Need For Speed: Underground 2
Uzun yıllardır otomobil yarışı yapar durur firmalar. Onlar yapa dursunlar, ben her çıkan yarış oyunun ardından kendime hep aynı soruyu yöneltirim: “Ama nereye kadar?” Gerçeği söylemek gerekirse, artık otomobil oyunlarından midem bulandı. Sıkıldım. Sürekli aynı atmosfer, aynı gerilim, aynı entrikalar. Yok efendim şu oyunda daha iyi çarpışma sahneleri varmış. Yok şu daha gerçekçiymiş. Yok şu oyundaki arabalar daha hızlıymış falan da filan…
Bunca şeyden sonra kendime bir soru daha yöneltebiliyorum (helal olsun bana!): “Peki ama neden sıkıldım?” Diğer yarış oyunu tutkunlarına biraz tuhaf gelecektir şüphesiz. Aslında sebebi çok basit. Her tür oyunda olduğu gibi, bu türde de çeşitlilikten, ilginçlikten hoşlanırım ben. Her ne kadar otomobil manyağı olmasam da, güzel oyuna asla “hayır!” diyemem. Ama her türde olduğu gibi bu türde de en sağlam oyunlar bile yeniliğe çok uzak oluyorlar. Pahalı arabalar, gerçekçi otobanlar, sürat, hız, ama nereye kadar?
NFS: Underground gerçekten iyi bir oyun. Buna asla “hayır kötü oyun” diyemem. Ama benim beklentilerimin birçoğunu karşılayamadı. Bunlar neler miydi? Hız duygusu iyiydi, ama arabaların kokpitleri yoktu. Grafikler ve atmosfer süperdi, ama araba modifikasyonu çok sıradandı. Her şeyi bir kenara bırakın, yarıştan yarışma menüler sayesinde geçiyorduk. Yuh yani! Sokak yarışı isteyen bir adam, ne yapsın menüyü? Kısacası oyun güzel ama bir o kadar da kötüydü bence.
Ve…
Aslında bunca sözden sonra işin aslına gelmek gerekirse, Underground yarış oyunları türünde bir hayli hareketliliğe yol açtı diyebilirim. Şu anda yapım aşamasında olduğunu bildiğim bir ton yarış oyunu var ki, hepsi de Underground tarzında. Grafikleri, atmosferi. Her yönleriyle Underground’ı çağrıştırıyorlar.
Bırakalım onlar Need for Speed’i bir adım geriden takip etsinler, biz Undergroun 2’ye geçelim. Evet, Underground 2 şu anda yapım aşamasında. Oyunu EA Black Box firması yapıyor. Oyunun henüz çıkış tarihi belli değil. Ama tüm platformlar için çıkacağını biliyoruz. Ayrıca sizi bilmem ama, bu defa benim istediğim türden bir oyuna kavuşma ihtimalim oldukça yüksek. Çünkü Underground 2, benim yarış oyunlarında en nefret ettiğim şeyi ortadan kaldıracak, neyi mi? Tahmin edin. Tabii ki menüleri! Her yarış sonunda menülere girip ayar yapmaktan, araba seçmekten ve “Ok” düğmesine basıp oyuna dönmekten bıktım. İşte Underground 2, bu işi tamamen olmasa da büyük bir oranda çözecek.
Peki menü olmazsa oyun da nasıl ilerleyeceğiz? Menü denilen zımbırtıya o kadar alışmışız ki, bir türlü kurtulamıyoruz şu zımbırtıdan! Bakın şimdi anlatıyorum. Bir arabanız var öyle değil mi? E tabii ki olacak, yarış oyunu bu! Bu arabanıza atlıyorsunuz ve koskocaman bir şehirde dolaşmaya başlıyorsunuz. Tabii yine gece :). Etrafta barlar var, dükkanlar var, serseri grupları ona buna laf atıyor (klasik). Önce ne yapmak istediğinize karar vereceksiniz. Mesela ilk olarak tabii ki bir yarışa katılıp para kazanmanız gerekiyor. Arabanız ile bir grubun yanına gidecek ve onlara yarış teklif edeceksiniz. Ve hemen yarışa başlayacaksınız. Kazanırsanız yine her zaman olduğu gibi para ve üne sahip olacaksınız. Para ile arabanızın modeli Toyota diyelim. Hemen Toyota’nın parça satan dükkanına gideceksiniz. Tabii ki yine şehrin içindesiniz ve oyundan kopmadınız. Menü diye bir şey yok farkındaysanız. Dükkandan istediğiniz parçayı alıp modifikasyonunuzu tamamlayacaksınız. Kazandığınız ün ile de, bazı gruplar size yarış teklif edebilecekler. Ününüz ne kadar artarsa, o kadar da yarışa katılacaksınız. Aynı zaman da oyunun akan bir senaryosu da olacak. Yani şehirde başıboş gezmenin yanı sıra, yapmanız gereken görevler de olacak.
Tosbağadan terfi!
Underground 2, ilkinden çok daha fazla araç modeli içerecek. Bunların birçoğu da yine çok pahalı olmayan, seri üretim araçlardan oluşacak. Zaten gidip sıfır bir Ferrari ile şehirde dolaşmanın ne tadı olabilir ki? Yine klasik bir Honda, Toyota ya da Hyundai ile oyuna başlayacağız. İleride para ve ün kazandıkça, arabamızı modifiye edeceğiz. Yani sizin anlayacağınız arabamızı tosbağadan, lüks bir arabaya çevireceğiz.
Oyunda o kadar çok modifikasyon seçeneği olacak ki, ileri bölümlerde hızlı bir arabaya geçmek zorunda kalmayabileceğiz. Bunun yanı sıra bu kez araç parçaları her yarış sonunda belli paketler halinde önümüze sunulmayacak. Tabii “ben fazla uğraşamam” diyenler için hazır mod kitleri de olacak, ama “ben uğraşırım, oyunun tadı burada” diyenlere aracın her parçasıyla tek tek oynama imkanı da verilecek.
Tabii araca uygulayabileceğiniz makyajın dozu da iyice artacak bu oyunda. Envai çeşit body kit, boya seçeneği, far, çıkartma ve daha ne isterseniz oyunda olacak.
Son Söz
Yapımcı firma oyun hakkında bu bilgilerden başka bir şey biz oyun severlere iletmediler. Ama ileride bir sürü yenilik daha duyacağımızdan hiç şüphem yok. Eğer Underground 2 çıkıyorsa, ilkinin en az 5 misli olmak zorunda. Tabii bu benim düşüncem. Ben de çok oyun oynayıp, az yorum yapanlardanım :). Ama şunu herkes ile paylaşmam gerek: Şimdiye kadar birçok oyun serisi takip ettim. Aynı şekilde kitap/çizgi roman ve film serisi de. Ama nedense hep ilklerden zevk aldım. Yani ilk oyundan, ilk kitaptan, ilk filmden, hep ilk, ilk, ilk… Eminim ki Underground 2, benim bu sözlerimi bir balon gibi şişirip havada uçuracaktır. Bundan fazlasıyla eminim.