Sinema dünyasının ne kadar renkli olduğunu benim kadar iyi biliyorsunuz. Ne ararsanız var; dram, fantastik, macera, korku, gerilim, romantizm ve daha sayamayacağım kadar çok içerik.
Kimi zaman düşünmeden edemiyorum; “neden bazı filmler sürekli kendisini tekrarlıyor?” diye. 21 Mart günü vizyona girecek olan Non-Stop, umuyorum sizler için bu hissi barındırmaz.
17 Mart akşamı Beyazperde.com’un desteğiyle düzenlenen Non-Stop filminin ön gösterimi beni geçmişe alıp götürdü. Hatta o kadar eskiye götürdü ki kendimi 1994 yılında buldum. Hatırlayanlarınız vardır; Keanu Reeves ve Sandra Bullock’ın başrollerinde yer aldığı Speed (Hız Tuzağı) filmini. İkinci filminin vasat olduğunu düşünsem bile, ilk filmi kesinlikle izlenmeye değerdi. Bir otobüsün içerisinde bulunan bomba ve eğer otobüs belli bir hızın altına inerse bu patlayıcılar infilak edecek. İzlemediyseniz, bu filmi bir kenara not alın, biz kaldığımız yerden devam edelim.
Non-Stop, bizleri sorunlu bir hava polisi olan Bill Marks ile tanıştırıyor. Kimin suçlu, kimin suçsuz olduğu belli olmayan bir uçak dolusu insanla baş başa kalan Bill, yerden tam 12 bin metre yükseklikte hayat mücadelesi vermek zorundadır. Uçağa bindikten bir kaç dakika sonra gizemli mesajlar alan Bill, yolcuların hayatlarının tehlikede olduğuna bir süre inanmaz ancak olaylar çok hızlı gelişir ve her 20 dakikada bir, uçakta birileri ölmeye başlar. Yolcuları ve kaptanları, uçak içerisinde bir suçlu olduğu konusunda bir türlü ikna edemeyen hava polisi, bir süre sonra terörist konumuna düşer. Bill’in durumu daha da zorlaşmıştır, zira etrafında güvendiği tek bir insan kalmıştır; yan yana yolculuk ettiği Jen Summers.
Non-Stop filminin yapımcıları aynı zamanda Sherlock Holmes’un da yapımcılığını üstlenmiş. Filmin yönetmeni; Kimliksiz, Evdeki Düşman ve Mumya Evi’nden tanıdığımız isim Jaume Collet-Serra. Başrollerde; Yıldız Savaşları ve Batman Başlıyor filminden tanıtığımız Liam Neeson, Büyük Lebowski ve Hannibal filminden tanıdığımız Julianne Moore, İstila ve 12 Yıllık Esaret’ten tanıdığımız Scoot McNairy, Michelle Dockery ve Nate Parker gibi isimler yer alıyor.
Non-Stop’ın diğer güzel bir yanı da film boyunca görülen mesajlaşmalar, tamamen Türkçe. Calinos Films’in yurtdışındaki yapımcılar ile girdiği ortak çalışmanın sonucu olarak filmdeki SMS’ler tamamen Türkçeleştirilmiş. Bu sayede Türk izleyiciler mesajları altyazılı okumak yerine gerçekten telefon ekranının içinde Türkçe görebilecekler.
Son olarak belirtelim, filmimiz IMDb kullanıcılarından 7.4 puan alırken, Metacritic puanı 56 ve film 3D değil.
