Makale

Oyundan Ses Geliyor

Bir filmin başarılı olması için ne gereklidir? En başta başarılı bir senaryo!
Eğer iyi bir hikayeniz yoksa, en büyük puntolarla gazete ve dergilerde yer
etmiş, çok popüler bir oyuncuyu da getirseniz fayda etmez. Böyle bir durumda
film belki izlenir fakat başarılı değildir.

Senaryo sorununu hallettiniz diyelim. Karakterleriniz, aklınızın bir köşesinde
canlandırılacağı aktör veya aktristleri bekliyor. Eğer kalitesiz oyunculardan
kurulu bir ekip yaratırsanız, sonuç gişede hüsranla sonlanabilir. Bu sebepten,
başarılı senaryo ve kaliteli bir ekip, yolun yarısı demektir. Diğer yarısı mı?
İşinin piri bir yönetmen, filmin kalitesine önemli bir katkı sağlayabilir fakat
unutulmaması gereken en önemli nokta, belki de müziklerdir. Düşünün ki Sylvester
Stallone’li Rocky serisi, müzikleri olmadan sıradan bir film olabilirdi. Kimse
Rocky-4’teki “No Easy Way Out” adlı parçadan etkilenmediğini söylemesin. Hatta
“gölge boksu” teriminin, bu şarkıdan sonra çıktığını düşünüyorum(!)

Bazı filmler var ki, müziklerindeki çabayı içerikte gösteremiyorlar. Yıllar
öncesinin Flashdance filmi ilk aklıma gelen örnek. Beklentiler doğrultusunda
adeta başarısızlık abidesi filmden muhteşem bir jenerik müziği çıkıyor, yine
filmle aynı isimle. Belli ki müzikler beyaz perdenin karşısında, ellerindeki
patlamış mısırları döke saça yemeye çalışan izleyiciyi oldukça etkiliyor. Kimi
zaman ağlatan, kimi zaman gözlerde bir muziplik yapmış hissi uyandıran müzikler,
oyunlarda ne kadar etkili kullanılıyor diye sorulduğunda yanıt; Hollywood
filmlerine taş çıkartacak düzeyde kulaklara adeta bayram yaşatıyor.

Ses deneme bir-iki

Dünyanın en meşhur semfoni orkestralarından, Budapeşte Semfoni Orkestrası’nın
Hitman serisine yaptığı katkı azımsanmayacak kadar büyük. Karizmatik bir
suikastçiyi canlandırdığınız oyunda, müzikler ortamla ve görevle öylesine
örtüşüyor ki, yerdeki cesetleri bile topuklarından vuracak raddeye geliyorsunuz.

Star Wars – KOTOR-2’de kullanılan müziklerde Jeremy Soule’nin imzası var. John
Williams’ın yıllarca Star Wars evreniyle bütünleşen müzikleri, KOTOR’da görevi
J. Soule’a bırakıyor ki, işi gerçekten zormuş doğrusu. Aynı isme Dungeon
Siege-2’de de rastlamıştık.

İsrailli besteci Inon Zur, Men of Valor’dan Icewind Dale -2’ye, Syberia-2’den
Fallout Tactics: Brotherhood of Steel’e birçok oyunun müziklerine imzasını attı.
Sanırım bu ismi sıkça duymaya devam edeceğiz.

Korku denince akla ilk gelen yapımlardan Undying’in müziklerini, başarılı
besteci Bill Brown yaptı. Eğer benim gibi Undying oynamak için havanın iyiden
iyiye kararmasını bekleyip, ışıkları söndürüp, üzerine bir de odanızdaki
perdeleri çekiyorsanız, oyun psikolojik bir işkence halini alıyordu. Hal böyle
olunca yatağınıza uzanıp, yastığa başınızı koyduğunuzda, duyduğunuz sesler ya
hayalet sesi oluyor yada evrim geçirmiş kurt sesleri oluyordu.

Yine Bill Brown’ı Tom Clancy serilerinden Wolfenstein’e, C&C Generals’tan
LOTR-Battle for Middle Earth’e kadar birçok yapımda görüyoruz fakat LOTR-BFME’de
James Christopherson ve Howard Shore ile ortak çalıştığını da belirtmek
gerekiyor.

Kartsy Hataka ve Kimmo Kajasto, iki Finlandiyalı besteci. Max Payne’in
kulaklarda yer etmiş fon müziği dahil birçok parça üzerinde çalışmışlar.
Böylelikle Terminator’un müziğini duyduğumuzda nasıl filmi hatırlıyorsak, Max
Payne’in de kendisiyle özdeşleşen bir müziği var.

Geçtiğimiz ay piyasaya bomba gibi düşen Prince of Persia – Warrior Within’in
muhteşem müzikleri Stuart Chatwood’a ait. Daha önce oyun müzikleri konusunda
kayda değer bir çalışması olmamasına karşın, Warrior Within’de çok iyi iş
çıkarmış. Son dönemde World of Warcraft ile rekorlar kıran Blizzard’ın meşhur
strateji oyunu Warcraft-3’ün müzikleri, başarılı besteci Tracy W. Bush
önderliğinde yapıldı. Zannediyorum ki hak ettiği övgüyü aldı.

Yarışı oyunlarında çığır açan NFS Underground–1 kadar olmasa da 2. oyunun
müzikleri oldukça kaliteli. Tom Salta’nın önderliğinde yapılan orjinal
müzikleri, ilk oyunda Rob Zombie’ninkiler kadar başarılı ancak Underground-1,
serinin 2. oyununa kıyasla daha çok gaza getiriyordu. Fakat EA Games’i kutlamak
gerekir ki, Underground serisi için parça seçimlerinde iyi iş çıkarmışlar.

Client Bajakian! Escape from Monkey Island ve Unreal-2: The Awakening’ten
tanıdığımız bu isim, asıl Outlaws’ta büyük sükse yapmıştı. Vahşi batı konulu ve
dönemine göre grafiklerin çizgi romana benzetildiği oyunun müzikleri, atmosferi
adeta tamamlıyordu. Öyle ki, izlediğimiz filmlerden aklımızın bir köşesine
yerleşmiş: “Kovboyların kusursuz nişan almaları” hikayesini doğrular nitelikte
oynamaktan kendimizi alamıyorduk. Müzikler sihirli birer el gibi silahımızı
hedefe tam 12’den kilitliyordu.

Bu müzikleri bir yerden tanıyorum!

Bazı oyunlarda kullanılan film müzikleri hiç kuşku yok ki alacağınız keyfi bir
adım daha ileri götürüyor. Örneğin Star Wars konulu filmlerde duymaya alışık
olduğumuz jenerik müziği, aynı konulu oyunlarda da kullanılmıştır ve
kullanılacaktır. Eğer kullanılmazsa eksikliğini çekeceğimiz, hatta huzursuz
olacağımız bir konudur film müzikleri. Örneğin 2005’in 2. çeyreğinde piyasada
olacak Matrix Online’da, üçlemedeki müzikler kullanılacak. Matrix filmlerini
izlemiş bir oyuncu olarak, bundan memnun olmamam düşünülemez. Bir başka örnek te
futbol oyunlarından verilebilir. Bir dahaki ay çıkacak olan UEFA Champions
League 2004-2005 için, o alışık olduğumuz Şampiyonlar Ligi jenerik müziğine yer
verildiği takdirde, bilgisayarınızın başına taraftarı olduğunuz kulübün
formasıyla oturmanız muhtemel.

Müzikler aklıma bile gelmedi

Half Life 2! Önemli bir oyuncu kitlesine sahip muhteşem bir yapım. Peki
müzikleri ne kadar aklınızda kaldı? Oyunun öylesine sürükleyici bir atmosferi
var ki, müzikler ikinci planda kendini hissettirmiyorlar. Zaten öyle aman aman
çalan bir şey kulağıma gelmedi. Birde Hitman’e bakalım. Müzikler oyunun
atmosferini tamamlarken, kullanıcıyı daha fazla oynaması için teşvik eder
nitelikte hazırlanmış. Hatta LOTR-Battle for Middle Earth’te kullanılanlar, sizi
adeta Orc doğramaya sevk ediyor.

Sonuç

Oyunlarda müzikler tıpkı filmlerdeki kadar etki etmese de, atmosferi
bütünleştirdiği kesin. Müziklerini çok sevdiğiniz bir oyunu onlar olmadan
oynamayı deneyin. Sonuç yarı yarıya değişecektir. Bir oyunun insanı
etkileyebileceği iki yönü vardır. Görme duyumuz sayesinde görsel olarak
etkileniyoruz. Neden işitsel olarak ta etkilenmeyelim? Yapımcılar bunu çoktan
çözmüş gözüküyor. Grafiklerde gerçek gibi göründüğü zaman, bu muhteşem
müziklerle adeta bir film izliyormuş gibi hissedeceğiz. Oyuna dalıp gerçek
hayatı unutmamanız dileğiyle…
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu