Oyun Ön İncelemeleri

Need for Speed: Underground 2 – Demo

Gerçek hayatta hız ne kadar tehlikeli birşey olsa da, bilgisayar ortamında oynadığımız kaliteli yarışlar, gerçek hayattaki tehlikeyi heyecana dönüştürüyor. Böylece insanlar hız tutkularını, gerçekte kendi hayatlarını tehlikeye atmaktansa, bilgisayar ortamında daha hızlı ve kaliteli arabalar eşliğinde tatmin ediyorlar. Need For Speed Underground serisi, bu ihtiyacı karşılayan yarış oyunları içinde sivrildi ve lider konumuna geldi. Birbirinden farklı ve son model arabalar içermesi, bunları kendi istediğimize göre ve fazla sayıda değişik parça ile modifiye edebilmemiz, değişik oyun modlarını bulundurması ve heyecanı iliklerimize kadar işlemesi, Need For Speed Underground’u, patron yaptı. Kendi adıma konuşursam, Underground’u bitirebilmek için başında saatler harcadım, geçildiğim zaman sinirlenip oraya buraya vurdum, oynarken birinci olmaktan başka birşeyi gözüm görmedi. En büyük zevkim de, değişik arabalar tasarlamak oldu. Underground 2’nin duyurulmasından sonraki secvincim, anlatılacak türden değildi, bu yaşanabilecek birşeydi.

Hız nedir? Underground 2 cevaplıyor
Need For Speed Underground 2’nin demosunu yüklemeye başladığımda, içimde hiçbir şüphe yoktu. Hem Electronic Arts imzasının olması, hem ilkinin kaliteli olması yetiyordu benim için. Yükleme tamamlandı ve demoya girişi yaptık. Daha ilk dakikadan insanın kanı kaynamaya başlıyordu, çünkü bizi hemen yarış moduna sokacak bir video ile karşılaşıyoruz. Buradaki birçok sahneyi, yarışlar içerisinde bizzat yaşayabileceğimiz için de seviniyorduk bir yandan. Video’dan sonra menüler içerisinde dolaşmaya başladık. Bu demoda bulduğum en negatif taraf, tadı damağımızda bıracak olan birçok öğenin bulunması ya da bulunmamasıydı. 

Demo bize sadece iki oyun modu ve oynanabilecek bir tek araba sunuyor. Mod’lar olarak, Free Roam ve Quick Race var. Bu mod’lardan birine girip incelememe başlamadan önce, grafik detaylarını da son seviyeye getirdim ki, görsel şölenden sonuna kadar faydalanabileyim. İlk olarak quick race modunu tercih ettim ve burada da “Circuit” ya da “Drift” yarışlarından Circuit’i seçtim. Demoda sadece Nissan 350 Z ile oynamamıza izin veriliyor, bu arabanın birkaç modifiyeli hali var, bunlardan birisini seçiyor ve direk yarışa giriyoruz. Tabii unutmadan, Underground 2 çıktığında, Nissan’ın yanında, Mitsubishi, Subaru, Toyota, Mazda ve bunun gibi ileri gelen markaların çeşitli modellerini, lisanslı olarak içerecek. Daha başlar başlamaz, çevrenin muhteşem detayı ve grafiklerdeki inanılmaz gelişme bizi büyülüyor. Özellikle parlaklık ve ışık efektleri tüyleri diken diken edecek derecede güzel. Arabaların detayları da bir o kadar harika. Yarış başlıyor ve hız artıyor. İlerledikçe, ne kadar gerçekçi bir alanda yarıştığınızın farkına varıyorsunuz. Neredeyse hiçbir mekan birbirini taklit etmiyor, başlı başına yepyeni yerler yaratılmış ve harika biçimde detaylandırılmış. Nitro’yu verdiğiniz zamanki efekti görmek ve yaşamak ise ayrı bir zevk. Görüntü birden değişiyor ve hakikaten hızlandığımızı anlıyoruz, hatta bazen hızımı alamayıp nitro’yu bir kerede bitirdiğim bile oldu. Yapay zekada da hafif bir oynama seziliyor, önünüze geçen araçlar, siz tekrar onu geçmeyin diye önünüzde seyrediyor ve geçiş yollarınızı tıkmaya çalışıyorlar. Zorluk seviyesini arttırdıkça daha çetin bir hal alıyorlar.

Gelelim Drift moduna. Bilmeyenler için hatırlatalım, Drift’te manevra kabiliyetimiz ölçülüyor ve çeşitli virajlarda el freni ya da dönüşlerle çeşitli manevralar yapıyoruz. Bir manevrayı ne kadar uzun süre yaparsak, o kadar puan alıyoruz. Şahsen, ilk Underground’da benim en favori modum buydu. Underground 2’de de heyecan ve eğlencesinden hiçbirşey kaybetmemiş Drift modu. Üstelik, Drift yaparken karşınıza başka araçlar da çıkıyor ve böylece serinizi bozabiliyorlar. Yani artık Drift yaparken daha dikkatli olmamız ve seri davranmamız gerekiyor. Bir de puan toplamak eskisi kadar kolay değil gibi geldi. Aracın kontrolü biraz daha zorlaşmış ve topladığınız puanı ufak bir darbe ile hemen kaybedebiliyorsunuz. Olsun, biz zoru severiz diyerek, Need For Speed Underground 2’yi belki de baş tacı yapacak olan en önemli mod’a geçiyoruz, Free Roam.

Motor sesinin verdiği gaz
İlk olarak bu modun ismini görünce, “Aman, şehirde boş boş dolaşacaz mı şimdi?” gibilerinden bir düşünce geçti aklımdan. Meğer işin sırrı buradaymış. Free Roam, koca bir Underground şehrinde geçiyor, şehrin caddelerinde istediğimiz gibi dolaşabiliyoruz. Şehirde, yarışların yapıldığı belirli noktalar ve araba değiştirebildiğimiz bir garajımız var. Bu yerlerin hepsi, haritamızda gösteriliyor ve biz de bu sayede gidip istediğimiz yarışa katılabiliyoruz. Şehir büyük sayılır, hatta demo’da kapalı olan bölümler de vardı. Orjinal oyunda, çok daha büyük bir şehirle karşılaşacağımızı söyleyebilirim. Underground 2’deki en önemli yeniliklerden birisi de SMS olayı. Şehirde dolaşırken, SMS’ler alacağız ve nerede hangi yarış var, ödülü ne, kaç rakip var hepsini öğrenebilecek, bu yarışlara katılabileceğiz. Yani uzun lafın kısası, artık yarışlardan sonra menüye dönme olayı kalkıyor. Yarışta olmadığımız zaman, şehir içinde dolaşıp, mükemmel grafikleri görebileceğiz, tabii dolaşırken yeni SMS’lere de her zaman hazırlıklı olmamız gerekiyor, çünkü devamlı bir yerlerde bir yarış organizasyonu düzenleniyor. 

Ses ve müzikler konusunda da çok fazla yoruma gerek yok. Underground’da seslerin bizlere sunduğu heyecan kasırgası ve hız duygusu, Underground 2’de de aynen devam ediyor. Özellikle, araçlar kalkıştayken çıkan motor sesleri, insanı tam bir yarışçı moduna sokuyor. Müzikler yine gaz, üstelik demoda sınırlıydı, orjinal oyunda daha çok müzik dinleyeceğiz. Hatta dinlemekle kalmayıp, kendi arabalarımızda çalacağız. 

3…2…1…
Need For Speed Underground 2’nin demosu bile bizleri heyecanlandırmaya yetiyor. Dedik ya, o kadar çok şeyi damağımızda bıraktı ki, bütün sabrımızı aldı götürdü, bir an evvel orjinal versiyonun çıkmasını ve alıp suyunu çıkartana kadar oynamayı istiyoruz. Şunun şurasında Kasım’a ne kaldı, biraz daha sabır. Underground 2, gümbür gümbür geliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu