Oyun Filmleri
Film oyunlarını hepimiz biliriz hatta kitap ve çizgi roman oyunlarını da. Bir film veya tutulan bir çizgi romanın ardından oyunu da gelir ve yapımcılar gelirlerini katlar. Kimi tutulmuştur bu oyunların, kimi de sadece film fanatikleri tarafından oynanıp rafa kaldırılmıştır. Evet, kısacası oldukça rastlanan bir durumdur bu. Fakat benim irdelemek istediğim konu; çok satan video oyunlarının filmleri. Ender görülen bir durum aslında bu çünkü oyunu yapılan çok film olmasına rağmen, bir video oyununun beyaz perdeye aktarıldığı pek sık görülmez veya başarısız bir deneme olur genelde. Her ne kadar son dönemde bu sayı arttıysa da biz oyuncular elbette daha kaliteli işler bekliyoruz prodüksiyon şirketlerinden.
Geçmiş zaman olur ki
Oyun temelli filmlerin moda olması geçmişi aslında bir 15 senelik geçmişe dayanıyor. Mortal Kombat birçok oyuncu hatırlayacaktır. Büyük ses getirerek çekilmiş bir filmdi, fakat malesef beklentileri karşılamamıştı. Ardından devam filmi çekilse de, o ilk filmden daha beterdi ve efsane dövüş oyununun şanına leke sürülmüştü. Zira filmden aklımda kalan en iyi nokta müziklerdi. Ayrıca önümüzdeki senelerde yeni bir Mortal Kombat filminin geleceği konuşuluyor. “Önceki filmlerden çok daha iyi olacak” diyen yapımcılara tüm kalbimle inanmak istiyorum.
Aslında Mortal Kombat’dan önce, bir Nintendo efsanesi olan Super Mario’nun da filmi çekilmişti. Mario rolünde ise Bob Hoskins vardı ve bu film de bir hayal kırıklığıydı yine. Başka bir dövüş oyunu olan Street Fighter ise ülkemizde 1994 yılında “Sokak Dövüşçüleri” adıyla gösterime girmişti. Jean Claude Van Damme’nin karizmatik sarışın asker Guile’yi canlandırdığı film tam anlamıyla bir rezaletti. Hatta geçtiğimiz sene “Street Fighter: The Legend of Chun-Li” adıyla bir Street Fighter filmi daha çekildi ama yine bekleneni alamadı serinin hayranları.
Aynı tas aynı hamam
Her seferinde hayal kırıklığı yaşıyor olsak da yine sempatiyle bakıp, filmleri bekliyoruz biz oyuncular. Her ne kadar efsane oyunların hikayelerine zarar verilerek çekilen bu filmler başarısız olsa da bize sempatik gelmeye devam ediyorlar. Bir başka dövüş oyunu faciası da bu sene Tekken ile yaşandı. Playstation ve arcade makinelerini var eden Tekken efsanesi ve serisi, ana karakterlerden yoksun bir şekilde 90 dakikaya sığdırılarak bir film haline getirildi ve son zamanlarda izlediğim en kötü film madalyasını kaptı. Konsolumda, bilgisayarımda oynadığım oyunların sevdiğim karakterlerini, senaryolarını film olarak görmek hoşuma gidiyor elbet, ama bu şekilde değil. Çünkü bu şekilde efsane hikayeler sadece gişe uğruna harcanıyor ve ortaya bir sinema çöplüğü çıkıyor. Ne karakterler tam olarak işleniyor ne de konular.
“Peki, bu kadar oyun filminin arasında hiç mi kurtaran yok?” dediğinizi duyar gibiyim. Elbette hem oyunun ruhunu yansıtan hem de güzel olan filmler çekildi. Her ne kadar tam puan alamasa da Hitman, Resident Evil serisi ve Tomb Raider serisi bence paçayı kurtaran filmler arasındaydı. Tabii ki Hitman gibi geniş kurgulu, mükemmel bir suikastçılık oyununu tek bir filme sığdırmak ne kadar doğru bilemem. Umarım yapımcılar devam filmini daha da geliştirerek çekmeyi planlıyordur. Resident Evil serisi ise yıllardır ülkemizde de “Ölümcül Deney” ismiyle veriliyor ve oyunu oynamayan kesim bile filmini tanıyor. Önümüzdeki aylarda zaten Resident Evil: Afterlife filmi bekleniyor.
Max Payne, Far Cry, Postal, Doom gibi oyunlara da filmler çekildi aslında, ama bunlardan bahsetmek bile istemiyorum açıkçası. Özellikle Max Payne ve Doom gibi efsane oyunların bu şekilde harcanışı eminim ki tüm FPS-TPS severleri üzmüştür. Aslında Doom’un filmindeki FPS geçişi sahnesinde oldukça heyecanlanmıştım, ama tam da o sırada film zaten bitiyordu. Ne yazık! Ayrıca bu yıl Prince of Persia: Sands of Time adlı film de çekildi, fakat malesef henüz izleme imkanım olmadı. Aldığım duyumlar ise farklı yönde, kimileri oyundan çok kopuk bir film olduğunu söylese de kimileri de filmin başarılı olduğunu belirtiyor.
Etki tepki yasası
Aslında burada tüm suç film yapımcılarının mı? Sanmıyorum… Oyunların üretici firmaları, isim haklarını bu kadar kolay satmamalı bence. Eğer başarısız bir film olacaksa, sadece oyunun hayranlarını gişeye çekme amaçlı bir film yapılıyorsa, isim hakları kesinlikle satılmamalı diye düşünüyorum. Çünkü yılların efsanesi oyunların, 90 dakikalık kısa bir filme sığdırılıp oldu bittiye getirilmesi hoş bir durum değil. Bence Tekken’in yapımcısı Katsuhiro Harada’nın filmin berbat olduğunu belirtmesi güzel bir tepki oldu, kendisi filmin yapım aşamasında kendilerine hiç gösterilmediğini de belirtmiş. Bu durum da kafalarda bolca soru işareti bırakıyor. Benim tek temennim ise bu konuda hem oyun yapımcılarının hem film yapımcılarının ince eleyip sık dokuması, bunca senenin ve başarısız işin ardından baya bir ince elemeliler çünkü.
Bizler ne kadar konuşsak da aslında biliyorum film yapımcıları oyunları filme uyarlamaya devam edecektir. Yanlış anlaşılmasın, bu duruma kesinlikle karşı değilim; sadece düzgün yapıldığı sürece! Bu arada Mass Effect, Call of Duty, Bioshock ve Mortal Kombat 3 gibi oyun uyarlaması filmlerin de müjdesini vereyim. Pardon, belki de müjde değil de kara haber demeliydim. Lütfen beni haksız çıkarın sayın yönetmenler.