New Super Mario Bros. Wii
Kısa bir aranın ardından tekrar hoplamaya, zıplamaya başladık. DS’in minik
ekranının sınırlarını zorlarcasına tepinirken, çıkan seslerden, topladığım
altınlardan, ayak bastığım mekanlardan aldığım zevk, hele de kahramanımızın
boyutları tüm ekranı kaplayınca aynı derecede artıyordu. Şimdi daha büyük
ekranda, hareket algılayıcı kontrollerle, üstelik tek başıma değil;
arkadaşlarımla çıkarıyorum bu keyfi. Tamam, kabul ediyorum, daha önceden oynamam
gerekirdi, ama ne demişler “geç olsun da güç olmasın!”
Evet, Mario’dan bahsediyorum. Yıllardır yüz binlerce borudan girdi çıktı,
bir o kadar altın topladı, sayısız kere prensesi kurtardı, ona gönlünü daima
verdi, ama kaplumbağa kral (Bowser) ve adamlarından oldum olası kurtulamadı. Bu
macerada da aksiyonun farklı boyutlarını, düşmanı alt etmenin eğlencesini, en
önemlisi de ortaklaşa ilerlemenin (Mario ve Luigi) verdiği muhteşem duyguyu
tadıyoruz.
Bu bir aşk hikayesi
Gelelim hazin senaryomuza. Yıllardır çıkarılan Mario oyunlarında hikaye
hemen hemen aynı, ancak işleyiş şekilleri farklıdır. Nitekim New Super Mario
Bros.’un DS versiyonunda, güzel prensesimiz bir karışıklık esnasında
kaçırılıyordu. Sarayda meydana gelen bir patlama, kır yürüyüşü yapan Mario ve
prensesi telaşlandırmış, bunun üzerine Mario, ne olup bittiğini öğrenmek için
saraya doğru koşmuştu. Aslında bu bir tuzaktı ve o sırada kaplumbağa kralın
adamları prensesi kaçırıyordu.
Oyunumuzun Wii versiyonunda ise, kaçırılma olayı biraz daha farklı.
Sarayda özel bir gündür ve herkes, yemek için büyük pastanın alana getirilmesini
beklemektedir. Pasta gelir, ama hiç de lezzetli değildir. Çünkü pastanın içinden
kaplumbağa kralın adamları çıkar ve prensesi kaçırır. Durumun şaşkınlığını kısa
sürede üzerinden atan Mario, Luigi’yi yanına alarak kurtarma mücadelesi için
yola düşer. Sarayın diğer hizmetkarları da bu macerada kahramanlarımıza çeşitli
konularda yardım edecektir.
New Super Mario Bros.’ta normal oyun modu, mini oyunlar ve ekstra
haritalar bulunuyor. Hemen senaryo moduna adım atıyor, atlamaya zıplamaya
başlıyoruz. İlk dikkat çeken unsur, güzel tasarlanan bölümler. Hem renk, hem
fonksiyon, hem de ilerleyiş parkurları açısından bizi çok eğlenceli deneyimler
bekliyor. Nintendo DS versiyonunu da oynamış ve bitirmiş biri olarak
söyleyebilirim ki, bölümler Wii versiyonunda daha büyük ve daha detaylı. Zaten
olması gereken de buydu, değil mi?
Wii kumandasını, klasik bir gamepad gibi tutarak kontrol ediyoruz kahramanımızı.
Yön tuşları yine aynı görevi görürken, 1 ve 2 tuşlarına basarak da hızlı
koşabiliyor, atlıyor ve saldırı özelliklerimiz varsa bunları kullanabiliyoruz.
Gerçi Mario için klasik Nintendo kontrolleri kullanılırsa daha iyi olur. Tek
kişilik tecrübeler eğlenceli anlara sahne olurken, klasik Mario unsuru olarak
bir yere takılıp kaldıysanız ve devamlı orada başarısız oluyorsanız, sinir
olmaya da başlıyorsunuz haliyle. Peki daha fazla zevk için ne yapmak lazım?
Tabii ki co-op!
Oturmaya mı geldik buraya?
Oyun, 4 kişiye kadar co-op oynanışa destek veriyor, ama en azından bir
arkadaşınızla birlikte yola çıktığınızda, Mario’nun zevki kat kat artıyor. Mario
ve Luigi ikilisi, bu aşamadan sonra sadece düşmanlarla değil, aynı zamanda
birbirleriyle de mücadele etmek zorunda. Zira iki oyuncu, iki farklı karar
mekanizması olduğu için bazen çakışmalara sebebiyet verebiliyor. Birbirinizin
kafasına basabilir, uçurumdan aynı anda atlarken birbirinize çarpıp düşebilir,
daha da kötüsü kendi arkadaşınızı düşmanların eline düşürebilirsiniz. Bunlar
işin sinir bozucu kısmı değil, eğlenceli kısmı. Zira çok keyifli atraksiyonlar
bunlar. Hem bunlara maruz kalmamak için bile yaptıklarınız, sizin istemeden de
olsa özel taktikler belirlemenizi sağlıyor.
Şimdi, oyun deneyimine etki eden bazı özelliklerden bahsedelim. Bilindiği
gibi bu seride bloklara kafa atarak altın ve değerli mantarlar toplamayı
amaçlarız. Gelenek, yeni seçeneklerle New Super Mario Bros. Wii’de de sürüyor.
Nintendo DS versiyonunda olmayıp da Wii versiyonunda kullanabildiğimiz bazı
silahlarımız var. Örneğin penguen adam kostümü. Bu kostüm sayesinde, dondurucu
haritalarda rahatlıkla hareket edebiliyor, buz üzerinde hızla kayabiliyor ve
düşmanlarımızı geçici süreliğine dondurabiliyoruz. Dondurmaya yarayan bir diğer
silahımız da buz çiçeği.
Uçmayı seven oyuncular için de pervaneli bir kostümümüz var. Bu sayede tek
seferde uzun bir mesafeyi uçarak gidebiliyoruz. Tüm tehlikeler uzakta, siz
bulutların altında mutlu mesut ilerleyebiliyorsunuz. Tabii ki tüm altınları
toplayarak ekstra haklar elde etmek istiyor ve düşman öldürerek de puan
yükseltmeyi planlıyorsanız, bu kostümü çöpe atın gitsin. Nintendo DS
versiyonunda, tüm ekranı kaplayana kadar büyümemize yardımcı olan sihirli mantar
ise, Wii sürümünde bulunmuyor.
Ek olarak özellikler hakkında hoşuma gitmeyen bir unsuru sizlerle paylaşmak istiyorum. New Super Mario Bros. NDS’de aynı bölümde iki özellik elde ederseniz, biri o anda aktif oluyor, diğeri de ekranın sol üst köşesinde yedekte bekliyordu. Böylelikle birini kaybetseniz bile, hemen devreye yedek gücü sokabiliyordunuz. İşte bu uygulama, Mario’nun Wii versiyonunda kullanılmamış. Ödül evlerinden kazanabileceğimiz özellikler, oyunun genel haritasında kayıtlı olarak bekliyor. Böylelikle istediğimiz haritaya giriş yapmadan önce istediğimiz özelliği kullanabiliyoruz.
Co-op oynanışa geri dönelim. Bu oyun hakkında size en önemli tavsiyem, kesinlikle tek başına oynamamanız yönünde. Az evvel de biraz bahsettim, gerek kolaylıkları, gerekse de bazı hatalara sebebiyet vermesi sebebiyle çok eğlenmeniz, çok büyük ihtimal. Düşünün, iki kişi beraber oynuyorsunuz. Biriniz öldü ve tekrardan oyuna dahil olması gerekiyor. Peki, bu nasıl oluyor? Adamımız bir baloncuk içinde uçarak geliyor, siz de ona dokunarak tekrardan oyuna alabiliyorsunuz. İkiniz birden aynı anda ölürseniz ise, bölümü tekrar ediyorsunuz. Size minik bir de sır: En az iki kişi oynarken, birinizin herhangi bir boşluğa düşmesi kesinleşirse, A (pause) tuşuna basın. Böylelikle hemen baloncuk içine alınıyorsunuz ve tekrar başladığınızda, baloncuğu güvenli bölgeye çekerek arkadaşınızın size dokunmasını isteyin. Böylelikle yola ölmeden devam edebilirsiniz.
Yapımın grafikleri güzel. Mario ve Luigi başta olmak üzere tüm karakterler çok güzel tasarlanmış. Bowser’ın gözlüklü hali de ayrı bir karizma olmuş. Karlı bölümler, yeşil alanlar, kumlarla kaplı alanlar, hem görsel, hem de işlevsel olarak etki ediyor. Şöyle ki, kum tuzağına yakalanırsanız, batıp ölürsünüz. Aynı şekilde buzdan zeminler de normal alanlara göre çok kaygan olabiliyor örneğin. Görsellikte tek sıkıntım, arka plan detaylarının net olmaması. Biraz daha güzel olabilirdi. Sesler, müzikler ise, yeni eklentilerle birlikte daha da güçlü.
Kesinlikle co-op oynanmalı
Son sözlere gelirken, bu oyunu arkadaşlarınızla birlikte oynamanızı, işte asıl o zaman asıl zevkinin çıktığını bir kez daha belirtmek istiyorum. Eski Mario oyunlarından çoğu konuda destek alan yapım, kızgın lavlarla bezeli kalelerdeki tuzak yollarıyla beni eski günlerime götürdü. Hani önünüzde 3 yol vardır, bir tanesi doğrudur. Dolayısıyla siz yanlış yoldan giderseniz, bir süre sonra yine aynı noktaya gelmiş olursunuz. Bu ve benzeri durumlar, hep bizlerle olacak sanırım. Buna da kısaca değinmeden edemedim. Mario, belki de sıkılmadan oynanabilecek, sonsuza dek yeni versiyonları hazırlanabilecek tek oyun serisi.