. Bu nedenle, bilgisayarda oynayanlar mutlaka direksiyon sistemine ya da analog gamepad çözümüne ihtiyaç duyacaktır.

Yolların ustası, gözlerinin hastasıyım

Görsel açıdan yapımcıları gerçekten kutlamak gerekli. Gerek araçların modellemeleri gerek oyunun ara videolarındaki sunumu gayet güzel ve insanı havaya sokacak biçimde hayata geçirilmiş. Ekrana sıçrayan toz ve  çamur parçaları, hızlandıkça titreyen arabirim gibi küçük ayrıntılar insana yüksek hız hissini çok iyi veriyor. Gerçekçi ışık ve gölge efektleri de grafik konsundaki artıların başında geliyor.

Klasik kamera açılarının içerisinde en çok beğenilen kokpit içi kamera ve özellikle de devrim niteliğindeki kask kamerası çok başarılı. Yıllarca kokpit kamerası ile oynanmasına rağmen, aslında kask içinden yarışın çok daha etkileyici olduğu görmezden gelinmişti. Shift 2’deki kask kamerasından yarışa dahil olunca ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Dönüşlerde kaskın da döneceğimiz yöne doğru dönmesi ve sarsılması ile en iyi kamera modunun bu olduğunu kesinlikle söyleyebilirim.

Seslerin bugüne kadar duyduğum en başarılı yarış sesleri olduğunu söylemek mümkün. Gran Turismo ile kıyaslayanlar ikiye bölünmüş olsa da bence burada sesler daha gerçekçi ve insanı daha fazla yarışın içinde hissettiriyor. Müzikler ise fazla gerilim yüklü olmuş, daha eğlenceli olmasını beklerdim. Menülerdeki seslerde ise çok ilginç biçimde, gereksiz bir iticilik var.


Finişe gelmeden sadede geldim

Genel anlamda ortalamanın üstünde bir yarış deneyiminin sunulduğunu söyleyebiliriz. Mümkün olduğunca gerçekçi hazırlanmış yarış modu ve yeni eklenen kask kamerası ile gayet başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Konu safkan simülasyonlarla kıyaslamaya geldiğinde ise Shift 2’nin farklı bir platformda olduğunu söylemek gerekli. Evet, simülasyonlardaki gibi teknik alt yapı kurulmuş ama eğlence için eklenmiş öğeler de yok değil.

Eğer Need for Speed serisindeki arcade yarış sisteminden farklı olarak yeni bir şeyler denemek ve biraz da simülasyonun tadına varmak istiyorsanız, geçiş için güzel bir seçim olabilir. Gerçekçi yarış dinamiği sunuyor olmasına karşın, kontrollerdeki bazı eksiklikler de gözden kaçmıyor değil. Gran Turismo ve Forza ile kıyaslanacak seviyede olmasa da çok başarılı bir yarış deneyimi olduğu su götürmek gerçek.

Exit mobile version